Buradasınız
“Keşke O Günkü Birliktelik, Yeniden Gösterse Kendini”

İşçi sınıfı olarak bugünkü örgütsüzlüğümüzden, dağınıklığımızdan, güçsüzlüğümüzden kurtulmak istiyorsak geçmişimize bakmalıyız. Yaşadığımız katmerli sorunlar son bulsun istiyorsak tarihimizi incelemeli, hafızamızı geri kazanmalıyız. 15-16 Haziran 1970 yılının 15 ve 16 Haziranına, O Büyük İşçi Direnişi’ne katılan Belkıs Kaya, geçmiş ile bugün arasında bağ kurarak anlatıyor anılarını:
Vilayetin yakınlarında, Babıali’de, ara bir sokakta bulunan Gripin fabrikasında çalışıyordum. Kimya-İş Sendikası’nın işyeri temsilcisiydim ve TİP üyesiydim.
İlk gün izole kalmıştık, ikinci gün olayları tartıştık, herkeste bir heyecan vardı, yürümeye karar verdik. Vilayetin önünden beyaz önlüklerimle Çemberlitaş ve Beyazıt’tan Fındıkzade’ye geldik.
Askerle ilk Fındıkzade’de karşılaştık, onlara ellerimdeki çiçekleri verince yumuşadılar, barikatları geçtik. Topkapı’daki işçilerle birleşip, aynı istikametten geri döndük. Eylem boyunca en çok bu karşılaşma, diğer işçilerle birleşme anında heyecanlandım.
Hepimiz bir ağız olmuş “DİSK kapatılamaz”, “Sendika hakkımız, söke söke alırız”, “Hükümet istifa”, “Bağımsız Türkiye” sloganları atıyorduk.
Cağaloğlu’nda tanklar yolumuzu kesince, önce biz davrandık, tankların üzerinden atladık, ardımızdan erkek işçiler…
Eminönü’ne vardık, ancak köprüleri açtıkları için öteye geçemedik. Geriye dönme kararı alınmıştı. Ama birbirimizden ayrılamıyorduk, fabrikamız Cağaloğlu’nda olduğu halde Edirnekapı’ya kadar yürüdük.
Gezmeye gidiyor gibi gittik, endişeyle değil, çünkü güçlü bizdik ve bizim ekmeğimizle oynuyorlardı. Büyük bir coşku ve kardeşlik vardı.
Ertesi gün fabrikada herkes birbirine ne yaptığını anlatıyordu.
Keşke o gün adı konulmayan birliktelik, yeniden gösterse kendini… Masaya yumruk vurup aldığım şeyleri geri alacaklarını bildiğim için 80’de emekli oldum.
Şimdi Tuzla’da işçiler ölüyor [Tersanelerdeki iş cinayetlerini kast ediyor], eylem yapmaya korkuyorlar. İşverenler, kendilerine dikensiz gül bahçesi yarattılar. İşleri taşeronlara vererek sendikalaşmayı imkânsız hale getirdiler. İşçiler ve çalışanlar için bugün de örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka çıkar yol yok.
Kaynak: Derinden Gelen Kökler
“Allah Bankalardan Razı Olsun!”
Metal İşçilerinin Dünü ve Bugünü
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...