Buradasınız
Mücadele Etmezsek Hiçbir Şansımız Yok!
İşsiz bir işçi
Merhaba dostlar. Ben geçtiğimiz yaz Brillant perde fabrikasından işten atıldım. Üstelik haksız yere. Hiçbir hakkımı vermeden işten attılar. Atılma sebebimi de, iş kurallarına uymamak, disiplinsizlik gibi şeylere bağladılar. Peki ben gerçekten disiplinsiz bir işçi miydim? Elbette hayır.
İşyerinin 8 saatlik vardiyalar şeklinde çalışması gerekiyordu. Ama bizi 12 saat çalıştırıyorlardı. Belimin rahatsızlığından dolayı 8 saat çalışmam gerektiğini 2 sene boyunca söyledim ve inanmadılar tabii. Ben de atılmama yakın son haftalarda 8 saat çalışıp, iş saatimi doldurup evime gidiyordum. Beni 8 saatlik bölüme vereceklerini söylediler ama verdikleri yer fabrikanın deposuydu. Depoya gitmeyeceğimi ve kendi bölümümde 8 saat çalışacağımı söyledim. Çünkü bu fabrikada 1400 civarında işçi çalışıyor. Haliyle yüzlerce top perde üretiliyor. Bu üretilen perdeleri tırlara yüklemek ve gelen malları boşaltmak lazım. Akılları sıra bana “seni 8 saatlik yere verdik ama sen istemedin” diyeceklerdi. Zaten belim rahatsız, bir de orada çalışırsam ya bel fıtığı olacaktım ya da bel ağrısından her gün hastane hastane gezecektim. Depoda çalışmayı reddedince işten attılar tabii ki. Ben de Çalışma Bakanlığına işten atıldığıma dair dilekçe yazdım. Bir de avukat tuttum. İşe iade davası açtım. Duruşmalar hâlâ sürüyor.
Duruşmalar sürecinde bir gün avukatım şahitler bulmamı istedi ve bunları mahkemede dinlettirilebileceğinden bahsetti. Ben de iki şahit buldum. Şahitlerin dinleneceği gün şahitlerimden biri geldi. Diğeri ise sorunlarının olduğunu, o gün gelemeyeceğini söyledi. Karşı tarafın şahit olarak getirdiği kişi benim bölüm şefimdi. Karşı taraf şahidini dinlettirdi ama avukatım getirdiğim şahidi dinlettirmedi. Gerekçe olarak da iki şahidi birden dinlettirsek iyi olur dedi. Mahkemeden süre istedi. Benden şahit başına 35 TL, yani iki şahit için 70 TL istemeyi de ihmal etmedi. Bu para şahitlerin evine dilekçe yazmak içinmiş. Ben bu parayı bir gün geç verince avukatım davadan çekildi. Bu arada duruşmaya az bir süre kalmıştı.
Ben artık kendi kendimi savunup kendimin avukatı olacaktım. Duruşma günü geldi. Şahitlerimin ikisini de dinlettirdim. Üstelik o 70 TL’yi vermeden dinlettirdim. Para verilmeden de şahitler dinleniyormuş. O gün karşı tarafın şahidi de geldi, gelen şahit benim bölümün ustabaşı idi. Yanımda benimle aynı işyerinde çalışan ve o da haksız yere atılan bir arkadaşım vardı. Benim duruşmamda karşı tarafın şahidi olarak dinlenecek olan ustabaşına “Şimdi senin cebine para koymuşlardır ve sırtını sıvazlamışlardır. Sen, şefin, müdürün, hepiniz şerefsizsiniz” dedi. Duruşma başladı ve ilk önce benim şahitler, daha sonra da karşı tarafın şahidi dinlendi. Duruşmaya girmeden önce arkadaşımın söylediğinden etkilenen ustabaşı hâkim önünde iyice afalladı. Ustabaşı şunları söyledi. “Kafasına göre işyerinde işini bırakıp gidiyordu!” Şahidim olan arkadaş dayanamadı ve şunları söyledi: “Kim kafasına göre fabrikadan elini kolunu sallaya sallaya gidebilir? Ustabaşı var, şef var, müdür var; dışarıda da güvenlik var. Kim gidebilir her gün?” Davam 1 ay daha ertelendi.
Ben şunu demek istiyorum. Bugün kriz nedeniyle onbinlerce işçi işten atıldı. Atılanlardan kimi “Allahından bulsun” dedi, kimi “Öbür dünyada cezasını çeker” dedi. Bunlar sınıf bilincine varmayan işçiler. Ama şu bir gerçek ki, bizler bu dünyada açlığa sefalete terk ediliyoruz, dolayısıyla bu dünyada hakkımızı aramamız lazım. Onun için işten atıldığımızda boş vermeyip hakkımızı sonuna kadar aramalıyız.
Bugün işten atılmaya karşı direnen Akkardan işçilerini ziyarete gittik. Onlar da haksız yere işten atıldı, fabrikalarının önünde mücadele ediyorlar ve sonuna kadar direneceklerini söylüyorlar. İşlerine sahip çıkıyorlar. Ben de kazanıp işlerine geri döneceklerine inanıyorum. Çünkü bugün mücadele etmezsek, açlığa, yoksulluğa ve sefalet uğrayacağımızı biliyorum. Mücadele edersek bir şansımız var demektir. Etmezsek hiçbir şansımız yok!
46. Yılında Kavel Destanı
İstanbul’un En Kalabalık Newroz Mitingi
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...