Buradasınız
Katliamların Sorumlusu Kim?
Mersin’den bir emekçi kadın

Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son olarak bunlara eklenen Kartalkaya Grand Kartal Otel yangını… On binlerce insanın hayatını kaybettiği bu katliamlarda tekrar tekrar dağlandı yüreklerimiz. Sonsuz bir dejavuyla lanetlenmiş gibi her seferinde aynı imdat çığlıklarını, acı ve çaresizlik karşısında yüreği taşlaşmış iktidar sahiplerinin aynı ikiyüzlü ve pişkin sözlerini dinledik. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana yüz binden fazla insan meydana gelen felaketlerde hayatını kaybetti ama birinde bile iktidarın sorumluluğunu kabul ettiğini, tek bir istifa ya da görevden alma görmedik. Neden?
Demek ki işçi sınıfının örgütsüzlüğünü fırsat bilen arsız, yüzsüz, pişkin bir iktidarla karşı karşıyayız. Tek hedefi iktidar koltuğunda oturmak ve sermaye sınıfına hizmet ederek daha da palazlandırmak olan bir iktidar bu… İşin içinde ekonomik ve siyasi rant olduğunda kendilerini tek yetkili ilan edenler, bizzat sorumlu oldukları felaketler, katliamlar karşısında “yetkisiz” oluveriyorlar. Kimseye hesap vermek zorunda kalmadıkları ve iktidarda olmaya devam ettikleri sürece onlar için bir sorun yok. Ne itibarları zedeleniyor ne kurumuş vicdanları sızlıyor…
Denetimsizlik ve cezasızlık bu iktidarın adeta alametifarikası oldu. 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Katliamı davasında tek bir tutuklu sanık kalmadı. Katiller ellerini kollarını sallayarak gezerken ve hatta devletten yeni teşvikler alırken işçilerin avukatı Can Atalay ise yıllardır hapiste tutuluyor. Çorlu tren katliamında esas sorumlular bırakalım sanık olarak yargılanmayı tanık olarak bile dinlenmezken, 9 yaşındaki oğlunu kaybeden Mısra Öz hakkında “kamu görevlisine hakaret” suçlamasıyla hapis cezası isteniyor. Grand Kartal Otel katliamının baş sorumlusu olan Turizm Bakanlığından tek bir yetkili tutuklanmazken otele yangına karşı “önlemler yetersiz” raporu veren itfaiyeciler tutuklanıyor.
Peki tekrar tekrar aynı acıları yaşamaktan nasıl kurtulacağız? Bunun için önce kendini “sorumsuz, yetkisiz” ilan edenlerin asıl sorumlular olduğunu görmeliyiz. Onların hesap vermesi için bir araya gelmeli, sesimizi yükseltmeliyiz. Bilelim ki hesabı verilmeyen her katliam yeni katliamların habercisidir.
Patronlar Çok Para Kazanırken…
Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...