Buradasınız
Karayolu İşçileri Kadro Hakkı İçin Eylemde

Yargıtay, 2011’de Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) bünyesinde taşerona bağlı olarak çalıştırılan işçilerin, “işin başından itibaren esas işi” yaptıklarını tespit ederek kurumun asıl işçisi oldukları yönünde karar vermişti. Ancak aradan geçen zamana rağmen işçiler kadroya alınmadı. İşçiler, Yargıtay kararının uygulanması talebiyle bugüne kadar çeşitli eylemler gerçekleştirdiler. 24 Kasımda da 8 bin 761 işçi, Yargıtay kararının uygulanması için Ankara’da eylem gerçekleştirdi. Türkiye’nin birçok kentinden Ankara’ya gelen işçiler, Karayolları Genel Müdürlüğü önünde toplandılar. Binlerce işçi “Kadro Hakkımız Söke Söke Alırız”, “Ant İçtik Kadromuzu Alacağız” sloganlarını öfkeyle ve coşkuyla haykırdı. İşçilerin bir bölümü ayakkabılarını çıkararak tepkilerini gösterdiler.
KGM önünde toplanan işçilere hitaben işçi temsilcileri, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar konuşmalar yaptılar. Basın açıklamasını işçiler adına gerçekleştiren Ramazan Ağar, AKP hükümetini işçilerin taleplerine kulak vermeye çağırdı ve işçilerin kadroya alınması talebini bir kez daha dillendirdi. İş cinayetlerine dikkat çeken Ağar, hükümete “ölmeden önce bize sahip çıkın” sözleriyle seslendi. Başbakan Davutoğlu’nun Ermenek’teki işçi katliamının ardından yaptığı bir konuşmada işçileri haklarını aramaya çağırmasını da hatırlattı: “Buyur Başbakan, işçiler hakkını arıyor. Siz de kazandığımız hakkı uygulayın bize” dedi. Eylem yapılan konuşmaların ardından sona erdi.
Yargıtay’ın 8761 işçi için verdiği karar kamuda çalışan yaklaşık 80 bin yol işçisini ilgilendiriyor. İşçilerin kadroya alınması yönündeki yargı kararının onaylanarak kesinleşmesinden sonra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından işçilerin kadroya alınacağı sözü verilmişti. Fakat işçilerin geçmişten bugüne biriken kıdemlerinden vazgeçmeleri istenmişti. Milyarlarca lira alacaklarından vazgeçmeleri istenen işçiler, alacaklarından da kadro haklarından da vazgeçmeyeceklerini haykırıyorlar.
“Ben Halimden Memnunum”
- “Tutuklu Öğrencileri Serbest Bırakın” Eylemleri
- DİSK: “Emeğimiz, Haklarımız, Geleceğimiz ve Demokrasi İçin Ayaktayız”
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Sağlık Çalışanları Tıp Bayramında İş Bıraktı
- Tersane ve Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- Metal İşçisi “Grev”, Belediye İşçisi “Ücret Gaspına Hayır” Dedi
- İstanbul’da Enerji, İzmir’de Tütün, Ankara’da Maden İşçileri Mücadele Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...