Buradasınız
Krizin Faturasını Ödemek İstemiyorum!
Esenyurt’tan işsiz bir kadın işçi
Derinleşen ekonomik krizle karşı karşıyayız. Ben de işsizim ve iş arıyorum. Bulunduğum ilçenin belediyesinin iş bulma kurumuna müracaat etmek için gittiğimde gördüğüm manzara işin ciddiyetini ortaya koyuyordu. Onlarca insan her biri bir tarafa dağılmış; kimileri koridorlarda ilanlara bakıyor, kimileri de uzun kuyruklarda iş arayan kaydı oluşturuyorlar.
Firmaların orada yaptığı işçi toplantılarına, işin uygunluğuna bakmaksızın hepsi katılıyorlar. Kendi aralarında dertleşmeler, her gelenin birbirine soru sorması bir gürültüye dönüşüyor ve bunu oradaki çalışanların bağrışları kesiyor: “Sessiz olun ne konuştuğumuzu anlamıyoruz, konuşacaksanız dışarı çıkın!” Haftalardır gelen gidenlerden tutun da kadın, yaşlı, engelli, her kesimden insanı görmek mümkün. İşsizliği fırsat bilen patronların sundukları koşulların da her biri birbirinden berbat hale gelmiş durumda. Sorgusuz sualsiz çalışın diyorlar resmen. Genelde fabrikalar iki vardiya, on iki saat boyunca ayakta, asgari ücret artı mesai ile çalıştırıyor. Hizmet alanında ise üç vardiya, temizlik, asgari ücret, hafta içi bir gün izin... İş toplantısının birinde işçinin biri “fazla mesainiz var mı? Yoksa olmaz, geçinemeyiz!” deyince salondaki herkes başını sallayıp onayladı. İşveren temsilcisi de “yardımcı oluruz, gerekirse fazla mesaili bölümlere veririz” dedi. Geldiğimiz durum şu an budur. Ücretlere itiraz yükseltmek talebi şurada dursun, iş olsun da çalışalım düşüncesinde çoğu işçi. Yönetenler ısrarla kriz yok, bunlar dış güçlerin oyunları dese de gerçek hiç öyle değildir. Yaygınlaşan işsizlik, eriyen ücretler, zamlar bizlere başka bir şey diyor. Görünen o ki önümüzdeki süreçte daha fazla işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya olacağız. İşverenler tüm önlemlerini alıyorlar.
Patronlar çalıştırdıkları işçilere fedakârlıktan bahsetmeye çoktan başladılar. İş yok denerek ücretsiz izinlere gönderiliyor işçiler. Evet, bir krizle karşı karşıyayız, bu doğrudur ve işverenler de bunu bize hissettirmeye başladılar. Burada bizim çok uyanık olmamız gerekiyor, bizden fedakârlık bekleyen, kısıtlamaya giden, ödemeleri geciktiren, zam yapmaktan vazgeçen, işçi çıkaran işverenlere söyleyecek sözümüz olmalı. Çalıştığımız işyerinde geçekten patronun dediği gibi bir durum var mı? İşler yavaşladı mı, biz boş oturuyor muyuz, makineler kapalı mı, işveren işçi alımını durdurdu mu, çalışma saatlerini kısalttı mı, içeriye hammadde girişi durdu mu? Varsa finansta bulunan arkadaşlarımıza soralım: Para akışı ne durumda, planlamada siparişler ne durumda diye. Patronların her söylediğine hemen inanıp teslim olmayalım. Patronların en iyi yaptığı şey yalan söylemek ve bizi sömürmektir. Onların “duygusal” laflarına inanıp sessizce bizi işten çıkarmalarına, ücretsiz izinlere göndermelerine razı olmayalım. “Patron ne yapsın iş olmayınca çıkaracak tabii, bizi burada mı tutacak, onun ne suçu var ki” demeyelim. İşvereni korumaktan, düşünmekten vazgeçip kendimizi düşünmeliyiz.
Unutmayalım ki bu krizi yaratan bizler değiliz. Bedelini bize ödetmek istiyorlar ve ödetmek için de her yolu deneyecekler. Gün bir arada durup beraber davranma günüdür. Krizin faturasını, zenginliğine zenginlik katan, zevkusefa içinde yaşayan, bilmediğimiz yemekleri yiyen, telaffuz edemeyeceğimiz kadar büyük rakamlarda paralar döndürenler ödesin!
İSTEMEM
İşsizlik Fonunda Neler Oluyor?
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...