Buradasınız
Somalı Madencilerin Katili Utanmadan Gülüyor
301 işçinin hayatını yitirdiği Soma’daki maden faciasının ardından açılan davanın ilk duruşması, tam 11 ay sonra 13 Nisanda başladı. Haklarında dava açılan 45 kişiden 8’i tutuklu, geri kalanı ise tutuksuz yargılanıyor. Sanıklar arasında işçilerin katili Soma Holding’e ait Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdürü Ramazan Doğru ve şirketinin diğer yöneticileri de var. Davada 487 madenci yakını ise mağdur olarak yer alıyor.
Davada, tutuklu 8 sanık “olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
Yaşamını kaybeden madencilerin aileleri ve işçiler, iş güvenliği önlemlerini almayıp madencileri ölüme gönderen Soma Kömür İşletmeleri’nin patronu ve yöneticilerinin şimdiye dek cezalandırılmamış olmasına tepki gösterdiler. 301 madencinin isminin yazılı olduğu pankartın arkasında toplanan aileler ve işçiler, duruşmanın görüleceği Akhisar’daki Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçtiler. İşçi eşleri ve yakınları, yaşamını kaybeden madencilerin isimlerinin yazılı olduğu siyah baretler taktılar. Acılı ailelerin katillere saldıracağını iddia eden polis ise adeta kenti ve duruşma salonunun etrafını kuşattı. Aileler, mahkeme girişinde kurulan polis kontrol noktasına tepki gösterdiler.
Davanın tutuklu 8 sanığı duruşmanın birinci gününde getirilmedi. Bulundukları cezaevinden görüntülü iletişim kuruldu. İşçi aileleri buna tepki gösterirken, avukatlar sanıkların duruşmaya getirilmemesine itiraz ettiler. Sadece 45 sanığın davada yer almasına da itiraz eden avukatlar, ihmali olan herkesin tam tespitinin yapılması gerektiğini, Türkiye Kömür İşletmeleri yönetim kurulu başkanı, işletme müdürü, MİGEM genel müdürü, müfettişler ve ilgili devlet görevlilerinin de yargılanması gerektiğini ifade ettiler. İşçi ailelerinin talepleri üzerine mahkeme heyeti, 8 sanığın duruşmaya getirilmesine karar vererek duruşmayı 15 Nisan’a erteledi.
İşçi aileleri: Canımız yanıyor!
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 8 sanık, 15 Nisandaki duruşmaya getirilirken, yaşamını kaybeden madenci yakınları duruşma salonunda yerlerini aldılar. Çok sayıda madenci eşi ve yakını gözyaşlarına boğuldu. Birçoğu fenalaşıp baygınlık geçirdi.
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı’nın duruşmada söz verilmeden konuşanların dışarı atılacağına dair sözlerini dinlemeyen aileler, tepkilerini ifade ettiler. Yaşamını kaybeden işçilerden Ali Kavak’ın eşi, “Eşim 3 günlüktü, 3 günlük” diyerek acısını dışa vurdu. Aynı sırada yoklama için ismi okunan bir madencinin annesi “Ben yavruma doyamadım, kuzuma doyamadım” diyerek gözyaşına boğuldu. “Canımız çok yanıyor” diyen işçi eşlerinden kimileri, ölen eşlerinin doğacak çocuklarını göremediklerini acılı bir şekilde dile getirdiler. Bir işçi eşi “Eşim çocuğunu göremedi. Devletten adalet istiyorum” derken, bir başka işçi eşi ise “432 çocuk baba diye kara toprağa sarılıyor. Adalet istiyoruz” dedi.
Katiller mağdurmuş!
Yoklama bittikten sonra Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı iddianamenin kabul edildiğini açıkladı ve iddianamenin okunmasına geçildi. İddianamede yer verilen polis ve bilirkişi raporlarında; üretimin ve işçi sayısının artmasına rağmen, buna uygun bir havalandırma sisteminin kurulmadığına ve işçilere aşırı üretim baskısı yapıldığına dikkat çekildi.
Savunma yapan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, iş güvenliği önlemlerini almayarak işçileri ölüme gönderen kendisi ve babası değilmiş gibi mağdur rolüne soyundu: “Kazanın sabotaj olduğunu düşünüyorum. İş güvenliği uzmanlarıyla bu karara vardım. En çok babamla ben mağdur olduk.”
301 işçiyi ölüme gönderenler, utanmadan çıkıp “mağdur olduk” diyebiliyorlar. Egemenler böyledir işte, onlarda vicdan diye bir şeyin zerresi yoktur. Nitekim bu utanmaz katil, duruşma salonundan çıkarken dönüp madenci ailelerine gülümsemiş ve onlarla alay etmiştir.
Neymiş sabotajmış! Devletten kiraladıkları işletmede ton başına kömür maliyetini 130-140 dolardan 20-25 dolara indirmekle övünenler, kalkmış sabotajdan dem vuruyorlar. Acaba söz konusu maliyeti nasıl aşağıya çektiler? İş güvenliği önlemlerini almayarak, gerekli bakım ve onarımı yaptırmayarak, işçiler için verilmesi gereken koruyucu malzemeleri vermeyerek, işçilerin ücretlerini düşük tutup iş saatlerini uzatarak!
İş güvenliği önlemlerini almayarak 301 işçiyi ölüme gönderen Soma Holding, İstanbul Levent’te 50 katlı bir gökdelen dikmiştir. Bu gökdelenin yalnızca bir katının satışından gelecek para bile 301 işçinin canını kurtarmaya yeterdi. Ancak onlar için işçiler değil kâr, sermaye ve lüks yaşamları önemlidir.
İşçilerin ölüme gönderilmesinden sadece Soma Holding sorumlu değildir. AKP hükümeti de en az onun kadar sorumludur; bu şirketin en büyük destekçilerinden ve işbirlikçilerinden biridir. AKP’nin seçim dönemlerinde oy toplamak için dağıttığı kömürleri veren Soma Holding’ten başkası değildir. Nitekim faciadan sonra Soma’ya giden dönemin Başbakanı Erdoğan, derhal işvereni korumaya almış ve işçilerin katledilmesini meşrulaştırmak için “bu işin fıtratında var” demiştir.
Soma’da 301 işçinin canını alan iş cinayeti düzeni devam etmektedir. 2014 yılında 1886 işçi iş kazalarında ölüme gönderilmiştir. Sermayelerini büyütmek isteyen patronlar iş güvenliği önlemlerini almazken, AKP hükümeti de onlara göz yummakta ve gerekli denetimleri yapmamaktadır. Çünkü AKP ile patronlar arasında tam bir işbirliği vardır. Bu iş cinayeti düzenine son verecek olan işçilerin örgütlü ve bilinçli mücadelesi olacaktır.
İnsan mı bunlar?
Bir Yanda Sefahat, Öte Yanda Sefalet!
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...