Buradasınız
İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor

Özel sektör öğretmenlerinin mücadelesi gözaltılara, baskılara rağmen sürüyor
Öğretmenlik Meslek Kanununda haklarının tanınmasını ve gasp edilen taban maaş haklarının geri verilmesini isteyen Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasına üye öğretmenler, 26 Mayıstan bu yana başta Ankara olmak üzere çeşitli illerde oturma eylemleri yapıyorlar. 29 Mayısta Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önündeki oturma eylemine polis saldırdı ve aralarında sendikanın Genel Başkanının da olduğu 12 kişiyi gözaltına aldı. Öğretmenlerin gözaltına alınması pek çok ilde yürüyüşler ve açıklamalarla protesto edildi.
Gözaltı ve baskıların kendilerini yıldıramayacağını belirten öğretmenler gözaltı aracında yayınladıkları mesajda şunları söylediler: “Öğretmenlik meslek onuru, itibarı için başlattığımız eğitim nöbetinin 4. gününde bize söylenen sözlerin tutulmaması, yalana dönüşmesi karşısında başlattığımız ekmek, memleket ve gelecek mücadelesini Bakanlığın önüne taşıdık. Biz bize söylenen yalan karşısında öğretmenliğin haysiyet mücadelesini veriyoruz. Bakan Yusuf Tekin öğretmenleri patronların insafına terk ediyor, asgari ücret düzeyine mahkûm ediyor. Bunu kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte gözaltına alındık. Bizleri ne gözaltılar ne de tutuklamalar yıldırabilir. Biz yüzbinlerce öğretmene tüm patronlara karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyoruz. Taban maaş hakkı kazanılacak.”
İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Çanakkale ve Antalya’da basın açıklamaları ve yürüyüşlerle gözaltıları protesto eden öğretmenler arkadaşlarının derhal serbest bırakılmalarını istediler. Tüm baskılara rağmen il milli eğitim müdürlükleri önündeki oturma eylemlerini sürdüreceklerini belirttiler. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemi yapan öğretmenler, çeşitli sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla Beyazıt Meydanına sloganlarla yürüyerek burada basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklamasında konuşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Trakya Bölge Temsilcisi Damla Topuz şunları söyledi: “Bakan öğretmenini de velisini de öğrencisini de düşünmüyor. Tek düşündüğü şey var, o da patronların kârı. Bizler asgari ücretle çalışıyoruz. Bizim taban maaş hakkımız vardı. Özel sektörde çalışan hiçbir öğretmen kamudaki meslektaşından daha düşük ücret alamaz diyorlardı. Bu patronların işine gelmedi. Çünkü patronların derdi eğitim değil. Tek bir dertleri var, daha fazla para kazanmak.”
Asgari ücret istemedikleri için gözaltına alındıklarını, şiddete maruz kaldıklarını söyleyen Topuz “Biz güvenceli çalışmak istiyoruz. Yılsonu işsiz mi kalacağız, kiramızı ödeyecek miyiz diye düşünmek istemiyoruz. Biz elimizden alınan taban maaş hakkını geri istiyoruz” dedi.
Eylem sırasında “Taban Maaş Hakkımız, Geri Alacağız”, “Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek”, “Patronların Bakanı Yusuf Tekin İstifa” sloganları atıldı. Gözaltına alınan öğretmenler akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde keyfi görev değişikliği protesto edildi
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir hekim ile tartışan hemşirenin keyfi şekilde görevden alınması üzerine sağlık meslek örgütleri 29 Mayısta eylem düzenledi. Başhekimlik önünde bir araya gelen SES İzmir 1 No’lu Şube, Genel Sağlık İş ve HEP-SEN üyesi sağlık emekçileri keyfi uygulamalara son verilmesi çağrısında bulundu.
Eylemde konuşan Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Derya Pekel, ameliyathaneye çağrılan hemşirenin, bilgisinin olmaması nedeniyle gidememesi üzerine keyfi biçimde görevden alındığını aktardı. SES İzmir 1 No’lu Şube işyeri temsilcisi Hülya Baran Ulaşoğlu ise hastane yönetiminin performans baskısıyla birlikte sağlık emekçilerini sürekli mobbinge maruz bıraktığını belirtti. Ulaşoğlu, meslek örgütleri adına ortak talepleri şu şekilde sıraladı:
- Hastane içi görev değişikliklerinde liyakate dikkat edilmesi, değişikliklerin çalışanlarla değerlendirilerek yapılması
- Personel açığının bir an önce giderilmesi, giderilemiyorsa idarece gerekli düzenlemelerin yapılarak insani şartlarda çalışma ortamının sağlanması.
- Tüm çalışanların şehir hastanesinde görevlendirilmesinden kaynaklı ağır çalışma koşulları, yirmi dört saat gün aşırı nöbetler ve yıpranmışlıkları göz önüne alınarak, ötelemeden bir an önce yıllık izinlerin başlatılması.
- Gün aşırı nöbetlerin yasaklanması, ayda beş nöbetten fazla nöbet gelmeyecek şekil de çalışan sayısının ayarlanması
- 7/24 hizmet veren kurumumuzda temizlik, hasta nakil gibi işlemler için gece saatlerinde de kliniklerde mutlaka personel bulundurulması
Gölcük Tersane Komutanlığı’nda haksız yere işten çıkartılan 4 işçi için eylem yapıldı
Gölcük Tersane Komutanlığında çalışan Harb-İş üyesi 4 işçinin haksız yere işten çıkartılması, 28 Mayısta protesto edildi. Harb-İş Kocaeli Şubesinin çağrısıyla Gölcük Anıtpark’ta yapılan protesto eylemine yüzlerce tersane işçisi katıldı. Öğle paydosunda yapılan eylemde işten atılan işçiler, işten atmaların somut hiçbir nedeni olmadığını ifade ederek yaşananlara tepki gösterdi. Bir işçi şunları söyledi: “Biz her ne kadar işveren tarafından işten çıkarılmış gibi görünsek de daha iyi çalışma koşullarına sahip olmak için verdiğimiz mücadeleden rahatsız olan birilerinin tesiri ile bu karar alınmıştır.”
Mola saatleri içinde 4 atölyede çay içtikleri gerekçesiyle iş akitlerinin feshedildiğini aktaran işçiler, yetkililere seslenerek adaletsiz politikalardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı. İşçilerin ardından Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer konuştu. Hayat pahalılığının milli savunma işçilerinin belini büktüğünü söyleyen Akçer, işçilerin maaşlarının yüzde 50’sini kiraya verdiklerini, kalan kısmıyla yaşamlarını idame etmeye çalıştıklarını belirtti. Haksız işten atma saldırısına tepki gösteren Akçer, sendika olarak işçilerin yanında olacaklarını ifade etti. Eylemde “Direne Direne Kazanacağız” sloganı atıldı.
Yapı Merkezi işçileri gasp edilen hakları için yeniden eylemde
Türkiye merkezli inşaat şirketi Yapı Merkezi’nin Tanzanya demiryolu projesinde çalışan DİSK/Dev Yapı-İş üyesi işçiler verilen sözlerin tutulmaması üzerine 28 Mayısta yeniden eyleme başladı. Şirketin İstanbul’daki merkezi önünde eylemlerini sürdüren işçiler, gasp edilen tüm haklarının derhal ödenmesi çağrısında bulunuyorlar. Sarı baretleriyle ses çıkarma eylemi de yapan işçiler haklarını alana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar.
- SYDV İşçileri Türkiye Genelinde Greve Çıktı
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...