Buradasınız
İşçilerin Kahvaltısı Nasıl Olmalı!
Aydınlı’dan bir deri işçisi
Kimimiz daha gün ağarmadan çıkar yollara, kimimiz gün ağardığında kafasını yastığa koyar. Kimimiz ise fabrikayı mesken eder yaşamına. Evet, dostlar biz işçiler olarak bir koşuşturmanın içindeyiz. Çok azımızın işe giderken servis olanağı var. Genellikle tıklım tıklım dolan toplu taşıma araçlarını kullanıyoruz. Çoğumuz işe yetişme kaygısıyla kahvaltı yapmadan aç karnına çıkıyoruz yola. Enerjisiz, çoğu kez de uykusuz yaptığımız otobüs yolculuğunda mutlaka gözü kararıp yere yığılan bir işçiyle karşılaşmışızdır ya da kendimiz yaşamışızdır.
Biz işçilerin güne başlama hikâyesi hep aynıdır. Sabahları kahvaltı yapmıyor, fabrikada 10 çayımız varsa yemek için poğaça ya da simit alıyoruz. Sadece midemizi şişiren bu gıdalar ise genelde midemizi allak bullak eder. Patronların envai çeşitle kahvaltı yaptığını tahmin ediyoruz. Örneğin bir patronun çorbasına altın tozu döktürdüğünü duymuştum. Size internette rastladığım bir haberi aktarmak istiyorum. Varın artık yorumu siz yapın!
Altın tozlu ıstakoz çorbası alır mısınız?
Çeşme Sheraton Oteli, yılbaşında spesiyal olarak “altın tozlu ıstakoz çorbası” hazırlamış. 16. ve 17. yüzyıllarda kralların sofralarını süslediği söylenen çorba için, aşçıbaşı, “Yurtdışından getirdiğim altın tozunu zar inceliğinde küçük parçalar halinde çorbanın üzerine atıyorum. Ağızda hemen dağılıyor. Porsiyonda 0,3 gram altın bulunuyor. Sağlığa zararı yok, vücut atıyor” demiş.
İşte çorbanın tarifi: “Tencereye sıvı yağ konur, bir soğan ve bir tutam kıyılmış sebze sotelenir. Malzemenin rengi dönmeye başlayınca ufak ufak doğranıp fırınlanmış orta boy ıstakoz tencereye eklenir, eti konmaz. Bir müddet daha karıştırıldıktan sonra, tane karabiber, kakulla, ardıç yemişi, salça ilave edilir. Yarım çorba kaşığı rakı ve altı su bardağı balık suyu da ilave ettikten sonra 45 dakika ağır ateşte kaynamaya bırakılır. Kaynama işlemi bitince iyice süzülen çorba, krema katıldıktan sonra blendırda bir süre çırpılır. Servis yaparken, önceden çok ince dilimlenen ıstakoz etleri ilave edilir ve üzerine ince zar halinde altın tozu bırakılır.”
Dünyada 1 milyar insan açlığın pençesinde boğuşurken, 2 milyar insan günde 2 doların altında bir gelirle geçinmek zorunda kalırken, Türkiye’de işçiler günde 12-14 saat çalışıp asgari ücret almakta. Yani işçiler sofralarında zeytin dahi zor bulurken patronlar utanmadan çorbalarına bile altın tozu istiyorlar. Oysa biz en insani ihtiyacımız olan beslenme ihtiyacımızı dahi karşılayamıyoruz. Patronların sırtımızdan sürdürdüğü bu sefahat biz işçilerin sefaleti sayesindedir.
İşçi Kızı
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
- Her Şeyin Bizim Ellerimizde Olması İçin!
- “Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir”
- “Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir”
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...