Buradasınız
12 Eylül Davası İçin Basın Toplantısı
Taksim Hill Otel’de, 4 Nisanda Ankara’da görülecek olan 12 Eylül davası nedeniyle bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Derneğimiz UİD-DER’in de yer aldığı basın toplantısına birçok sivil toplum örgütü katıldı. 12 Eylül rejiminin baş aktörleri olan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasının yetmeyeceği, tüm sorumlularıyla birlikte TÜSİAD’ın da yargılanması gerektiğinin söylendiği toplantıda, çeşitli demokratik kitle örgütü temsilcileri ve 12 Eylül rejimi mağdurları söz alarak düşüncelerini ifade ettiler.
12 Eylül sürecinde eşi işkencede katledilen bir darbe mağduru, bütün darbecilerin yargılanmasını ve herkesin Ankara’daki duruşmaya gelmesini istediğini söyledi. HDK’dan Ferhat Tunç konuşmasında AKP’nin darbe sorumlularını yargılamak konusunda samimi olmadığını, gelinen bu aşamanın ileriye taşınması için davanın sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı. Sosyal Demokrasi Vakfı’ndan (SODEV) Erol Kızılelma, demokrasi kültürünün ancak 12 Eylül rejimiyle hesaplaşarak mümkün olacağını söyledi. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nden Tahsin Yeşildere, “AKP hükümeti iki kişiyi yargılamakla 12 Eylül’ü yargıladım diyemez. Biz, o dönemin tüm sorumlularıyla birlikte yargılanmasını istiyoruz” dedi. İnsan Hakları Derneği’nden Abdulbaki Boğa, “15. madenin kaldırılması bir yanılsama yaratmamalı çünkü 12 Eylül’ün eseri YÖK ve gerici yasa halen devam etmektedir” biçiminde görüşlerini ifade etti. Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği’nden (ADAM-DER) bir temsilci, bütün darbecilerin yargılanması için mücadele çağrısı yaptı. Sine-Sen’den Yusuf Tozpembe de tüm darbecilerin yargılanması için “hükümette değil, kendi gücümüzde çareyi bulmalıyız ve davanın takipçisi olmalıyız” ifadesini kullandı.
Derneğimiz UİD-DER adına yapılan konuşmaya, “12 Eylül ilk olarak kimi vurdu, nereye saldırdı” sorusuyla başlandı. Temsilcimiz konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yargılamayı sadece yüreği yanan insanlar istiyor. O dönemde 86 bin işçi grevdeydi. TÜSİAD darbe öncesi gazetelere tam sayfa ilanlar vererek darbeyi ilan etmişti. Çünkü TÜSİAD sermayenin yoğunlaştığı bir yerdi, çünkü TÜSİAD’ın darbeye ihtiyacı vardı. İşçilerin mücadelesini kırmak, grev çadırlarını sökmek, mücadeleci sendikaları kaldırmak istiyordu. Çünkü işçi sınıfının denetimi sendikalardaydı. Ama bugün burada sendikacılar yok. Tüm olumsuzluklara rağmen işçi sınıfı ayağa kalkmayı başaracaktır. Şu anda biz ne kadar çok basınç uygularsak bu davanın lehimize sonuçlanması o kadar mümkün olur. İşçi sınıfı 12 Eylül’ün hesabını mutlaka sormalıdır.”
4 Nisandaki davaya yapılan çağrı ile toplantı sona erdi.
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...