Buradasınız
Medyanın Gösterdikleri mi, Yaşadığımız Gerçekler mi?
Esenyurt’tan bir mağaza emekçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Merhaba arkadaşlar, bir bayramı daha geride bıraktık. Büyükler ziyaret edildi veya telefonla bayramları kutlandı. Ben de bazı büyüklerimi ziyaret ettim, kimi dostlarımı da telefonla arayarak bayramlarını tebrik ettim. Konuştuğum veya ziyaret ettiğim eş dost, akraba, gençler, çocuklar, kim olursa olsun bayramın getirdiği mutluluğu sevinci, yüzlerinde göremedim. Bu arada ilk defa şahit olduğum bir konu da, bu sene çevremde kurban kesen kimsenin olmayışıydı! Çocuklar bayram harçlığı alamamaktan, büyükler kurban kesememekten, anne babalar dokuz günlük tatilde ekonomik koşullarından dolayı eve kapanmaktan, sıcaklardan ve hayat pahalılığından şikâyetçiydi.
Medya her bayram yaptığı gibi, televizyonlar ve internet sitesi haberleriyle otelleri, turistlik yerlerdeki kalabalığı ve trafiği günlerce ballandıra ballandıra gösterdi. Bunu evinden izleyen işçiler “geçim derdi, kriz, pahalılık diyoruz, baksana her yer dolup taşmış. Demek ki sorun bende, yoksulluk benim sorunum” diye aklından geçirmiş olabilir. Egemenlerin medyasının da görevi tam da bu; işçi emekçi ailelerin böyle düşünmesini sağlamak. Ama örgütlü bir işçi, egemen sınıfın temsilcisi olan medyanın tuzağına düşmez, sorgular! Kültür ve Turizm Bakanlığı geçen yıl Ağustos ayında ülkedeki toplam otel sayısının 20.168 olduğunu, bu otellerde toplamda 1.781.377 yatak bulunduğunu açıklamıştı. Bu hesapla tüm otellerin dolu olduğu düşünülse bile 85 milyon nüfusu olan bir ülke için, nüfusun yaklaşık yüzde ikisine eş değer bir rakam çıkar ortaya. Aynı hesap AVM, kafe ve restoranlar için de yapılabilir. Mesela İstanbul gibi çok kalabalık bir metropolde buraların her an dolu olmasında şaşıracak bir şey yoktur. Ama dolu otelleri, AVM’leri, restoranları örnek göstererek yoksulluğu inkâr etmek bile bile toplumu kandırmaktır. Kısacası otellerin dolup taştığına ilişkin yapılan haberler sanki herkes tatil yapabiliyormuş, ülkede ekonomik sorunlar yokmuş izlenimi vermek, gerçekleri çarpıtmak amacıyla yapılıyor.
Bizimle aynı sınıftan olmayan insanların yaşamlarına imrenip “ben nerede hata yapıyorum” diye düşünmek yerine, “biz işçiler emekçiler neden yoksuluz?” sorusunu sormamız gerekiyor. Gecemizi gündüzümüze katıyoruz, ömrümüz çalışmakla geçiyor ama açlık sınırı altında veya biraz üstünde ücretlere mahkûm ediliyoruz. Bayram gelsin de ücretsiz otobüslere binelim, suyumuzu yiyeceğimizi yanımıza alalım masraf olmasın diye düşünmek emeğiyle yaşayan işçilere reva mı? Tabii ki değil ama oturduğumuz yerden hayıflanmak da iş değil. Bizden çaldıkları ile hayatlarını zevk ve sefa içinde yaşayanlara da bunun hesabını sormamız gerekiyor. Bu yüzden örgütlenmemiz, sınıfımızın saflarında mücadele etmemiz gerekiyor, başka çaremiz yok. Biz işçiler için asıl bayram, bu çarkı bozuk düzeni ortadan kaldırınca gelecek. Yoksulluğu kader olarak görmeyelim, mücadele edelim.
Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
Doğanın Talanına Hayır!
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
Son Eklenenler
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...
- Evlatlarımızın sağlıklı gelişimi, sadece ne yiyip içtikleriyle değil, nasıl bir ortamda, çevrede büyüdükleriyle de ilgilidir. Empati, iletişim gibi sosyal, duygusal ve zihinsel becerileri çevreleriyle etkileşimlerinin izlerini taşır. Çocukların...
- 17 Ocakta okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan yaklaşık 20 milyon öğrenci birinci dönem karnelerini alarak yarıyıl tatiline girdi. Mersin’de Eğitim-Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası eğitimdeki sıkıntıları dile getirmek için Yenişehir İlçe...
- Suriye’deki Esad rejimi 8 Aralıkta yıkıldı. Hemen ardından da Suriye’deki savaşın bittiği ve Türkiye’deki Suriyelilerin artık güvenle ülkelerine geri dönebileceği konuşulmaya başlandı. Medyada Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar başarılı olduğu...
- Sevgili işçi kardeşlerim, bizler yani işçi sınıfımızın örgütlü mücadelesinin bir parçası olanlar, eski kuşaktan işçilerin deneyimlerinden ziyadesiyle istifade etmeyi öğrendik sınıf büyüklerimizden. Bundandır karşımızdaki herhangi bir işçi...
- UİD-DER Müzik Topluluğu (UMUT), Ruhi Su’nun sesinden dinlediğimiz Boşa Didinmek Fayda Vermez şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının mücadeleye çağıran sözleri kadar hikâyesi de çok anlamlı. Rusya işçi sınıfının romancısı Maksim Gorki, 1907’de,...
- İşyerinde yeni yıl kutlaması yapmak için işi biraz erken bıraktık. Kutlama için masaları hazırladık, şarkı listemizi ayarladık. İşin yorgunluğunu atıp dinlenecek, uzun uzun sohbet edecektik. Tabii eğlence kısmına geçmeden önce işyerinin şef ve...
- Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine 13 Aralıkta başlayan GE Grid Solutions grevinin 33. gününde anlaşma sağlandı. Böylece MESS sözleşmeleri kapsamında 4 işletmede...
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...