Buradasınız
Korkmuyoruz, Korkmayacağız!
Sefaköy’den bir ofis çalışanı

Şu günlerde işyerlerimizde ve evlerimizde konuşulan tek bir konu var: Covid-19. Bu hastalık günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Bizim işyerinde de sürekli bu konu konuşuluyor. “Elimizi yıkayalım, kolonya sıkalım, kapının kolunu silelim” şeklinde sürekli bir önlem alma ve panik havası var. Ben de elimden geldiği kadar, korkuya yer olmadığını ve kapitalistlerin bu virüsü bir fırsata çevirmeye çalıştığını anlatmaya çalışıyorum. Ama arkadaşlardan kimi zaman şu lafı işitiyorum: “Sen de her şeyi kapitalizme bağlıyorsun!”
O vakit arkadaşlara şunları anlatıyorum: Bu virüs kapitalistlerin kâr uğruna doğayı talan etmesi sonucu ortaya çıkmadı mı? Bugün bu biter, başka bir şey başlar. Bakın Fransa’da hükümet emeklilik yaşını yükseltmek istedi, bunun üzerine emekçiler sokağa döküldüler. Bu virüs çıktığından beri hükümet fırsattan istifade etti, eylemleri yasakladı. İnsanlar evlerinde oturuyor, kimsenin sesi çıkmıyor. O kadar uzağa gitmeyelim, hepimizin ya kardeşi ya arkadaşı ya eşi işten atılıyor, ücretsiz izne çıkarılıyor ama kimsenin sesi çıkmıyor, acaba neden? Çünkü insanlar korkutulmuş, “sağlığımdan olacağıma işimden olayım” diye düşünüyor. Bu doğru bir şey mi? Bundan iki ay önce işçileri böyle toplu halde işten atsalardı bunun bir karşılığı olurdu, tepkiler yükselirdi. Ama şimdi kimse sesini çıkarmıyor. İşten atılmış, beş kuruşu bile olmayan bir işçi evde oturarak mı kendini koruyacak? Oysa bir araya gelip bu hak gasplarının önüne geçebiliriz. Bütün dünyada patronlar aynı korku ile emekçileri sindirip krizin faturasını işçilere ödetmek istiyorlar.
Cumhurbaşkanı önlem paketi açıkladı, peki işçinin, emekçinin payına ne düştü? Patronlara teşvikler, destekler verirken, işçilere ise kolonya sıkın, sabırlı olup dua edin diyorlar, bu mudur önlem? Bize eve kapanın, sokağa çıkmayın diyorlar. Bir araya gelmezsek nasıl örgütleneceğiz? Ben bunları anlatınca işyerinde arkadaşlarım belli bir süre sonra hak vermeye başladılar. Ertesi gün tartışmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çünkü sistem 24 saat korku salıyor. Ama ben de sınıf bilinçli bir işçi olarak her saat bu korkuya karşı arkadaşlarımı bilinçlendirmeye çalışıyorum, çalışmaya da devam edeceğim. Onlara kapitalist sistemin çürüdüğünü, asıl korkması gerekenin patronlar olduğunu anlatmaya devam edeceğim. Biz örgütlü ve bilinçli işçileriz korkmuyoruz, korkmayacağız ve örgütlenmeye devam edeceğiz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
İşçilere Yıllık İzin Dayatması
Onların ki Can da…
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...