Buradasınız
Mersin Limanında “İşçi Dayanışması”
Mersin’den UİD-DER’li işçi ve öğrenciler
Sabahın erken saatlerinde bültenimizin son sayısını limanda çalışan işçi arkadaşlarımıza ulaştırmak amacıyla, UİD-DER’li arkadaşlarımızla Mersin limanına gittik. Gece vardiyasından çıkan işçilerle ve sabah vardiyasına servislerle gelen işçilerle hemen sıcak ve samimi sohbetler etmeye başladık. Ve işçilere bültenimizin son sayısını vermeye başladık.
İlk kez bültenimizi alan bir işçi arkadaşımız, “işyerlerinde dayanışmanın önemli olduğunu, paylaşımın daha da artması gerektiğini ve paylaşımın daha da artması için uğraşan insanları vardiya çıkışında burada görmekten mutluluk duyduğunu” söyledi. Ve merakla bültenimizi incelemeye başladı. Bir başka işçi arkadaşımızla da doğru bellediğimiz yanlışlar bölümü üzerine sohbet ettik. O da bültende böyle bilgilendirici ve öğretici bölümlerin olmasının çok güzel olduğunu söyledi. Bir başka işçi arkadaşımız ise “işçiler az çalıştıkları için mi yoksullar?” bölümüne dikkat çekerek, aksine işçilerin çok çalıştıklarını, bu yazının da bunu çok güzel anlattığını söyledi. Ve bülteni okumaları için çocuklarına da götüreceğini söyledi.
Bunun dışında; sabahın erken saatlerinde vardiyadan yorgun çıkan ve erkenden vardiyasına gelen işçi arkadaşlarımızla bültenimiz aracılığıyla pek çok konu üzerine sohbet ettik. Bizleri merak edip yanımıza sokulan işçilere de ilk kez bültenimizi ulaştırdık. Bültenimizi ilk kez okuyan işçilerin merakı ve bizlere karşı sıcak yaklaşımları güzeldi.
Bazı işçilerle de son dönemde yaşanan işten atmalar üzerine sohbet ettik. Onlar da limanda işçilerin örgütlü olmaları gerektiğini, birlikte mücadele ederlerse bu gibi sorunların üstesinden gelinebileceğini söylediler.
Tıpkı liman işçisi arkadaşlarımızın da söylediği gibi işten atmalara, işyerlerinde yaşanan tüm sıkıntılara ancak örgütlü mücadelemizle karşı koyabiliriz. Patronlara karşı örgütlü gücümüzle “artık bizi sömüremeyeceksiniz” diye haykırmalı ve bu örgütlülüğün daha da büyümesi için durmadan ve yorulmadan mücadele etmeliyiz!
Örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Ücretsiz İzin Yasal mı?
Umur’da Değişen Ne Oldu?
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...