Buradasınız
İş Cinayeti Bu Kez Feniş İşçisinin Canını Aldı

İş cinayetleri dur durak bilmiyor. İşçileri hayattan koparmaya, ocaklara ateş düşürmeye devam ediyor. Bu kez ateş bir Feniş direnişçisinin evine düştü. Eşinin, çocuklarının yüreğini acıyla yakan, direnişçi arkadaşlarını derin bir üzüntüye sokan ateş…
Nizamettin Önelge henüz kırklı yaşlarına yeni girmişti. Ağrılı, 5 çocuk babası bir işçiydi. 8-9 yıldır Feniş’te radyatör bölümünde çalışıyordu. Arkadaşlarının adı gibi nizamlı dedikleri, düzenli çalışmasıyla, işine sahip çıkmasıyla övgüyle anlattıkları Nizamettin Önelge 9 Kasımda hayata gözlerini kapadı.
Feniş patronu hammadde bulamadığı ve borcunu ödeyemediği bahanesiyle 9 Eylülde üretimi durdurmuştu. 11 Eylülde yüzlerce işçiyi 3 aylık maaşlarını, kıdem tazminatlarını ödemeden işten atmıştı. İşçiler bu saldırı karşısında direnişe geçerek, onurlu bir mücadele vermeye başladılar. Nizamettin Önelge de direnişe katılan, bu onurlu mücadeleyi sahiplenerek direnen işçilerden biriydi. Ama 5 çocuğu vardı Nizamettin Önelge’nin. En küçüğü 2,5 en büyüğü 15 yaşında olan, okuyan 5 çocuk. Bir şeyler yapmak zorundaydı. Aylardır maaş alamadığı için işsizlik maaşı evi geçindirmeye yetmiyordu. Üstelik sendikadan da işçilerin en temel ihtiyacını karşılayacak bir yardım dahi yapılmıyordu. Onu en son gören direnişçi arkadaşı “daha Çarşamba günü birlikte çıktık fabrikadan, ‘küçük çocuğum hasta’ demişti” dedi. Bir inşaatta yevmiyeci olarak işe başladı. Daha iki gün
olmuştu işe başlayalı. 2,5 yaşındaki hasta çocuğuna şurup almıştı 50 liralık yevmiyesinden. Direnişçi arkadaşını arayıp, ‘bizim çocuk iyileşti’ demişti o anki sevinciyle. Daha önce çaycılık türü işler yapan Nizamettin Önelge, hiç inşaatta çalışmamıştı. İnşaatta asansör boşluğu üzerinde duran suntaları kaldırıp, yerleri temizleyeceklerdi. Suntayı tuttu, bir daha bırakamadı. 5. kattan asansör boşluğuna düştü. Hastaneye kaldırılan Nizamettin Önelge iki böbreği patlamış, boynu kırılmış, beyninde kanama başlamıştı. Bir gün yaşam savaşı veren Önelge’nin, 9 Kasım akşamı acı haberi geldi. Ailesi, akrabaları, direnişçi arkadaşları derin bir acıyla kaldırdılar cenazesini. Sultanbeyli’de bir işçi evine daha ateş düştü.Şimdi yalnızca çalıştığı inşaattaki patron mu suçlu, taşeron mu? Yoksa Feniş patronu Aloğlu mu daha suçlu? Hangisi verecek bu cinayetin hesabını! Babasını hiç tanımadan büyüyecek olan 2,5 yaşındaki çocuk, kardeşleri, eşi nasıl dayanacak bu acıya? Gökdelenler diken, işçilerden çaldığıyla servetine servet katan patronların zerre kadar vicdanı yok. İşçilerin üç kuruşluk maaşına, tazminat haklarına göz diken, gasp eden Sedat Aloğlu ve güvenlik önlemlerini almayarak bir işçinin hayatını çalan inşaat patronu işçilere hesap vermelidir. İş cinayetleri kader değildir! Artık yeter! İşçi ölümleri son bulsun!
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sonra ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.
- 600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı.
- İşçi Dayanışması’nın 206. sayısında “Kurt Ağladı, Biz de İnandık” başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazıda patronun kendini işçilere mağdur gibi gösterip işçileri nasıl kandırdığından bahsediliyordu.
- Bir gece komşumuzun evinden alevler yükseldiğini görsek ne yaparız? İlk anda aklımıza gelen ne olur? Balkona astığımız çamaşırların is kokup lekeleneceği mi? İçeriye duman dolmasın diye pencereleri kapatmamız gerektiği mi?
- Son günlerde bazı işyerlerinde, patronların yüksek ücretler nedeniyle işçi çıkarmak zorunda kaldıklarını söylediklerini duyuyoruz. Bazı arkadaşlarımız da buna inanmakta, hatta “maaşları çok yükseldi, o yüzden işçi çıkardılar” gibi cümleler kurmakta.
- Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’la görüştükten sonra yapılan son teklife dair, “teklif yüzde 100 olumlu değil ama olumluya yakın bir teklif gibi gözüküyor. 11’i aştık, 16,57’yi bulmadık” açıklamasını yaptı.
- Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), Antep, Urfa, Mardin, Batman, Van, Malatya, Adıyaman ve Maraş’ta çalışan tekstil işçileriyle görüşerek, basında çıkan haberleri tarayarak ve resmi verilerden yararlanarak tekstil...
- Van Büyükşehir Belediyesi kayyım yönetiminin, Genel-İş Sendikasında örgütlü 7’si engelli 223 işçiyi işten atması, 30 Temmuzda kitlesel bir yürüyüşle protesto edildi. Beşiktaş Belediyesi işçileri aylardır ücretleri düzensiz ve eksik ödendiği, toplu...
- Patron örgütü MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir geçtiğimiz günlerde 12 yıllık kesintisiz eğitimin yanlış bir uygulama olduğunu ve gençlerin işgücüne daha erken katılması gerektiğini söyledi.
- Ev sahibi kiraya ne kadar zam yapacak, gıda fiyatlarına yine zam gelecek mi, çocuğumun eğitim masraflarını karşılayabilecek miyim, elektrik, doğalgaz, su, telefon-internet faturalarını ödeyebilecek miyim, ocağımda tencere kaynayacak mı, asgari...