Buradasınız
Köle İbrahim, Genel-İş Üyesi İşçiler İçin Tuhaf Konuştu
Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No’lu Şube, 23 Aralıkta bir tiyatro etkinliği gerçekleştirdi. UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun hazırlayıp oynadığı Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor adlı oyun, Kartal Hasan Ali Yücel Sahnesi’nde Genel-İş üyesi işçilerle buluştu. İki perdelik oyun başlamadan önce, UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nun oyunlarını işçilerin yazdığı, işçilerin oynadığı; kostümleri, dekorları, dansları, efektleri işçilerin hazırladığı dile getirildi. Tüm kısıtlı imkânlara ve olumsuz koşullara karşı işçilerin nasıl da yaratıcı olduklarına vurgu yapıldı.
Daha sonra kitleyi selamlaması için Genel-İş 1 No’lu Şube Başkanı Mahmut Şengül sahneye davet edildi. Şengül, taşeronlaştırmaya karşı mücadele yürüttüklerini, örgütsüzlüğün çok ciddi boyutlarda olduğunu ve işçilerin birlik olmaktan başka çareleri olmadığını dile getirdi. Şengül, UİD-DER İşçi Tiyatrosu’nda yer alan tüm oyuncuların hepsinin işçi olduğunu ve tüm imkânsızlıklara rağmen yaratıcı bir işe giriştiklerini, aslında birleşen işçilerin çok şeyler yapabileceğini vurguladı. Şengül, kendilerini yalnız bırakmayan seyirci kitlesine ve oyunculara teşekkür etti ve oyun başladı.
Oyunun başlamasına saatler kala hazırlığı biten salonda, Genel-İş 1 No’lu Şube’nin ve UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğu’nun pankartları yer aldı. Genel-İş’in pankartında şu ifadeler yer aldı: “Güvenceli İş Güvenceli Gelecek İçin, Sendikal Haklarımız İçin, Taşeronlaştırma İle Mücadele İçin, Kıdem Tazminatı Hakkımız İçin, İş Kazalarının Önlenmesi İçin, Demokratik Hak ve Özgürlükler için, Savaşa Hayır Demek İçin, Adaletsizliğe ve Hukuksuzluğa Hayır Demek İçin, İnsanca Bir Yaşam İçin, İşçiyiz, Haklıyız, Kazanacağız Demek İçin 50.Yıl”
Oyun, firavunlar döneminde Mısır’da geçiyor. Aslında oyun, geçmişten ziyade günümüzü anlatıyor. Geçmişle gelecek arasında bağ kuruyor, ezilmeyi ve sömürüyü protesto ediyor. Oyunun ilk perdesinde kölelerin çalışması, Köle İbrahim’in kafasına taş düşmesi ve bilinçlenmesi hem güldüren hem de düşündüren bir tarzda anlatılıyor. “Taş” metaforu, oyunda birden çok kez vurgulanıyor. Gündoğumundan günbatımına kadar çalışan köleler, kafasına taş düşen İbrahim’in söylediği sözleri çok tuhaf ve büyülü bulurlar. İbrahim; ücretten, sendikadan, sigortadan, iş kazalarına karşı önlem alınması gerektiğinden, kıdem tazminatından bahsetmektedir. Köleler şaşkındır, ancak kendilerini bu sözlerin etkisine kapılmaktan alıkoyamazlar. “Mavi gök kubbenin altında ve bereketli topraklar üzerinde ne varsa bizim olacak” diye haykıran köleler, isyan ederler.
İkinci perdede kölelerin Firavuna karşı mücadelesi, sahnedeki işçilerden salondaki işçilere güçlü mesajlarla aktarıldı. Geçmişle günümüz arasında bağ kurularak oyunun sonunda, Mısır halk isyanından görüntüler perdeye düştü. Modern kölelerinin modern firavunlara karşı mücadelesi vurgulandı.
Perde kapandığında salondaki bütün izleyiciler oyunu ayakta alkışladılar. UİD-DER İşçi Tiyatrosu oyuncuları izleyicileri selamlamak üzere yeniden sahneye geldiğinde alkışlar, sloganlar ve ıslıklar birbirine karıştı. İşçilerin, örgütlü olduklarında nasıl da yaratıcı ve güçlü oldukları bir kez daha ortaya çıkmıştı. Bunu hisseden işçiler, oyuncuları dakikalarca coşkuyla alkışladılar. “İşçiler Birleşin İktidara Yerleşin” sloganı salonda yankılanmaya başladı.
Genel-İş üyesi işçiler, iki perde arasında olduğu gibi oyunun bitiminde de oyunda emeği geçen tüm UİD-DER’li işçileri tebrik ettiler. Aileleri ve çevreleri için oyunun tekrar oynanmasını isteyen işçiler; böyle bir işçi tiyatrosu etkinliği düzenlediği için sendika şubelerine, şube yöneticilerine ve şube başkanı Mahmut Şengül’e teşekkür ettiler. Sendikalı-sendikasız, kadrolu-taşeron tüm işçilerin ortak mücadelesini örmek üzere birlikte mücadele çağrısı yaptılar.
Babam Bir Göçmen İşçi
Nankör İşçiler Horon Tepiyor!
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...