Buradasınız
İstanbul, Kocaeli ve Ankara’da Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik 10 Mayısta başlattığı hava saldırıları devam ediyor. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 200’ü aşarken yaralıların sayısı 1300’ü geçti. 17 Mayısta işçi sendikaları, demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütleri ile çeşitli siyasi partiler İstanbul, Gebze, Kocaeli ve Ankara’da İsrail’in saldırılarını protesto ettiler. Filistin halkının yalnız olmadığını haykırdılar.
DİSK: Filistin’e Özgürlük! Filistin Halkı Yalnız Değildir!
DİSK öğle saatlerinde İstanbul’daki İsrail Başkonsolosluğu önünde Filistin halkıyla dayanışma eylemi gerçekleştirdi. DİSK’e üye işçiler ile DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, yönetim kurulu üyeleri, sendikaların genel başkanları, genel merkez ve şube yöneticilerinin katıldığı eylemde, Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı. Türkiye işçi sınıfının emperyalizme ve siyonizme karşı direnen Filistin halkının daima yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyleyen Çerkezoğlu, iktidarı ve sermaye çevrelerini Filistin konusunda riyakârlıktan vazgeçmeye çağırdı. Bugün iktidara yakın çok sayıda Türkiyeli şirketin İsrail’de yatırımı olduğunu, ticari ilişkilerin devam ettiğini belirten Çerkezoğlu, şöyle konuştu: “Dahası bazı Türkiyeli firmalar çalıştırdıkları Filistinli işçilerin haklarını gasp etmekte ve onlara çifte mağduriyet yaşatmaktadır. Türkiye işçi sınıfı hem işgalcilere hem de patronlara karşı Filistinli kardeşlerinin yanında olacaktır. Hükümeti ve sermaye çevrelerini bu riyakârlıktan vazgeçmeye, İsrail ile bütün siyasi, askeri ve ticari ilişkileri kesmeye çağırıyoruz! Hamasi nutukları bırakın, gereğini yapın: İsrail’i boykot edin, yatırımları geri çekin, İsrail’e ve yandaşlarına yaptırımlar uygulayın!”
İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri: Direnen Filistin Halkları Kazanacak!
İsrail Başkonsolosluğu önündeki bir başka protesto eylemi ise İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından gerçekleştirildi. Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Saray-AKP iktidarı ise son gelişmelere rağmen bir yandan İsrail’le askeri, ekonomik ve siyasi işbirliğini sürdürürken diğer yandan göstermelik kınamalarla durumu idare etmeye, siyasal İslamcı tabanındaki geleneksel Yahudi düşmanlığı duygusunu kullanarak da çözülen tabanını konsolide etmeye çalışıyor. İktidarın ikiyüzlü politikalarına karşı halkların ve emekçilerin birleşik mücadelesi ile iktidarlara geri adım attıracağımızı biliyoruz. Şeyh Cerrah Filistin’dir, Filistinlilerindir. Filistin toprağı Kudüs’ü, İsrail devleti ile yapılan uluslararası antlaşmalarda ‘İsrail’in başkenti’ olarak kabul eden AKP, Filistin’i ve Filistin halkını savunamaz. Filistin’i ancak Filistinlilerin kaderini paylaşan, sömürgeciliğe karşı mücadele edenler savunabilir. Filistin halkının yanındayız.”
Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu: Filistin Halkının Yanındayız!
İzmit İnsan Hakları Parkı’nda bir araya gelen Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısını protesto etti. Basın açıklamasında konuşan KESK Kocaeli Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Etem Kartal İsrail’in saldırısını kınadı, Filistin halkının mücadelesinin yanında olduklarını belirtti. Siyasi iktidarın İsrail’in saldırısını sadece kınamakla yetinmesini eleştiren Kartal, şunları söyledi: “AKP iktidarının asıl yapması gereken İsrail ile her tür diplomatik, ticari ve askeri ilişkileri kesmesidir. Ancak bizler biliyoruz ki Filistin halkının özgürleşmesi ancak emperyalizme karşı verilecek mücadele ile mümkündür. Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Filistin halkının eşit, özgür bir Filistin’i yaratmak için işgalci Siyonist İsrail’e ve emperyalizme karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin yanındadır. Filistin halkına karşı soykırımı andıran saldırısını kınıyoruz. Zaman kaybetmeden AKP-MHP iktidarını Türkiye’nin İsrail’le olan bütün askeri, ticari, diplomatik ilişkisini kesmesi için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.”
Ankara’da sendikalar ve meslek örgütlerinden basın açıklaması
DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası ve Ankara Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası, İsrail’in saldırı ve katliamlarını protesto etmek için Ankara’da bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına çeşitli emek ve meslek örgütleri de destek verdi. “Filistin Halkının Yanındayız, Yaşasın Halkların Kardeşliği” pankartının açıldığı açıklamanın Sakarya Caddesinde yapılacağı duyurulmuştu. Fakat burada toplanan kitle polisin engellemeleri nedeniyle Selanik Caddesinde bulunan KESK binasına yürüdü. Yürüyüş sırasında sloganlar atıldı. Polis toplu yürüyüşü engellemek için müdahalelerde bulundu. Kitlenin önünü kesmeye çalıştı.
Açıklamada ilk olarak, emperyalist devletlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin, yıllardır uyguladıkları politikalarla Ortadoğu’yu nasıl kan gölüne çevirdiklerine dikkat çekildi. Haksız savaşların emekçi halklar için acı, gözyaşı ve yoksulluk dışında bir şey üretmediğine değinildi. Kapitalist devletlerin bütün savaş naralarına rağmen Ortadoğu halklarının, barış içerisinde bir arada yaşayabilmelerinin mümkün olduğu ifade edildi. Dünyadaki diğer devletlerin İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalması şu sözlerle eleştirildi: “İsrail’in saldırıları hamasi nutuklarla ve ezbere söylenen cümlelerle engellenemez. Dünyanın bu saldırılara karşı açık ve kesin şekilde Filistin halkının yanında olduğunu göstermesi gerekmektedir.”
Bu katliamlara karşı nasıl sessiz kalınmayacağı noktasında ise İtalya’daki liman işçilerinin eylemi hatırlatıldı. Livorno limanında çalışan işçiler, geçtiğimiz gün İsrail’e gidecek gemiye silahların yüklenmesini engellemişlerdi. İtalyan liman işçileri “Livorno limanı Filistin halkına yönelik katliamların suç ortağı değil!” diyerek sınıf dayanışmasının en güzel örneklerinden birini sergilemişlerdi. Basın açıklamasında İtalyan işçilerin bu anlamlı eylemi selamlanarak, emekçilerin dünyanın her yerinde süslü cümlelerle hiçbir şey söylememeyi becerenlere yol gösterdiği vurgulandı.
Açıklamanın devamında AKP iktidarının Filistin meselesini kendi çıkarları için kullandığı belirtildi. Ekonomik ve siyasi olarak köşeye sıkışan iktidarların, her zaman din ve milliyetçiliği kullanarak emekçi halkları karşı karşıya getirdiğine dikkat çekildi. Netanyahu hükümetinin de bugün aynı yöntemi uyguladığına değinilerek şu ifadelere yer verildi: “Ancak tüm propaganda araçlarına rağmen İsrail halkının önemli bir bölümü bu yaşananlara onay vermiyor. İsrail’de başta emek örgütleri olmak üzere, pek çok kesimin bu duruma sessiz kalmaması ‘Yaşasın Halkların Kardeşliği’ sloganının sadece bir slogan olmadığını bir kez daha gösterdi.”
Filistin Halkı Yalnız Değildir, Bu Suça Ortak Olmayacağız, Katil İsrail Filistin'den Defol ve Yaşasın Enternasyonalizm sloganlarının atıldığı açıklama mücadele çağrısıyla sona erdi.
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...