Buradasınız
Değerimiz İşte Bu Kadar!
Çayırova’dan bir işçi

Merhaba dostlar; ben plastik sektöründe çalışan bir işçiyim. Kapı ve pencerelere PVC aksamları üretiyoruz. Geçenlerde başımdan geçen bir olayı sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Fabrikada 12 saatlik iki vardiya şeklinde, insan gücünü aşan yoğun bir tempo ile çalışıyoruz. Bu 12 saat içinde iki tane yemek molamız haricinde dışarı çıkamıyoruz. Yemek molalarını da dönüşümlü bir şekilde veriyoruz. İşçi arkadaşlarımızın bir kısmı yemeğe giderken biz makinelerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Onlar geldiğinde biz ancak o şekilde yemeğe çıkabiliyoruz. Gece 3’te son kalan iki kişi yemek için yemekhaneye gittiğimizde yemeğin kalmadığını söylediler. Nedenini sorduğumuzda; “yemek az gelmiş size yetişmedi. Siz de biraz erken gelseydiniz” cevabını aldık. Biz de “biz erken gelsek ne olacak ki! O zaman biz değil başka iki arkadaşımız aç kalacaktı” dedik. O gün bizler sabaha kadar aç çalışmak zorunda kaldık.
Her zaman aynı şeyler oluyor. Yemek zaten çok temiz olmadığı halde bir de az geliyor ve bizler aç kalıyoruz. Bu kadar tempolu ve uzun çalışmaya insan dengeli, doğru dürüst bir yemek yemek ister, ama nerede? Bize bütün bunları yapan patronun üç tane de köpeği var. Fabrika bahçesindeki köpeklerine her hafta 60 lira vererek özel köpek maması getirtiyor. Haliyle düşünüyoruz, niye? Bizim bu kadar da mı değerimiz yok?
Evet yok! Patronların gözünde bu kadar da değerimiz yok. Biz işçiler örgütlenir sorunlarımız temelinde birleşirsek, patrona biz de varız diyebiliriz. Ancak işçiler olarak birleşip örgütlendiğimiz zaman yemeğimiz de yemek molalarımız da düzelir. Patronun insafına bırakırsak yandığımızın resmidir. Atalarımız boşuna “birlikten kuvvet doğar” dememişler. Biz de birleşelim ve kuvvetlenelim.
Bize bu sorunlarımızı dillendirecek, yazıp gönderebilecek bir kapı açtığı için UİD-DER’e de çok teşekkür ediyorum. KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER, YA HİÇBİRİMİZ!
Benim Tarafım Belli, Ya Senin?
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
Son Eklenenler
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.
- Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecinde olan belediyeler ile petrokimya sektöründeki fabrikalarda birer birer grev kararları alınıyor. İzmir’de Narlıdere Belediyesi işçileri grevin ilk gününde kazanım elde ederken Konak Belediyesinde 7 Mayısta grev...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü mücadelesi 1889’dan önce başlamıştı. Ancak 1 Mayıs 1889’da, 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme ve 8 saat canımızın istediğini yapma talebiyle kitlesel olarak alanlara çıkıldı. 1 Mayıs bu başkaldırının ve daha adil bir...
- Genel-İş Sendikası İzmir 6 Nolu Şubenin örgütlü olduğu Narlıdere Belediyesine bağlı NARBEL’de çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 6 Mayısta greve çıktı. NARBEL işçileri bir müddettir ücretleri eksik ve...
- Bu mektubumda sizlere sınıf temelinde örgütlü olmanın ne demek olduğunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum. Önce kendi deneyimimden, ardından da 1980 öncesi işçi kuşaklarının örgütlü mücadelesinden örnekler vereceğim.
- 15 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gün yoğun bakımda kalan ve 3 Mayısta yaşamını yitiren Sırrı Süreyya Önder on binlerce insan tarafından sonsuzluğa uğurlandı. Siyasi parti yöneticileri, sanatçılar, gazeteciler, Barış Anneleri, Kürt...
- Sırrı Süreyya Önder’i, Sırrı Abimizi kaybettik. O, işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesine katkılarıyla hep yaşayacak, yüreğindeki umut ve direncin sembolü olan gülümsemesiyle hep saygı ve sevgiyle hatırlanacak.
- İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL’de işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 2 Mayısta tam gün iş bıraktı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir Çiğli Belediyesinde tasarruf bahanesiyle işten atılan ve verilen sözlere...
- Dünya işçi sınıfı bu sene de 1 Mayıs’ı baskıcı ve anti-demokratik uygulamaların, işçi sınıfına yönelik saldırıların katlanarak arttığı bir dönemde karşıladı. Öfkesini ve taleplerini tek ses, tek yumruk olup haykırmak isteyen işçi ve emekçiler ABD’...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, Türkiye genelinde kitlesel katılımla kutlandı. İstanbul başta olmak üzere birçok kentte alanlara çıkan yüz binlerce işçi ve emekçi, yaşadıkları ekonomik ve siyasal sorunlar...