Buradasınız
Konut Projesi, Saraylılar ve Eşi Dostu Asgari Ücretli Olanlar
Ankara’dan bir sağlık işçisi

Konut sorunu, aşırı yüksek kiralar, üniversiteli gençlerin yurt sorunu, özel yurt ücretlerinin oldukça yüksek olması derken iktidardan yeni bir açıklama geldi: Sosyal Konut Projesi! Bu projeyle 500 bin konut inşa edileceği ve bunları dar gelirlilerin kolay ödeme imkânlarıyla alabileceği söyleniyor. İstanbul’da 18 bin, Anadolu’da ise 16 bin lira geliri olanlar bu konutlara başvurabilecekler. Büyük şehirlerde fiyatlar daha yüksek olmakla birlikte 2+1 dairelerin fiyatı 608 bin liradan başlıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum projenin detaylarını anlattığı bir televizyon programında 18 yaşından büyük gençleri birer birey kabul edip ev kurmalarını, aile kurmalarını, iş kurmalarını desteklemek istediklerini söylüyor. Gençler eğer gelirleri yoksa bu parayı nasıl ödeyecek sorusuna ise “burada 2280 lira bir taksit ve yüzde 10 peşinat ödenecek, bu makul” diyor. Program boyunca bu projenin amacının halka kolaylıklar sunmak olduğu anlatılıyor, dar gelirlilerin ev sahibi olmasının önünün açıldığı propaganda ediliyor. Bakan Kurum “part-time bile çalışarak bu taksitler ödenebilir hem okuyup hem çalışarak ödenebilir. Aileleri yardım yapabilir, kendi birikimlerini koyabilirler. Çalışanlar varsa zaten onlarda bir sorun yok. Bu bir fırsat. Geleceğe umutla bakmalarını istiyoruz” diyor. Bu masalı dinlerken iyi hoş da gerçekler hiç de böyle değil. Bir kere part-time çalışarak bu paraların ödenmesi imkânsız. Hem okuyup hem çalışarak bu peşinat ve taksitleri ödeyebilmek hayal. Öğrenciler yurtta kalacak para bulamıyor nasıl ev taksitine girecek? Ailelerimizin yardım yapması, birikimlerimizi kullanmamız da pek mümkün görünmüyor. Zira ortada bir birikim yok. Dişinden tırnağından artırıp üç-beş kuruş biriktirebilenlerimizin de parası enflasyon karşısında eriyip gidiyor.
İnsan sarayda başka kulübede başka düşünür!
Çalışanlarda zaten sorun yok mu? Elbette var. Asgari ücretle ya da biraz üzerinde bir maaşla, hem ev kirası hem konut taksiti ödeyeceğiz. Sonra ne yiyip ne içeceğiz, faturaları nasıl ödeyeceğiz? Bizim “hiç aklımıza gelmeyen mükemmel çözümü” Bakan bulmuş! Konuşmasında şöyle diyor: “5 bin 500 lirayla bunu yapabilmesi için ilave mesai ve kazanç sağlaması gerekiyor ki bir yıl siz de takdir edersiniz ki vatandaşımız biraz dişini sıkarak, biraz eşinden, dostundan borç alarak, biraz belki ek mesai yaparak bu bedeli karşılayabilir.” Bakanın eşi dostu zengin olduğu için herkesi kendisi gibi sanıyor. Boşuna dememişler insan sarayda başka kulübede başka düşünür diye!
Üstelik 12 saate varan çalışma saatleri zaten yaşamımızı yiyip bitiriyor. Hem fiziksel olarak üst sınırları zorluyor hem de zihinsel ve ruhsal olarak yıpranıyoruz. Üstelik işçiler zaten fazla mesai yaptığı halde geçinemiyor. Kredi kartı borçlarının haddi hesabı yok, borcu borçla kapatıyoruz. Türkiye toplumunun yüzde 60’ı borçlu. Eşten dosttan borç alalım desek, bizim eşimiz dostumuz da bizim gibi işçi. Kimsenin çıkarıp bize verecek 60 bin lirası olmadığına eminim, herkes kıt kanaat yaşıyor zaten. Bu koşullarda, neresinden bakarsam bakayım, bir genç olarak, bir işçi olarak nasıl ev sahibi olabileceğimi benim aklım almadı.
Bir de bu sosyal konut projesinin tanıtımı için çektikleri reklamları izledim. Ev alacağını gerine gerine anlatan mutlu bir genç, kız istemede asgari ücretle nasıl ev alacağı sorulunca “alınır, alınır” diyerek kasılan bir aile, memleketten ev alan emekliler, mutlu mu mutlu tablolar... Bu reklamlarda olduğu gibi “çok kolay olur” dediklerinde işçi ve emekçileri kandıramayacaklarını bildikleri için de Çevre ve Şehircilik Bakanı açık açık “bu evleri almak için biraz dişinizi sıkacaksınız, borç yapacaksınız, mesai yapacaksınız” diyor.
Gerçek amaç ne?
Üstelik bu projenin ne zaman hayata geçirileceği ve toplanacak paraların nasıl kullanılacağı belli değil! Milyonlarca insanın konut sorunu var ve bu sorunu istismar ederek para toplamak istiyorlar. Oysa iktidar gerçekte yoksulların konut sorununu çözmek istiyorsa, kamu hizmeti olarak son derece ucuza konutlar yaptırabilir, bunu emekçilerin ödediği vergilerden karşılar ve dağıtır! Ancak dert emekçilere yardım değil proje geliştirip rant yaratmak, para toplamak ve bu projeyi kullanarak iktidarın oy tabanını korumaktır!
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...