Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin

Posamız çıkana kadar çalışıyor ama yeterince uyumaya vakit bulamıyoruz. En çok uykuya hasret kalanlar biz işçileriz. Fabrikalarda, işyerlerinde gecemiz gündüzümüze karışırken dinlenmeye ayırmamız gereken zamanı da daha fazla çalışmak için harcıyoruz. Özellikle çalışan kadınlar, anneler olarak işten arta kalan vakitte uykumuzdan kısarak ev işleriyle ilgileniyor, çocuklarımızla biraz daha fazla ilgilenebilmek için yarı açık gözlerle güne devam ediyoruz. Uykusuzluk ve yorgunluk bağışıklık sistemimizi zayıflatıp hastalıklara neden olduğu gibi gün içinde konsantrasyonumuzu bozarak hata yapmamıza, ciddi kazalarla karşı karşıya kalmamıza da neden oluyor.

Balıkesir’de ZSR mühimmat fabrikasında yaşanan patlama nedeniyle 11 işçi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden bir işçinin annesi şöyle feryat ediyordu: “Benim çocuğum uykusuz öldü.” Bu feryat sadece bir annenin acısını değil aynı zamanda insan onuruna yakışmayan çalışma koşullarını da gözler önüne seriyordu. Bin bir türlü zorlukla büyüttüğümüz çocuklarımız 16 saatlere varan çalışma saatleri, sermaye sınıfının maliyet olarak gördüğü iş güvenliği önlemlerini almaması nedeniyle bu düzenin acımasız çarklarına kurban ediliyorlar.

Her gün bugün acaba nasıl bir kötü habere uyanacağız diye düşünmek yorucu değil mi? Ne yazık ki bu sistemin bizde yarattığı yorgunluk ve yıpranmışlık sadece bedenimizi değil aynı zamanda sınıf bilincimizi de derin bir uykuya yatırıyor. Durup dinlenmeden patronlar için çalışan milyonlarca işçi örgütsüz olduğu için gözlerini kapatıyor ve kendi sorunlarının kaynağını göremiyor. Kendi sınıf sorunlarımıza karşı uyanmadıkça uykusuzluktan şişen gözlerimiz her gün yeni acılara bakmaya, sızlayan göz pınarlarımızdan yaşlar boşanmaya devam edecek.

Bizi yoksulluğa, açlığa ve ölüme mahkûm edenlere karşı uyanık olmak zorundayız. Başımıza gelen olumsuzlukları aşmanın tek yolu dayanışmamız ve birliğimizdir. Eğer birlikte hareket edebilirsek, güçlerimizi birleştirirsek ve kendi sınıf çıkarlarımız için uyanık kalmayı öğrenirsek, ancak o zaman gerçekten adil, güvenilir ve yaşanabilir bir dünya kurabiliriz. Uykuya da yaşamaya da doyacağımız güzel günler için mücadele saflarına!