Buradasınız
Koronavirüse Karşı Simit ve Poğaçayla Sağlıklı Beslen!
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Bildiğiniz gibi koronavirüs gündemimize girdi gireli dünya işçileriyle ortak bir sorunumuz daha oldu. Sağlık Bakanı, bizim ülkemizde de koronavirüs vakalarının çıktığını ve yayıldığını söyledi. Bu durum insanlarda paniğe ve korkuya sebep oldu. İnsanlar marketlere akın ettiler. Sokağa çıkamama kaygısından dolayı evlerine yiyecek stoku yaptılar. İşçi arkadaşlar birbirlerine şüpheyle bakmaya, uzak durmaya başladılar. Zaten birleşmekte güçlük çeken işçiler şimdi hepten birbirlerinden uzaklaşmaya başladılar. Sosyal medyada her an ölecekmişiz gibi yalan haberler, videolar paylaşılıyor. İşçilerin korkularına bir korku daha eklenmek isteniyor.
UİD-DER’in web sitesinde “İşçiler Koronavirüse Karşı Nasıl Savaşmalı?” yazısını okumuştum. İşyerinde birçok işçi arkadaşıma Whatsapp üzerinden göndermiştim. Yazıda çok doğru yerlere vurgu yapılmıştı. Yazıyı okuyan bir kadın arkadaş şunları söyledi: “Biz seri üretim yapıyoruz. On dakikada bir elimizi yıkamamız mümkün değil. Bizlere sağlıklı beslenin diyorlar. Allah aşkına işçiler marketlerden neyi almış bir bakalım; makarna, un, çay, şeker vesaire. İşçilerin beslenmesi bu gıdalarla oluyor. Patronumuz iyi, sağlıklı çalışalım diye mesailerde poğaça ve simit veriyor. Nasıl sağlıklı olacaksak artık!”
Cumhurbaşkanın açıklamasından önce bu yazıyı okumamız iyi olmuştu. Cumhurbaşkanının açıklamasını işçiler dört gözle bekliyorlardı. Hasta ya da kronik hastaların ücretlerinin kesilmemesini, ödeyemedikleri borçların bir iki ay dondurulmasını, mağduriyetlerinin bir nebze de olsa giderilmesini bekliyorlardı. Maalesef açıklanan paketten işçiye çıka çıka kuş çıktı, o da uçtu gitti. Bir kez daha gördük ki devlet patronların, para babalarının devleti. Bizlerden her ay kesilen işsizlik ödeneğini patronlara hibe ediyorlar. İşyerinde de bu konu konuşulmaya başlandı. İşçi arkadaş, “oturdum akşam cumhurbaşkanını izledim. 20 maddenin birinde bile işçilere yönelik bir şey olmaz mı? İşçilere yöneliği bırak sağlıkla alakalı bir madde dahi yok. Hani benim işsizlik ödeneğim, ver kardeşim mağdur olan işçilere, hastalanıp işe gelemeyenlere ver. Her fırsatta patronlara bağışlıyorsunuz. Sanki biz her gün uçakla uçuyoruz da uçak biletlerinde KDV’yi indirmişler, ev alabiliyormuşuz gibi konuttan bahsediyor. Bir kez daha lanet ettim bu hükümete” dedi.
Biz işçiler egemenlerden medet ummayalım, çünkü her seferinde bizleri es geçtiler. Şimdi de paniği körükleyerek bizleri bu virüsle baş başa bırakmak, yalnızlaştırmak istiyorlar. Kapitalizm virüsünü tek başımıza yenemeyiz. İşçiler olarak birbirimize sahip çıkarsak, dayanışma içinde olursak bu virüsü yenebiliriz.
Asıl Örgütsüz Olmak Öldürür!
İşçi Dayanışması Okurlarından Mesajlar
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...