Buradasınız
En Zor Anda Tutunacağımız Daldır UİD-DER
Hadımköy’den bir işçi

Merhabalar dostlar, bugün İşçi Dayanışması gazetemizi tekrar gözden geçirdim ve “Sönmeyen Ateş,1 Mayıs!” akışımızda hissettiğim duyguları, coşkuyu, öfkeyi yaşadım. Yani 1 Mayıs akışında tarihi süzen, işçi sınıfının mücadelesini gözler önüne seren UİD-DER, mücadelesinin her alanında bizlere aynı duyguları hissettiriyor. İşçi Dayanışması sacayaklarından birisi ve çok önemli... Aynı 1 Mayıs akışını okurken hissettiğim örgütlü emeğin dilini, gazetemizi okurken de görüyorum. Bizzat bu örgütlü emeğin parçası olduğum için gurur duyuyorum. İnsanın örgütlü olup hayatını nasıl anlamlandırabileceğini ve kendisini nasıl geliştirebileceğini yaşayarak deneyimliyorum. Bu yönüyle de kapitalizmin bencil, bireyci çıkarlarının yerine örgütlü gelişimin çok daha doyurucu olduğunu gün geçtikçe daha iyi görüyorum. Dünyadaki, bu topraklardaki olayları örgütlü bir işçi olarak önce kendim idrak edip, daha sonra etrafıma aktarmaya çalışıyorum. Kendimi daha iyi anlamaya çalışıyorum. Dünyaya işçi sınıfının penceresinden bakıyorum. İnanın bunlar tarif edilmesi zor duygular.
UİD-DER’in bize sunduğu pencerede işçi sınıfının tarihi, mücadelesi ve insanlığın kadim düşü var. UİD-DER’i, sınıf mücadelesinin bu en katıksız ögesini iki kelime ile tarif etmek istesem; “tutunacak dal” derdim. Hani insan en zor anında bir dayanak arar, bir umuda tutunmak ister ya işte UİD-DER o en zor anda tutunacağımız daldır. UİD-DER’in savunduğu değerlerdir insanlığı kurtuluşa erdirecek olan.
Bugün insanlar bir çıkış arayışında ve bazen tutunacak dal bulamıyor maalesef. Ve maalesef yaşam hakkı bile tanınmıyor bazen insanlara. İşte bu yüzden tüm işçi kardeşlerimi, tüm ezilen sınıfların evlatlarını işçi sınıfının örgütlü mücadelesine davet ediyorum. Bizler UİD-DER’in temas ettiği, çıkışın dünya işçi sınıfının örgütlü gücünde olduğunu kavrayan, bunun tarihsel bir gerçeklik olduğunu bilen insanlarız. İşçi Dayanışması bülteninde dendiği gibi bizler “gözümüzle bakıp, bilincimizle gören” mücadeleci işçileriz. Dünya işçi sınıfının örgütlülüğünü sağlama yolunda azimle ve kararlılıkla mücadele eden UİD-DER ailesinin bir parçası olduğumuz için gururluyuz, coşkuluyuz! Görevimizin işçi dostlarımızla kenetlenerek barış dolu bir dünya kurmak olduğunun bilinciyle daha çok çalışacağız!
- Sönmeyen Ateşi Hep Beraber Harladık
- 1 Mayıs Tüm İşçilerin Bayramı!
- İnsanlaşmak İstiyoruz
- En Zor Anda Tutunacağımız Daldır UİD-DER
- Zihnimize, Ruhumuza İyi Gelen 1 Mayıs Akışı
- Sağlık İşçilerinden Mesajlar
- 1 Mayıs’ta Yapı Bizim Olmuş Gibidir
- 1 Mayıs Coşkusuyla Sizleri Selamlıyoruz
- Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- İşçi Sınıfının Kızıl Bayrağını Geleceğe Taşıyanlara Selam Olsun!
- Susmuyoruz, Korkmuyoruz!
- 1 Mayıs Bize Neyi Anlatır?
- Kanada’dan İranlı mülteci kadın kardeşimizin dayanışma mesajı
- Gün Birlikte Mücadele Günüdür
- Çocuklarımız ve Geleceğimiz İçin 1 Mayıs
- Yan Yana Olamasak Bile Çoğalarak Sahip Çıkıyoruz 1 Mayıs'a
- Selam Olsun Bütün Dünya Proletaryasının 1 Mayıs’ına
- Kızıl Tomurcuklar Haykırıyor, Yaşasın 1 Mayıs!
- İşsizlik ve İntiharlardan Kurtuluş da 1 Mayıs Ruhunu Büyütmekle Mümkün!
- Uluslararası mesajlar: Yaşasın sınıf dayanışması
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...