Buradasınız
İsrail Katliamını Lanetliyoruz!

Katil İsrail devleti, bir kez daha onlarca Filistinliyi katletti. İsrail, 14 Mayıs 1948’de işgal ettiği Filistin toprakları üzerinde bağımsızlığını ilan etti. Aynı zamanda milyonlarca Filistinliyi zorla topraklarından sürdü. O günden bugüne Filistin halkı, 14 Mayıs’ı “Nakba” (Büyük Felaket) olarak anıyor ve protesto gösterileri düzenliyor. Bu sene ABD, İsrail’in kuruluşunun 70. yılında İsrail büyükelçiliğini büyük bir şov eşliğinde Kudüs’e taşıdı. Böylece Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımış oldu. Filistin halkı, hem ABD’nin bu keyfi kararını protesto ediyor hem de Nakba’nın 70. yılında büyük gösteriler düzenliyor.
Ancak Gazze sınırına akan Filistin halkı Siyonist devletin silahlarıyla ve havadan attığı gaz bombalarıyla karşı karşıya kaldı. Silahsız, savunmasız on binlerce insana vahşi bir şekilde saldıran İsrail devleti, bir günde çoğu 30 yaşın altında olan 55’ten fazla Filistinliyi katletti, 2400’ünü yaraladı. Filistin Sağlık Bakanlığı katledilenlerin en az 6’sının, yaralananlarınsa 200’den fazlasının 18 yaşın altında olduğunu duyurdu. Yaralananlar arasında çok sayıda kadın ve gazeteci de var. Onlarca yaralının ise hayati tehlikesi bulunuyor. Ölü sayısı her gün artıyor.
ABD’yle el ele vererek gerçekleştirilen bu katliam, 70 yıldır Ortadoğu’nun bağrına bir hançer gibi saplı duran İsrail’in gerçekleştirdiği sayısız vahşetten sadece biridir. Emperyalist güçlerin ve Türkiye de dâhil bölge ülkelerinin bu katliamları sadece kınamakla yetineceğini çok iyi bilen ve sırtını ABD’ye yaslayan İsrail, kadim Filistin topraklarını Filistinlilerden tümüyle arındırmak için 70 yıldır kesintisiz çalışmaktadır. Bu süreçte 6 milyon Filistinli yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kalmış, on binlercesi katledilmiştir.
Kendisine tam destek veren Trump’ın iş başına gelmesinin İsrail devletinin pervasızlığını iyice arttırdığı açıktır. Onlarca insan katledilirken ağzını açıp tek kelime etmeyen Trump, aksine İsrail’i “bu büyük gün” nedeniyle tebrik etmiş ve Filistin halkıyla dalga geçercesine “iki devletli çözüm için çalışmaya” devam edeceklerini söylemiştir.
Bu katliam dünyanın gözü önünde oluyor ve tepkiler diplomatik düzeyde İsrail’in kınanmasından öteye geçmiyor. Bu katliama göz yuman tüm güçler, ABD ve İsrail kadar suçludurlar. Sözde Filistin davasına sahip çıktığını açıklayan ülkeler de ikiyüzlüce hareket ediyorlar. Bir yandan kuru efelenmelerle şov yaparken, öte yandan el altından her türlü işbirliğini geliştirenlerin Filistin halkının haklı davasıyla en ufak bir ilgilileri olamaz. Filistin halkının direnişi ve mücadelesi ancak bölge halklarının dayanışmasıyla güç kazanabilir. Ezenlerden, sömürenlerden, katillerden hesap sorabilecek ve Filistin’e ve tüm Ortadoğu’ya barış ve özgürlük getirebilecek tek güç bölgenin işçi ve emekçi sınıflarıdır. Kapitalist sömürü düzeni yıkılmadan Ortadoğu’ya barış gelmeyecek. Bu sömürü düzenini tarihin çöplüğüne fırlatıp atacak olan ise işçi sınıfının örgütlü mücadelesi olacaktır.
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...