Buradasınız
İşçiler Haklı, UİD-DER Çok Farklı
Aydınlı’dan bir tekstil işçisi

UİD-DER olarak 11 Eylül Pazar günü işçi sınıfının örgütlülüğüne ağır bir darbe vuran 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesine karşı yapılan mitinge katıldık. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak örgütlülüğümüzü dağıtan sermayeye ve onun uşaklarına inat kortej disiplinimizle, düzenimizle ve sloganlarımızla alandaydık. Onlardan hesap soracağımızı haykırdık.
UİD-DER olarak gösterdiğimiz disiplin kortej dışından insanların da dikkatini çekmiş olacak ki, miting sırasında birçok ilginç an yaşadık. Kortej yürüyüşe geçtikten bir süre sonra dışarıdan yürüyüşü izleyenler arasından bazı insanlar gelip bizleri tebrik etti. Kimileri sloganlarımıza eşlik ederken, birçok kişi de alkışlarıyla bize eşlik ederek destekte bulundular.
Yürüyüş esnasında, kortej dışından bir kişi fotoğraf çeken bir arkadaşımıza doğru hızlı adımlarla gelirken arkadaşımız bir an ne olduğunu anlayamadı. Bir sorun olduğunu düşündü. Ama asıl mesele sonrasında anlaşıldı. Hızlıca gelen kişi, UİD-DER’li arkadaşımızın elini sıkarak kortejimizin disiplinine hayran kaldığını, çok kalabalık ve düzenli olduğunu söyleyerek tebrik etti.
Alana vardığımızda iki genç kadın arkadaş gelip benden önlük istediler. Ben de “derneğin hangi temsilciliğiyle geldiyseniz onlardan önlük almanız gerekir” dedim. Onlar da bana dernekten olmadıklarını ama bülten dağıtan arkadaşlarımızdan bülten aldıklarını, bültenin ve kortej disiplinimizin çok ilgilerini çektiğini ve etkilendiklerini söylediler. Bu yüzden de bizimle beraber kortejimize katılmak istediklerini ama özellikle de önlüklü katılmak istediklerini söylediler ve şöyle devam ettiler: “Sizinle beraber başka mitinglere de katılmayı çok isteriz.” Sonrasında UİD-DER şapkalarını takarak kortejimizde yerlerini aldılar.
UİD-DER’le birlikte ilk defa bir mitinge katılan bir tekstil işçisi arkadaşımız ise bana duygularını şu sözlerle ifade etti. “Miting alanı ve UİD-DER’in olduğu her yer sanki farklı bir dünya. Buradaki insanlar hiçbir çıkar gözetmeksizin her konuda birbirileriyle dayanışma içerisindeler. Ben de UİD-DER önlüğünü giydiğim için gurur duyuyorum ve artık ben de UİD-DER’li bir işçi olmak istiyorum.”
Bugün hiçbir burjuva partisi ne bu darbeyi yapanlardan ne de yaptıranlardan gerçekten hesap soramaz. Asıl hesabı soracak ve onları yargılayacak olan işçi sınıfının örgütlü gücüdür. Ben UİD-DER’li bir işçi olarak tüm işçileri UİD-DER’le birlikte, sermayeden ve onun uşaklığını yapan tüm darbecilerden hesap sormak için mücadeleyi yükseltmeye davet ediyorum.
Darbe Yasaları Kaldırılmalı, Darbeciler Yargılanmalı!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
“Vallahi Helal Olsun Size Gençler!”
Direnişçi İşçilerden “Artık Yeter”
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...