Buradasınız
İSİG Meclisinden Kocaeli ve Ankara’da Basın Açıklaması

2018’de, 1923 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Madenlerden, tersanelerden, inşaatlardan, fabrikalardan kara haberler gelmeye devam ediyor. Mega inşaatlar, dev projeler işçilerin hayatı üzerinden yükseliyor. Ne pahasına olursa olsun kâr etmek ve büyümek derdinde olan sermaye sahipleriyse iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak görmeye ve bu maliyeti ortadan kaldırmaya odaklanıyor. Çıkarılan iş güvenliği yasalarının en önemli maddeleri iptal ediliyor, işlevsiz hale getiriliyor. Yasalar işçileri değil patronları koruyor. Hal böyleyken Türkiye’de iş kazaları ve iş cinayetleri azalmak bir yana artarak devam ediyor.
Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi artan iş kazalarına dikkat çekmek için 2 Şubatta bir basın açıklaması düzenledi. İzmit Yürüyüş Yolunda bir araya gelen kitle, taşıdıkları dövizlerle de iş kazalarının boyutunu gözler önüne serdi. İSİG meclisi adına açıklamayı Gizem Güzel yaptı. Güzel, çalışma şartları ve çalışma ortamlarından dolayı iş kazası geçiren işçilerin yanı sıra bu koşullar nedeniyle meslek hastalıklarına yakalananların kayıt altına alınmadığına değindi. Güzel, İSİG meclisinin yerel ve ulusal basın, işçi aileleri, işçilerin mesai arkadaşları, sendikalar ve işyeri hekimlerine ulaşarak elde ettiği bilgiler neticesinde 2018 yılında 1923 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini belirtti.
Kocaeli’de iş cinayetlerinde Gebze birinci sırada
Kocaeli’de 81 işçinin hayatını kaybettiğini ifade eden Güzel, son beş yıl içerisinde yine Kocaeli’de 360 işçinin yaşamdan koparıldığına değindi. Güzel, Kocaeli’nin ülke genelinde iş kazalarında ikinci sırada yer aldığını belirterek şu hususlara değindi: “İlimizde en fazla ölüm 17 işçiyle Gebze’de meydana gelmiştir. Ülke genelinde en fazla ölümün meydana geldiği inşaat ve tarım işkollarında sendikalılık oranının neredeyse yok denecek kadar az olması son derece dikkat çekicidir. Bu nedenle örgütlenmeyi aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi olarak da görmek gerekirken, öte yandan işçi örgütlerinin de işyerlerinde sağlık ve güvenlik hakkını daha güçlü savunmaları gerektiği açıktır. Ölümleri durdurmak için bilinçli ve örgütlü bir emek hareketi şarttır.”
Ostim/İvedik Katliamı 8.Yılında
3 Şubat 2011’de Ankara Ostim OSB’de Özkanlar Hidrolik İmalat ve Metsan’da meydana gelen patlamada 20 işçi hayatını kaybetmiş, 53 işçi ise yaralanmıştı. Aradan geçen 8 yılda dava süreci acılı aileler için adeta işkenceye çevrildi.
Ankara İSİG Meclisi 2 Şubatta Ankara Ostim metro durağı önünde bir basın açıklaması düzenledi. “8. Yılında Ostim’i ve İvedik’i Unutmadık, Unutturmayacağız”, “Kaza, Kader Değil, Bu Bir Katliam!” yazılı pankartın taşındığı eylemde açıklamayı İSİG Meclisi adına Pınar Abdal yaptı. Abdal, alınmayan önlemler ve yapılmayan denetimler nedeniyle işçilerin göz göre göre ölüme gönderildiğine değindi.
8 yıldır sorumlular yargılanmadı
Dava sürecinin adalet arayan işçi aileleri için adeta işkenceye dönüştürüldüğünü belirten Abdal, “Denetçi, müfettiş, bakan, siyasi sorumlular, aradan geçen 8 yıl içinde mağdur aileler ve avukatların bütün girişimlerine karşın yargılanmadı. Bilirkişi raporunda işyerlerinden birinin ruhsatsız olduğu, işyeri açma ve çalıştırma izninin bulunmadığı, ilgili kurumlarca basınçlı kapların kullanımı ve iş güvenliği yönünden denetimlerin yapılmadığı gibi birçok eksiklik tespit edilmişken, bu eksiklik ve denetimsizliğin sorumlusu olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi, İvedik OSB Yönetimi, Ostim OSB Yönetimi, Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na olayla ilgili herhangi bir kusur yüklenemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir. Sanıklara ise ödül gibi cezalar verildi. Kararını, ancak Eylül 2015’teki 28. duruşmada açıklayan mahkeme, 18 sanıktan 13’ünün beraatine karar vermiş, yalnız gaz dolum firmasının iki yetkilisine 15 yıl ceza, diğer sanıklara 4 ilâ 6 yıl arasında ceza vermiştir. Ceza alan tüm sanıklaraysa iyi hal indirimi uygulanmıştır” diyerek sorumluların yargılanmadığına vurgu yaptı.
Abdal, konuşmasını İSİG Meclisinin iş cinayetlerini sınıfsal bir mesele olarak değerlendirdiğinin altını çizerek sonlandırdı.
Patrona Güvenmenin Ağır Bedeli
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...