Buradasınız
“Kendimle Gurur Duyuyorum”
Gebze’den bir metal işçisi

Merhaba arkadaşlar,
Ben Gebze’de çalışan bir işçiyim. Sizlere İşçi Dayanışması bültenimizin Gebze’de gerçekleştirdiğimiz dağıtımından bahsetmek istiyorum. Amacımız insanlara daha çok İşçi Dayanışması ulaştırmak, daha çok insanı bilinçlendirmek ve “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” adlı tiyatro oyunumuza işçileri davet etmekti. Dağıtım sırasında insanlarda bir çekingenlik gözlemledim. Çünkü insanların yapabildikleri, yapmaya alışkın oldukları tek şey alabildiğine çalışmaktı. Bildikleri tek sosyal aktivite, kahveye gidip oyun oynamak ve bir bardak çay içmekti.
Konuştuğumuz işçi kardeşlerim ve ağabeylerimden hep aynı şeyleri duydum. Pek çoğu tiyatroya hiç gitmemişti. Bir kısmı da “tiyatroya gitmeye zaman mı var?” dediler. İşçiler haklıydı. Ne tiyatro için ne de başka bir aktivite için zaman yok. Çünkü çok ağır şartlar altında, günde 12 hatta 15 saat çalışıyoruz. Yorgun argın eve geliyoruz. İstediğimiz tek şey biraz daha fazla uyumak oluyor. Bırakın tiyatro izlemeyi, ailemizle bir hafta sonu çıkıp bir yerlerde vakit geçiremiyoruz.
Oysaki yapacak ne kadar da çok şey var. Tiyatroya, sinemaya gitmek, ailemizle vakit geçirmek… Biz bunlar yerine karanlık fabrika köşelerinde, uzun saatler boyunca çalışmak zorunda kalıyoruz. Sanki ömrümüzü böyle geçirmeye mecburmuşuz gibi! Neden 12 saat ya da 15 saat çalışmak yerine, 8 saat uyku, 8 saat iş, 8 saat de canımız ne isterse onu yapmayalım? Zaten olması gereken de bu. Sadece bilinçlenip, gerçekleri öğrenip, bu öğrendiklerimizi çevremizdeki, mahallemizdeki ve işyerlerindeki arkadaşlarımıza anlatmalıyız. UİD-DER’le tanışmadan önce ben de bilinçsiz bir işçiydim. Fabrikada birçok iş kazası geçirdim. Hatta birinde parmağımı yaralamıştım, raporlu olduğum halde işyerinde çalıştım. Çünkü korktuğum bir şeyler vardı, işten atılmak, uzun süre iş bulamamak… Ama UİD-DER’le tanıştıktan sonra örgütlü mücadelenin önemini kavradım ve artık çok değiştim. Şimdi kendimi yalnız hissetmiyorum ve de örgütlü bir işçi olduğum için kendimle gurur duyuyorum.
Kameraların Ortaya Çıkardıkları
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...