Buradasınız
Şansa Yaşıyorum
Aydınlı’dan bir metal işçisi
Madeni kaplama işi yapan atölyede çalışan bir işçiyim. Ben de sizlerle çalışma koşullarımı paylaşmak istiyorum. Fabrikada 30 kişi çalışıyoruz ancak iş güvenliği önlemleri alınmıyor. Daha doğrusu iş güvenliği önlemi hiç yok. Nitrik asit ve siyanür gibi ağır kimyasal maddeler kullanıyoruz. Ama elimizde bir tek plastik eldiven var. Maskemiz yok.
İşe girdikten kısa bir süre sonra, havalandırmanın da olmaması sebebiyle, sağlığım bozuldu, hastalandım. Üstümüzü değiştirecek ya da duş alabilecek bir yerimiz yok. Kimyasal maddelerin kokusu üstümüze siniyor. İşten eve dönerken otobüsteki insanlar kokudan rahatsız oluyorlar, ben de bu durumdan çok sıkılıyorum.
İşlediğimiz malzeme metal olduğu için yükte de oldukça ağır oluyor. Malzemeleri forklift ya da transpaletle kaldırmamız gerekirken biz elle taşıyoruz. Bu yüzden de sık sık iş kazası geçiriyoruz. Meselâ ben 5 kez iş kazası geçirdim. Bir defasında malzeme çarptığı için dizim yaralandı. Başka bir sefer de ağır yük nedeniyle burnumu kırdım ve daha bunun gibi birçok iş kazası. Patron o kadar pervasız ki 250 kilo kaldırabilen bir vinçle bizi bir tonu kaldırmaya zorluyor. Bir defasında vincin kancası koptu ve kaşıma çarptı. Ama gözümü de çıkartabilirdi. Kaşıma 6 dikiş atıldı. Üstelik patron da beni azarladı ve çok sakar olduğumu iddia etti. Uzun tartışmalarımın ve ısrarlarımın sonucunda o vinci değiştirmek zorunda kaldı.
Bir de metalleri temizlemede kullandığımız kimyasal madde içerikli yıkama suları ise arıtmadan geçirilmiyor. Arıtma suyu ya kanalizasyona ya da toprağa veriliyor. Kimyasal atıklar ise çöp konteynırlarına atılıyor. Patron bizi düşünmediği gibi mahallede oturanları da düşünmüyor. Mahallenin çocukları bile dışarıya atılan kimyasal sular ve atıklar yüzünden hastalanıyorlar. İşyeri şikâyet edildi ama arsız patron yine hiç bir önlem almadı. Bir belediye görevlisi denetime geldiğinde bile formalite icabı kapıya mühür vurdu. Normal şartlarda üretimin durması ve önlem alınıncaya kadar atölyenin çalışmaması gerekiyordu. Fakat aradan yarım saat geçmeden biz üretime devam ettik.
Aslında baktığımda şansa yaşıyorum. Her an başıma daha kötü bir şey gelebilir. Son olarak işçi arkadaşlarıma şunu söylemek isterim: Çalıştığı işyerlerindeki sorunları görmeli ve bu sorunları dile getirmeliler. Ben en azından elimden geldiğince birkaç ufak şeyi değiştirmeyi başardım. Çünkü bu olmadığı sürece biz daha çok iş kazası geçiririz.
Kıraç ve İş Kazaları
Ayvalık’ta Taşeron İşçileri İş Bıraktı
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...