Buradasınız
İşçiye Şükredin Diyen İktidar Patronlara Teşvik Paketleri Yağdırıyor

Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere keyif çayı içmelerini tavsiye etti. Geçinemiyoruz diyenleri nankörlükle suçladı. Yoksulluk inkâr edilemez boyuta gelince bu sefer her zaman yaptığı gibi emekçilerin dini inançlarını istismara girişti. Bakara Suresi’nin “Muhakkak ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele” ayeti örnek gösterildi mesela. Emekçilere “Şükredin, sabredin, dişinizi sıkın, biz sizin için en iyisini biliriz” denildi. Ne var ki en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlanan emekçilere şükretmeleri ve sabretmeleri vaaz edilirken, patronlara teşvik üstüne teşvik vermekten vazgeçilmedi. Onlara “sabredin, dişinizi sıkın” diyen olmadı.
Yatırım ve istihdam teşvikleriyle yeni yatırım alanları yaratılacağı, üretimin ve istihdamın artacağı, ekonominin büyüyeceği, böylece ülkede genel bir refah artışı olacağı söyleniyor. Ama sonuçlarına baktığımızda ister yatırım ister istihdam teşvikleri olsun, esas kazananın patronlar olduğunu görüyoruz. Sermaye sahipleri kârlarına kâr katıp zenginliklerini büyütürken emekçiler işsizlikle, aşsızlıkla, uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve ağır çalışma koşullarıyla boğuşmaya devam ediyorlar.
Örneğin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Resmi Gazete’de yayımlanan Mart 2022 dönemine ait yatırım teşvik belgesi düzenlenen şirketler listesinde tam 971 şirket bulunuyor. Bu şirketlere KDV istisnası, gümrük vergisi istisnası, 2 yıldan 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi muafiyeti, değişen oranlarda vergi indirimi, yatırım yeri tahsisi, faiz desteği gibi teşvikler sağlanmış. Bu teşvikleri alan 971 şirketin yaklaşık 41 milyar liralık yatırımı için öngörülen istihdam ise sadece 27 bin!
Bu teşvikler kamu kaynaklarından yani büyük bir kısmı işçi ve emekçilerden alınan dolaylı ve dolaysız vergilerden oluşan bütçeden karşılanıyor. Siyasi iktidar patronlar sınıfına para aktarmanın başka yollarını bulmaktan da geri durmuyor. Kur Korumalı Mevduat uygulamasıyla zenginlere şimdilik 11 milyar liradan fazla para aktarıldı ve bunun 50 milyarı bulacağı öngörülüyor. Bunun dışında şirketlerin paralarını kur korumalı mevduat hesabında tutmaları için yapılan vergi indirimlerinin bütçeye yükünün de 15 milyar lira olduğu söyleniyor. Şirketlerin ve bankaların kârları ise devasa boyutlara ulaşmış durumda. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 2021 verilerine göre bankaların kârı 2022 yılının ilk iki ayında geçen yılın ilk iki ayına göre yüzde 323 arttı. Borsada işlem gören şirketlerin 2021 yılında elde ettiği net kâr, 2020 yılına göre 2,5 kat arttı. Bütün bu kârlar pandemi bahanesiyle emekçiler yoksulluk çukurunun derinliklerine itilirken elde edildi.
Kâr rekorları kıran sermayenin keyfi yerindeyken milyonlarca emekli sefalet sınırı bile denilemeyecek 2500 lirayla yaşamaya çalışıyor. Emeklilik haklarını istedikleri için hakaret ve aşağılamalara maruz kalan EYT’lilere “kaynak yok” denilerek hakları verilmiyor. Bütçe olmadığı gerekçesiyle yeni işçi alımı yapılmayarak sağlık, posta, enerji alanlarında çalışan işçiler iki üç işçinin işini yapmaya zorlanıyor. Kamuda güvenceli iş yok edilerek sözleşmeli veya taşeron işçi çalıştırma yaygınlaştırılıyor. Eğitim ve sağlık gibi en temel kamu hizmetlerine yeterince kaynak ayrılmadığı için sorunlar büyüyor. Yani kamu kaynakları toplum için değil sermayeyi büyütmek için kullanılıyor.
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...