Buradasınız
Metal İşçilerinin Dünü ve Bugünü
Gebze’den bir metal işçisi
Metal işkolunda sendikalı bir işçi olarak çalışıyorum. Sendikasız bir işyerine oranla birtakım haklarımız var ama problemlerimiz de çok. İşçi arkadaşlar dün öğle molasında işyerindeki çalışma koşullarından şikâyet ediyorlardı. “Tehlikeli bir işkolunda çalışıyoruz ama iş güvenliği önlemleri yok. İşçi iş kazası geçiriyor, yaralanıyor, ölüyor ondan sonra ‘önlem’ alınıyor. Ortam çok sıcak, iş çok yorucu, aldığımız maaş daha fazla olmalı. Toplu sözleşme süreci yaklaştı, gelip bize bir şey anlatan yok. Bu işyerinde sendika var mı, yoksa bir görüntüden mi ibaret, belli değil. Temsilciler ne yapıyor, uyuyor mu? Vallahi bu temsilciler iyi değil, bu temsilcilerle olmaz bu iş…” Şikâyetler böyle uzayıp gidiyordu.
Aslında arkadaşlarım haksız değildi ama eksik bıraktıkları bir konu vardı. Onu da ben hatırlatmak istedim: “Arkadaşlar dünya kadar sorundan bahsettiniz, sonra getirip meseleyi 3-4 temsilciye kilitlediniz. Şimdi gidip temsilcilere gitsek, ‘biz bir şey yapalım desek işçi arkamızda durmaz ki’ derler. Yalan mı?” Ortam birden sessizleşti. “Aramızda eski işçiler var, onlar anlatsın, acaba bu fabrikada durum hep böyle miydi?” diye sordum. Eski işçilerden Murat abi yemek tepsisini kenar iterek, “valla haklısın kardeşim, gençler bilmez, eskiden bu kadar kötü değildi. Hele daha da eskiden, Maden-İş zamanında her şey çok farklıymış. Bak, o yıllar çok başkaymış gerçekten de. İşçilik o zamanmış” dedi. Gerisini getirmediği için devam ettim: “Mesela Murat abinin bahsettiği o yıllarda, yani 1980’den önce işçiler fabrikalarında tek yumruk gibi birlikmişler. Her şeyi temsilcilerinden, sendikalarından beklemiyorlarmış. Hakları için birlikte mücadele ediyorlarmış. İşte bu yüzden işçilik o zaman işçilikmiş. Üstelik bugün bizlerin sahip olduğu hakların çoğu o yıllarda verilen mücadelelerle elde edilmiş.”
Selim abi de söze girdi: “Doğru söylüyorsun. Bak şimdi, babamlar fabrikada çok toz olduğu için iki gün boyunca iş durdurmuş o zamanlar. Fabrikaya havalandırma kurulmasını sağlamışlar. Babam, rahmetli, yaptıkları eylemleri hep gururla anlatırdı.” “Selim abi çok haklısın” dedim. “Gördünüz mü? Bütün haklar işte böyle mücadeleyle kazanılmış. O zaman her haksızlıkta patronlara baş kaldıran işçiler varmış. Temsilciler işte bu işçilerin arasından çıkarmış. Tüm bölümlerde, tüm fabrikalarda işçiler birlik olurmuş. Maden-İş bu konuda işçileri eğitirmiş. İşçilere patronlar karşısında başı dik durmayı öğretirmiş. İşçi de Maden-İş’e güvenirmiş.” Selim abi yine atıldı: “O zaman Maden-İş’in başında Kemal Türkler vardı. Kemal Türkler’in arkasından tüm işçiler yürürmüş. Çok namuslu, yiğit adammış” dedi.
“Evet”, dedim, “Kemal Türkler işçilerin haklarını ilerletmek için çalışan bir işçi önderiymiş. İşçileri düşünürmüş, işçilerin içindeymiş, işçilerin dertlerini, sorunları dinlermiş ve işçileri mücadeleye çekermiş. Meselâ o yıllarda Türk-İş’in anlayışı, işçiler ile patronların uzlaşması üzerine kuruluymuş ve bu uzlaşmacı tutumu yüzünden önemli işçi grevlerini desteklemeyerek işçileri yalnız bırakmış. İşçiler haklarını kaybedermiş. Ama işçiler terk etmişler bu anlayışı. Kemal Türkler ve mücadeleci işçiler Türk-İş’in bu uzlaşmacı anlayışına karşı gelerek, sınıf sendikacılığı anlayışını savunmuşlar. Kemal Türkler ve Maden-İş’in sendikacılık anlayışı, işçi sendikasının görevinin, sermaye karşısında işçilerin hak ve çıkarlarını savunmak olduğunu söyler. İşte o yıllara damgasını vuran şey de bu anlayışla hareket eden sendikanın ve işçilerin olmasıymış. Sendikaları mücadele örgütleri haline getirenler de işçilermiş. Mücadeleci işçilerin olduğu yerde, temsilciler de mecburen işçilerin çıkarlarını savunmanın dışında bir yola giremezlermiş. İşçiler bilinçli ve mücadeleci olunca temsilciler de yöneticiler de yanlış yaptıklarında gereken yanıtı alırlarmış. Biz kendimizi değiştirdiğimizde temsilcilerimiz de yöneticiler de sendika merkezi de değişir. Yani iş dönüp dolaşıp bizde düğümleniyor” dedim.
Molamız bitti, işbaşına giderken Murat abi, “sonra kaldığımız yerden devam edelim gençler” diye seslendi.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 19 Aralıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde, DİSK’in 2025 yılı için belirlenecek asgari ücrete dair görüş ve önerilerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına DİSK...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası kademeli grev kararı almıştı. 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin...
- Son zamanlarda her şey pahalanırken işçi ve emekçilerin hayatının ne kadar ucuzladığını hep birlikte görüyoruz. İzmir’de bir anne 5 çocuğunun üzerine kapıyı kilitleyip işe çıktığında, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında 1 ilâ 5 yaşındaki...
- Filistin’de bir yıldır süren savaşta 43 binden fazla insan katledildi. Sokaklarda çocukların sesleri yankılanırken şimdi bombaların gürültüsü ve sessiz çığlıklar yankılanıyor. Peki, Filistin’de bu kahredici savaşın tek sorumlusu Siyonist İsrail...
- Merhaba arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde gerek kamuda gerekse de özel sektörde çalışan, farklı sendikalara üye doktor, hemşire, tıbbi sekreter, temizlik işçisi, paramedik, ATT gibi sağlık emekçileri olarak bir araya geldik. UİD-DER’de daha önce...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta GE Grid...