Buradasınız
Gözdeki Çapağa, Cepteki 5 Liraya ve Makinelere Dair!
Pendik’ten bir işçi
İki işçinin sohbetini dinlerken, tanık olduğum ve maruz kaldığım “iş kazaları,” fazla mesailerde, gece vardiyalarında, yaşadığımız sıkıntılar ardı ardına gözümün önünden geçiyordu. İki işçinin anlattıkları çok tanıdıktı. Daha önce çalıştığım bir fabrikada gece vardiyasında, bir işçinin işaret parmağı tırnak bölümünden kopmuş. Parmağı kopan işçi, makineyi durdurmamak için, parmağını koli bandı ile sıkıca sarmış saatlerce öyle çalışmış. Parmağın kopan parçasını makine önce kesmiş sonra ezmiş. Saatler sonra yaralı işçi, vardiya şefi yanından geçerken “usta parmağım koptu” demiş ve koli bandı ile sarılı parmağını göstermiş. Vardiya şefi işçiye, “Ramazan, sadece ucu kopmuş. Uyuyunca unutursun. Burası Ali Baba’nın Çiftliği değil. Bir parmağın kopmuş, sen neredeyse koli bandının yarısını sarmışsın. Bir daha olmasın. Görmeyeyim. Zaten dünyanın yara bandını kullanıyorsunuz” demiş.
Ramazan’ın kanamayı durdurmak için çok sıkı sardığı parmağı, iki gün sonra kangren olmuş. Boğumun gerisinden kesilmiş. Ramazan, bir hafta sonra raporu bitmeden işbaşı yapmış. İşbaşı yapmazsa işten çıkartmakla tehdit etmiş patronun adamları. Ben Ramazan’ı tanıdığımda bir parmağı yoktu.
Otobüsün sanayiye varmasına daha en az yirmi dakika vardı. Bir yandan iki işçinin sohbetini dinliyor, bir yandan da onlarla tanışma planı yapıyordum. Sanayinin girişinde otobüstekilerin çoğu indi. Ben de indim. Otobüste sohbet eden iki işçi, bizim fabrikanın karşı tarafındaki fabrikalara doğru dönüp, hızlı adımlarla yürüdüler. İçimden “bir başka gün sizinle tanışıp İşçi Dayanışması bülteni vereceğim” diyerek işyerine doğru yürüyordum. Bizim fabrikaya giderken bir kimya fabrikası var. O fabrikanın yanından geçerken ağır bir yanık kokusu ve duman etrafı sarmıştı. O an, bir gün önce bir grup işçi arkadaşımla okuduğum İşçi Dayanışması bültenindeki, İşçilerin “Zaman Kavramı” ve “Sosyal Yaşamı” Yok mu? yazısında anlatılanlar, işçilerin gönderdiği mektuplardan örnekler zihnimde dolanıyordu. Yazıyı bir arkadaş okumuş, biz dinlemiştik. Sonra yazı üzerine sohbet ederken, kendi çalıştığımız yerde yaşadığımız sorunların tüm işçilerinkiyle aynı olduğunu konuştuk. Genç bir arkadaş, yazıyı okuyan arkadaşa, “sen okurken bizim burada yaşadıklarımız bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Kimyasalın içinde günde 12 saat çalışıyoruz. Kimyasallar ciğerlerimizi zehirliyor. Elimize, kolumuza zaten sürekli sıçrıyor. Yüzümüze, gözümüze sıçradığında ‘git yıka, geçer’ diyorlar” demişti.
Fabrikanın kapısından içeri girdim. Kartımı okutup çalıştığım bölüme gittim. Makineyi çalıştırdım. Ve üretmeye başladım. Bir yandan çalışıp üretiyor, bir yandan da, hem kendi çalıştığım makineye hem de diğer makinelere bakıyordum. Kendi kendime konuşuyordum: Makineler insanlığın ilerlemesinde çok önemli. Gerekli tedbirler alınırsa makineler ne gözümüze çapak sokar ne de parmağımızı koparır. İşçi Dayanışması’nda, iş kazalarına karşı işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınması için işçilerin mücadele etmesi gerektiği anlatılıyor. İşçilerin örgütü olan UİD-DER işçileri mücadeleye çağırıyor. İşçiler UİD-DER saflarında öğreniyor, örgütleniyor ve mücadele ediyor. Bu örgütlüğün tohumları fabrikalara, sanayi bölgelerine yayılıyor. Toprağa kök salıyor ve büyüyor.
Dayanışma
- Çamur At İzi Kalsın, Çalıştır İşten At Hakkı Kalsın!
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...