Buradasınız
Kurfalı’da Nükleer Santrallere Hayır Standı Açtık
Cevizli’den bir grup işçi
Kartal ilçesine bağlı Kurfalı Mahallesinde, 22 Ekim Cumartesi günü “Nükleer Santraller Derhal Kapatılsın” standımızı kurup, işçi ve emekçilerden imza topladık. Cevizli UİD-DER temsilciliğinden afişlerimiz, imza föylerimiz, masamız ve İşçi Dayanışması bültenimizle mahallenin merkezinde standımızı kurduk.
Çarşıya, pazara, işe, eve gidip gelen emekçiler arasında çok sayıda kişi bizimle konuşmaya, sorular sormaya, olumlu olumsuz fikrini söylemeye ve destekte bulunmaya geldi. Standımıza gençlerin ilgisi daha çoktu. Bu gençler mahalledeki arkadaşlarını çağırdı ve onların da bu anlamlı kampanyaya imzayla katkı sunmasını istediler. İmza föylerimizi isteyen gençler okullarda kendilerinin de imza toplamak istediklerini söylediler.
Kampanyamıza ilgi gösterip imza atanlarla, genel olarak nükleer santrallerin zararlarından, dünyanın neresinde patlarsa patlasın verdiği zararın sınır tanımadığından, doğacak çocuklara yaşanacak bir dünya bırakılmayacağından bahsettik. Mahalleli içinden Çernobil felaketini yaşamış, duymuş ve sonuçlarını görmüş Karadeniz kökenli kişiler “nükleer santral” kelimesini duyar duymaz, “daha fazla söze gerek yok, karşıyım” diyerek imza attılar. Diğer yandan “imza atınca ne olacak?” diyerek karamsar ruh halini yansıtan, “ülkemiz kalkınıyor” gibi milliyetçi ifadelerle nükleer santrallerden yana olduğunu söyleyen insanlar da oldu. Bu kişilere bültenimizin son sayısında yer alan “Türkiye Ekonomisi Büyürken İşçilerin Payına Ne Düşüyor?” başlıklı yazıyı gösterip, büyümenin ne anlama geldiğini anlattık.
İmza standımız boyunca gençlerin imza atmakta daha gönüllü olduğunu fakat orta yaş ve üzeri insanların daha çekingen davrandıklarını gördük. 12 Eylül’ün neden olduğu korkuyu üzerinden atamamış bu yaş kesiminin, fabrikadan çevreye kadar bütün sorunlarda önde durmaktan, sorumluluk almaktan imtina ettiğini görüyoruz. Bu üzücü olsa da, sevindirici olan şey, genç kuşakların baskıcı rejimin kalıntılarını üzerinden atmaya başlamış olmasıdır. Bu gençler fabrikalarda örgütlenecek, işçi örgütlerini evi gibi bilecek, dünya üzerindeki bütün sorunların ortak olduğunu kavrayacak menzile gireceklerdir.
Biz Cevizli UİD-DER temsilciliği olarak Kurfalı gibi işçi mahallelerinde, fabrika ve sanayi merkezlerinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz, sınıfımıza gerçekleri anlatıp onları örgütlenmeye çağırmaya devam edeceğiz.
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...