Buradasınız
Van’a Giden Yardımlar Nerede? Niye Çocuklar Ölüyor?
Tuzla’dan bir metal işçisi
Van’da yaşanan depremin üzerinden bir ay geçti. 600’den fazla insanın yaşamını yitirdiği Van’da bu sefer de soğuklar yüzünden çocuklar ölmeye başladı. Peki, ama neden?
Depremin ardından TV programları, başbakanlık, bankalar, telefon operatörleri, vakıflar gibi kimi kurum ve kuruluşlar Van için milyonlarca lira yardım topladıklarını açıkladılar. Sadece bir televizyon programında 60 milyon liradan fazla yardım toplandığı açıklandı. Toplanan yardımlar ile neredeyse Van yeniden kurulabilecekken halen Van’daki insanlar barınacak çadır bile bulamıyorlar. Pekâlâ, soruyoruz: Bu toplanan paralar nereye gitti? İnsanların dayanışma duygusu ile Van’daki kardeşlerine gönderdikleri paralar kimlerin ceplerine indi? Devletin bu paraları oradaki insanların yaşamını yeniden kurması için kullanması gerekmiyor mu? AKP iktidarı Somali’de insanlar açlıktan ölmesin diye jet hızı ile yardımlar gönderirken, niçin Van’da yaşayan insanlara yardımlar halen yeterince ulaştırılmıyor? Van’da yaşayan insanlar Kürt oldukları için mi yardım yapılmıyor? Yoksa devlet toplanan yardımları patronlara peşkeş mi çekecek?Depremde kirada oturdukları evleri yıkılan Örgün ailesi, bu soğuklarda sığınabilecek bir çadır bile bulamadılar. Buldukları naylonlar ile kendilerine bir baraka yaptılar. Gündüz bile eksinin altına düşen hava şartlarında naylon barakada yaşamaya çalıştılar. Örgün ailesinin üç çocuğu vardı, depremden ufak tefek yaralar ile kurtulmayı başarmışlardı. Evet, depremden kurtulmuşlardı, fakat soğuklar küçük kızları Öznur’un yaşamasına izin vermedi. Aslında ölümün sorumlusu soğuk havalar değil devlettir. Yıllarca Kürt halkına baskı uygulayan, orada yaşayan halkları hiçe sayan devlet bugün de Kürt halkına sahip çıkmıyor.
Toplanan yardımların hesabını devletten sormak gerekiyor. Nereye gitti bu yardımlar? Teknolojinin muazzam derecede geliştiği bu zamanda bir ay geçmesine rağmen halen Van’da bir şey yapılmış değildir. Van’a gönderilen çadırlar yeterli değildir. Orada yaşamaya çalışan insanlar hastalıklarla ve soğukla boğuşmak zorunda kalmışlardır. Bir kısmını ülkenin başka bölgelerine göç etmek zorunda bırakan devlet, kalan insanlara ne yapacak? Öyle görünüyor ki, kalan insanlar açlık ve soğuklarla baş başa bırakılacak. Bunu asla kabul etmeyeceğiz!
“Gurur” Tablomuz!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...