Buradasınız
Küçük Esnafın Pandemiyle Sınavı!
Ortadağ’dan bir esnaf

Tüm dünyayı ölümler, işsizlik ve çaresizlikle karşı karşıya bırakan, büyük bir krizle sarsılan kapitalizm, bu defa savaşlarla değil, pandemi ile can alarak, pisliklerini, eksikliklerini örtme yoluna gitti. Her alanda kısıt koyma ve hareket kabiliyetini sınırlandırma yetkisini salgın gerekçesiyle fazlasıyla kullanıyor siyasi iktidar. Bültenimizde çokça değinildiği gibi işçiler grev yapamıyor, sendikalar genel kurullarını dahi toplayamıyorken; bir de esnafın çaresizliğine bakalım isterseniz!
Malûm süreçte “sokağa çıkmayın” diyenler, işçilerin fabrikalardaki çalışma koşullarını görmezden gelirken, yeme içme yerlerini ise bulaş bahanesiyle ya tamamen kapattırdılar ya da kısıtlı çalışmalarına izin verdiler. Küçük esnaf işyerine kilit vurup evinin yolunu tuttu. Buralarda çalışan, garson, bulaşıkçı, komi, aşçı gibi çoğu gündelikçi olan emekçiler sudan çıkmış balığa döndüler. İşverenleri olan küçük esnaf, belediyelerden koli yardımı dilenir oldu işçilerine! Zira üç günde bir çaresiz “abi 100 lira versen de evin ihtiyacını karşılasam” talebi, her iki tarafı da perişan eden umutsuz diyaloglara dönüştü. Oysaki diğer ülkelere yardım ettiğini böbürlenerek kürsülerden haykıran yöneticilerimiz var! Güya bizi kıskandığı söylenen Avrupa ülkelerinde halka daha çok destek verildi.
Küçük esnafın da işçiler ve sendikalar gibi eli kolu bağlanmak istendi. Basın açıklamaları yasak, seslerini duyurmaları için toplanmaları yasak. Ancak çaresizlik bir yolunu buldurur her zaman! Esnaflar da seslerini yükselttiler, basında sınırlı da olsa haberleri çıktı. Esnafın sesine güya kayıtsız kalmayan hükümet her birinin 7-8 bin lira olan kiralarına 750 TL destek ve 1000 lira hibe açıkladı! Yılbaşından sonra kimin ne alacağı hâlâ muğlâk olan ve çok büyük bölümünün bu yardımın da dışında tutulduğu esnafın ateşine güya su serpilmiş gibi yapıldı. Dükkânlar aylardır kapalı ve borçlar, vergiler, krediler, kredi kartları, senetler, çekler beklemiyor haliyle pandemiyi… İktidar da pekâlâ biliyor bunu. Tıpkı asgari ücretli işçiden aldığı vergi saçmalığı gibi, kapatılan işyerinden vergi almaya devam ediyor.
İşçi hangi sektörde olursa olsun işçidir! Evet fabrikalar gibi çabuk örgütlenemiyor ve sayısal anlamıyla da örgütlenmelerinin önünde hukuki engel var. Ancak sömürü çarkı eşit eziyor sonuçta. Peki küçük esnaf? Küçük esnaf işler yolundayken kulaklarını tıkadığı sorunlara şimdi kulak vermek durumunda. Unutulmamalı ki söz konusu olan birçoğu işçilikten esnaflığa geçmiş küçük işletmeler... Unutulmamalı ki, ilk buhranda kepenkleri indiğinde, yuvarlanıp gelecekleri nokta da yine işçi sınıfının yanıdır. Yani yanında çalıştırdığı işçi ile kaderinin arasında bu sistemde ince bir zar var. Bunu her unuttuğunda, köpürerek büyüyen kapitalist baskı kasırgası, onun da evini işini hortumun içine katıp, sıfırlanmış halde bir yerlerde savurup bırakacaktır. Yani dayanışma ruhu kapı çalındığında değil evveliyatında mecburiyete tabidir. Her nerede ne şekilde iş yaparsak yapalım, unutmayalım ki, her birimiz bir kapitalistin ürününü ya üretiyor ya pazarlıyoruz. İş hayatımız ve ekmeğimiz buna bağlı devam ediyor. Bu gerçeklik sizler unutsanız dahi, çok net ve acımasız haliyle öylece orta yerde duruyor.
Küçük resme değil, büyük çerçeveye bak kardeşim! Bir avuç sömürücünün karşısında artı-değer üretenler ve onlar için satanlar olarak bizler varız. Yani iki taraf var. Hangisinden olduğunu tekrar hatırlatmaya gerek var mı?
Umut Her Zaman Her Yerde
CPS Otomotiv’de Basın Açıklaması
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...