Buradasınız
Er ya da Geç Hesap Sorarız!
Söğütlüçeşme’den bir işçi
“Filistinli kardeşlerimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Bu topraklarda dökülen her gözyaşı bizim gözyaşımızdır. Bu gözyaşlarının, katledilen yavruların, dökülen kanların hesabı er ya da geç sorulacak.” Bu sözler her gittiği yerde merhametten, kardeşlikten dem vuran, iktidar olduğu günden beri kendi ülkesinde işçi ve emekçilere kan kusturan, en ufak hakkını arayanı copla, biber gazıyla, tazyikli suyla susturmaya çalışan, zindanlara attıran Başbakan’a ait.
Katliam gibi işçi ölümlerine “kader” diyen, gencecik insanları kendi eliyle ölüme gönderen, kardeşi kardeşe katlettiren Başbakan, Filistinli kardeşlerimizin yanındaymış, onlar için mücadele edip hesap soracakmış! Kimden soracak bu hesabı? Savaşların çıkmasının sebebi patronlar arasında süren çıkar çatışmaları değil mi? Kavga, Ortadoğu’da pastadan kim daha fazla pay alacak kavgası değil mi? Nerede görülmüştür kendi yarasını saramayan birinin başkasının yarasına merhem olduğu?
Türkiye baskıların en yoğun olduğu ülkelerden biri. Yıllardır anadilleri ve kimlikleri için mücadele eden Kürt halkının çektiği acılar hâlâ devam ediyor. Anaların gözlerinde ağlamaktan yaş kalmadı. Ya yaşanan iş kazalarına ne demeli? Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer alıyor. Her gün bizden birileri ya ölüyor ya da sakat kalıyor. Analar evlatsız kaldıkları için yüreklerinde her an sızı hissediyorlar. Kendi ülkende tüm bunların yaşanmasının sorumlularından biri ol, sonra da kalkıp “dökülen gözyaşlarının hesabı sorulacak” de! Peki, senin döktürdüğün gözyaşlarının hesabını kim soracak ey Başbakan? Çok doğru, ortada sorulacak bir hesap var! İşçilerin, patronlardan soracağı bir hesap! Onu da ancak biz sorarız!
Yaşadıklarımızdan biliyoruz; başımız sıkıştığında, canımız yandığında ilk birbirimize gideriz. Çünkü işçinin işçiden başka dostu yoktur. İşte bu yüzden Başbakan gibilere kalmadı sınıf kardeşlerimizin gözyaşlarının, acılarının hesabını sormak. Kardeşler, patronların açtığı kâr savaşlarının kurbanı artık biz olmayalım. Bizi yalanlarla kandırmalarına izin vermeyelim. Yaşanan haksız savaşlara, iş cinayetlerine dur demek için bir arada olalım. Haksızlıklara karşı koyalım, boyun eğmeyelim!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.
- İngiliz egemenleri, sömürge döneminde ticaret gemilerini, donanmalarını korumak için vahşi bir yöntem geliştirmişler. “Yamyam fare yöntemi” olarak adlandırılan bu yöntem şöyle: Açık denizdeki gemilerde fareler çoğalınca önce bir fare yakalanır, boş...
- Asgari ücret pek çok işçinin beklediğinin tersine 23 bin lirayı bile bulmadı. Utanmadan “işçiyi enflasyona ezdirmedik” dediler, gözlerimizin içine baka baka bizimle dalga geçtiler. Hiçbirimiz bu yalana inanmıyoruz. Çünkü yoksulluğu biz yaşıyoruz,...