Buradasınız
İşsizlik Fonunda Neler Oluyor?
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, “Zora giren firmaların ödeyemediği işçi maaşının yarısını işveren, kalan yarısını da 6 ay süreyle İşsizlik Fonu ödesin istiyoruz, ben bugün o işçileri işten çıkarsam hepsine fondan zaten işsizlik maaşı verilecek. İnsanlar işsiz kalacağı gibi bu işin fona bir maliyeti olacak. Onun yerine insanlar işinde kalsın” dedi. Bu konuda hazırladıkları raporu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanına, Ticaret Bakanına, Ulaştırma ve Altyapı Bakanına sundu.
ASO Başkanının önerisi kriz fırsatçılığından, işçiyi kırk katır mı kırk satır mı ikilemine sürüklemekten başka bir şey değildir. Kriz zamanında işçiyi, işsiz kalmamak için fonun yağmalanmasına razı etmeye zorlamaktır. İşler iyi giderken sermayedarlar kazandıkları büyük kârlardan hiç bahsetmiyor, işçiye “büyük kârlar elde ettik, bunu sizinle paylaşmak istiyoruz” demiyorlar. İşçiler çalıştıkça patronların sermayesi büyüyor ama işçilerin ürettiği zenginliklere el koyan sermaye sınıfı, işçiye bu zenginlikten, büyümeden pay vermek istemiyorlar. İşçinin payına düşün ise, yalnızca karın doyurmaya ancak yeten ücret oluyor. Kriz kapıyı çaldığındaysa patronların ilk yaptığı şey işçilerin ücretlerini düşürmek, onları “aynı gemideyiz, fedakârlık zamanı” diye kandırmaya çalışmak, işten çıkarmak oluyor. Bugün de işçinin sırtına daha fazla binerek krizden sıyrılmak, işsizlik tehdidiyle İşsizlik Fonunu yağmalamak istiyorlar. İşsizlik fonu işçilerin ücretlerinden yapılan kesintilerle oluştuğuna göre aslında işçiye “işsiz kalmak istemiyorsan maaşının yarısını kendin öde” demiş oluyorlar!
Kriz dönemlerinde sermaye sınıfının bu türden istekleri hiç bitmez. Önce yarı yarıya derler, sonra “mecbur kaldık, işten attık” derler, sonra yeni yeni taleplerde bulunurlar. Yani bu taleplerin sonu gelmez. Böylece kimi patron sıfır zammı kimi patron sendikanın tasfiyesini, taşeronlaştırmayı, esnek çalıştırmayı ve kimisi de fazla mesaileri gündeme getirerek çıkarlarını korumaya çalışır. İşçilik maliyetlerini üzerimizden alın diye hükümete seslenir.
ASO Başkanı, “İnsanlar işsiz kalacağı gibi bu işin fona bir maliyeti olacak” derken, patronların işsizlik fonuna ne kadar maliyetli olduğundan da hiç bahsetmiyor. İşçinin ücretini hem İşsizlik Fonundan karşılamayı hem de işçiyi bedavadan sömürmeyi bir lütuf gibi sunuyorlar: Ama işçi işsiz kalmayacakmış!
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM), işsizleri korumak amacıyla kurulan İşsizlik Sigortası Fonu’nun siyasal iktidar ve sermaye tarafından nasıl talan edildiğine dair bir rapor hazırladı. Bu rapora göre, bu yılın ilk sekiz ayında İşsizlik Sigortası Fonunun toplam 13 milyar 680 milyon liralık gideri oldu. Bu paranın yüzde 43 gibi büyük bir oranı patronlara gitti. İşsizlerin eğitimlerine yüzde 28 oranında bir pay ayrıldı. İşsizlereyse bu paradan sadece yüzde 27’lik bir pay kullandırıldı. Yani patronlar zaten hâlihazırda fonu tepe tepe kullanıyorlar. İşsiz kalan işçiyse haksız yere işten atıldığına mı, işsiz olduğu halde “işsizlik” fonundan yararlanamamasına mı, maaşından kesilen paralarla oluşturulan fonun patronlara aktarılmasına mı öfkeleneceğini bilemiyor.
Hükümet İşsizlik Fonunu canının istediği gibi kullanıyor: Patronlara teşvik veriyor, bankaların kasasına sermaye olarak aktarıyor. Son olarak Vakıfbank, Halkbank ve Eximbank’a İşsizlik Fonundan tam 11 milyar lira aktarıldı. Bu bankaların krizden dolayı sıkıntı çektiği ve sermayeye ihtiyaç duyduğu ifade ediliyor. Aktarma işi ise, İşsizlik Fonunun bu bankalara tahvil satması biçiminde yapıldı. Daha da önemlisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu işlemin bakanlığın bilgisi dâhilinde olmadığını açıkladı. Bu da gösteriyor ki, Bakanlığın bile haberi olmadan (Bakanlığın bilgisinin olması bu işlemi meşru yapmaz) İşsizlik Fonundan muazzam miktarda bir para, bankalara sermaye takviyesi olarak aktarılmıştır. İşlem tümüyle kanunsuzdur. Bunun haberi de tesadüfen açığa çıkmıştır. Hiçbir denetim ve bilgilendirme yoktur. Bu bankaların 11 milyar lirayı daha sonra nasıl geri ödeyeceği de belli değildir. Yani İşsizlik Fonu göz göre göre çarçur ediliyor.
Hiçbir işçi, patron örgütlerinin sözde iyi niyetli, ama aslında tuzak reçetelerine razı olmamalıdır. Patronların taleplerini derhal uygulayan hükümetin de aynı yolun yolcusu olduğu görülmelidir. Bizlere düşen kriz karşısında çaresizce boyun eğmek değil, hakkımız olanı korumak için mücadele etmektir. Krizi yaratan patronlar, faturasını ödemek zorunda olanlar da onlar olmalıdır!
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...