Buradasınız
Hrant Dink On Binler Tarafından Anıldı!

19 Ocak 2007’de devletin kontrgerilla güçleri tarafından katledilen Hrant Dink, ölümünün 6. yıldönümünde anıldı. On binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anmada, Şişli’den Agos Gazetesi önüne kadar yürüyüş yapıldı. Hrant Dink’in katledildiği yere karanfiller bırakıldı, mumlar yakıldı, Ermenice ezgiler eşliğinde saygı duruşuna geçildi. Katılımın oldukça yoğun olduğu törene Hrant Dink’in ailesi, Hrant’ın Arkadaşları, HDK Milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder, KESK Genel Sekreteri Lami Özgen, Amerikalı yazar Noam Chomsky, Anti Kapitalist Müslümanlar, sanatçılar, aydınlar, çeşitli demokratik kitle örgütleri ve UİD-DER katıldı.
Hrant’ı yalnız bırakmayan “Ahparig”leri (kardeşleri), yürüyüş boyunca hesap sorulacağının mesajını verdiler. Hep bir ağızdan “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeni’yiz”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Susma Haykır Halklar Kardeştir”, “Katiller Vuruyor AKP Koruyor”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği!” sloganları haykırıldı.
Hrant Dink’in öldürüldüğü yere karanfiller bırakıp mumlar yakıldı. Anma Hrant Dink’in katledildiği saat olan 15.05’te ezgiler eşliğinde saygı duruşuyla başladı. Ardından Hrant Dink’in, öldürülmeden önce aldığı tehditleri anlattığı ses kaydı dinletildi. İlk konuşmayı Hrant’ın Arkadaşları adına Gazeteci Hidayet Şefkatli Tuksal yaptı. Tuksal, konuşmasında adalet arayışında katkısı olan herkese teşekkür ederken, adaletin tecelli etmesini beklediğini ifade etti. Tuksal şöyle konuştu: “6 yıldır bu ülkede adaletin tecelli etmesini bekliyoruz, ancak geçen 6 yılda katillerin eline silah veren, onları cesaretlendiren, cinayeti örgütleyen, soruşturmayı karartan devlet içindeki yapı yargı önüne çıkarılmadı, verilen sözler tutulmadı. Tam tersine Hrant Dink’i ölüme götüren neredeyse tüm resmi görevliler el üstünde tutuldu, terfi ettirildi. Bu karartma, unutturma, üstünü örtme, örgüt bulamama operasyonunda 6 yıldır adalet can çekişiyor! Ancak biz unutmadan, yorulmadan, bıkmadan adalet talep ediyoruz! Gerçek katillerin yakalanmasını ve devlet zırhının içine saklanan bütün sorumluların hesap vermesini istiyoruz!”
Tuksal’ın ardından sözü Noam Chomsky aldı. Kitleyi göstererek, ilham verici kalabalıktan çok etkilendiğini ve mutlu olduğunu söyledi. Chomsky, “Kendisini öldürüldüğü yerde anmak için gelen bu kalabalık, hayatını verdiği amaçlar uğruna onun izinden gitmeye söz verdiğimizin ve başarılı olacağımızın göstergesidir. Onu en iyi ancak bu şekilde anabiliriz” diye konuştu.Chomsky’nin ardından sözü Hrant’ın eşi Rakel Dink aldı. Rakel Dink, “sizinle biraz dertleşmek istiyorum” diyerek duygulu bir konuşma yaptı ve şu hususlara dikkat çekerek bitirdi: “Umutla, imanla, şevkle buradayız, birlikteyiz. Ey Türkiye’nin güzel insanları, sevgili gençler, anneler, babalar, kardeşler! Türkiye’nin sevgili insanları! Sağımızdakine, solumuzdakine rahatsızlık vermeden, ötekileştirmeden buradayız. Adalet borcumuzu hatırlayarak buradayız. Sevgimizi, umudumuzu hatırlayarak buradayız. Yataklarında sevdiklerinin elini tutarak ölme fırsatı ellerinden alınanların anısına buradayız. Acımızla, onurumuzla buradayız. Doğruluk ve adalet için buradayız. Birbirimize hikâyelerimizi anlatmak ve anlamak için de burayız. Hep burada olacağız, birlikte olacağız. Hoş geldiniz, teşekkür ederim, sağ olun.”
Anma töreninin bitmesinin ardından kitle dağılmaya başladı. Ancak polis, Taksim yönüne doğru yürüyüşe geçen kitleye gaz sıkarak dağıtmaya çalıştı. Polis terörünü protesto eden kitle Mecidiyeköy’e yürüyerek dağıldı.
12 Eylül Davasının 7. Duruşması
- KESK: “KHK'lı İhraçlar Görevlerine İade Edilmelidir”
- Bu Düzende İşçiler Sağlıklı Yaşayamaz!
- Kozasından Çıkmaya Çalışan Kelebek ve Çocuklarımız
- Türkiye Genelinde 1 Eylül Dünya Barış Günü Eylemleri
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...