Buradasınız
Dört İşçinin Can Verdiği Viyadük Kazası ‘Geliyorum’ Demiş
4 Ağustosta İzmir Menemen’deki viyadük inşaatında meydana gelen iş cinayetinde 4 işçi hayatını kaybetmiş, 7 işçi de yaralanmıştı. Olayın hemen ardından çevredeki şantiyelerden gelen işçiler, müteahhit firmanın işçilerin ölümünden sorumlu olduğunu ifade ederek tepkilerini göstermişlerdi. İşçiler, iskelenin çelik aksamındaki vidaların eksik olduğunu, bu nedenle ağırlığı taşıyamayarak çöktüğünü söylemişlerdi. Radikal yazarı İsmail Saymaz, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin işçilerin ölümüne neden olan iskeleyle ilgili hazırladığı raporu haberleştirdi. Rapor, viyadük kazasının ‘geliyorum’ dediği halde önlem alınmadığını ortaya koyuyor. Saymaz’ın haberini olduğu gibi yayınlıyoruz.
Çanakkale otoyolu Koyundere Mevkisi’ndeki viyadük inşaatında dört işçinin ölmesine ilişkin facianın göz göre göre geldiği ortaya çıktı. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin hazırladığı raporda; yetersiz kalan beton kalıp iskelesi, üzerindeki yükleri taşıyamadığı için çöktüğü tespit edildi. Fotoğraflarla desteklenen rapora göre, iskelenin taşıyıcı elemanlarında cıvatalar eksikti. İskelenin elemanlarından bazıları cıvatalanmamıştı. İskelenin zeminle temas eden ayaklarına, denge sağlanması için ahşap takoz ya da kama konmuştu. Ahşap desteklerin çoğu yıprandığı ya da yerinden çıktığı için çökmeye yol açıyordu. İnşaata tırmanmayı sağlayan kedi merdiveni iki üç metre kısaydı. Viyadük üstünde, güvenli çalışma platformu yerine ahşap kalaslar üzerinde çalışılıyordu. Raporda, “İskelenin teknik güvenlik gerekleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri açısından tasarım, kullanılan malzeme, uygulama ve denetim eksiklikleri ve yanlışları sonucu dört çalışanın ölümüyle sonuçlanan iş kazası öngörülebilir ve önlenebilir niteliktedir” deniyor.
İMO’nun raporuna göre geçen 4 Ağustos’ta şantiyedeki beton dökümü, saat 11.45’te bitirilmek üzereyken beş işçi öğle yemeğine gitti. Dökümü tamamlamak üzere altı işçi kaldı. İkisi kalıp üzerinde tutunurken, dördü yirmi metre yükseklikten henüz dökülmüş taze betonla birlikte zemine çakılıp hayatını kaybetti. Raporda, gözlemlere dayalı ilk tespite göre, taşıyıcı beton kalıp iskelesinin üzerine gelecek yüklerin ağırlığını taşıyamaması sonucunda çöktüğü ifade edildi. “İskele elemanlarının, nitel ve nicel olarak yetersiz kalmasından” ötürü göçmenin yaşandığı saptandı. Rapordaki bulgular şöyle:
İŞÇİ MERDİVENİ BİLE KISA KALIYOR
* Yatay ve diyagonal taşıyıcı elemanların bulonlu (civatalı) birleşiminin yapılmadığı, bulonların eksik sayıda kullanıldığı tespit edilmiştir.
* İskelenin taşıyıcı elemanlarının birbiri üzerine montajlandığı birleşim noktalarında sabitlenmeyi sağlayan, civatalı birleşimlerin tümüyle yapılmadığı, bazı civataların bulunmadığı gözlemlenmiştir.
* İskelenin yükleri güvenli olarak taşıyamamasına ve stabilite sorununa yol açabilecek bu durum, gerek beton dökümü gerekse de iskelenin kurulumu, kalıp imalatı ve demir montajı sırasında işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından işçilerin son derece tehlikeli bir çalışma ortamında çalıştıklarını göstermektedir
* Viyadük ayakları temel betonu üzerine yapılmıştır.Betonun üst yüzeyinin yeterli düzgünlükte olmaması ve seviye farklılıkları nedeniyle şantiyede bulunan basit ahşap parçalarının takoz ve kama olarak kullanılmış olduğu görülmüştür. Zemin sabitleme tabanı olarak kullanılan takoz ve kamalar çalışanların kalıp üzerinde bulunduğu sırada ve tonlarca yük altında zayıf noktalar oluşturmaktadır.
* Ahşap takoz ve kamalar çatlayıp ezilmekte, yerleştirildikleri yerden çıkarak, iskelenin taşıyıcılığının sorunlu hale gelmesine ve çarpıklıklara hatta çökmenin başlamasına neden olmaktadır.
* Şantiyeyi çevreleyen bir koruma sınırının oluşturulmadığı, çalışanlara işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını uyaran levha ve bunun gibi işaretlemelerin yapılmadığı gözlemlenmiştir.
* İskelelerde üst kotlardaki çalışma seviyelerine ulaşım için düşey çelik kedi merdiveninin montajlı olduğu görülmüştür. Bu merdiven 19 metre yüksekliğindeki kalıp seviyesine ulaşmamakta, iki üç metre daha aşağıda sonlanmaktadır. Bu uygulama, yüksekten düşme şeklinde ölümle sonuçlanabilecek riskler içeren tehlikeli bir çalışma şeklidir.
* Kenarlarına korkuluk yerleştirilmiş ve sabitlenmiş çelik elemanlarla oluşturulması gereken güvenlikli çalışma platformu yerine serbest yerleştirilen ahşap kalaslar üzerinde çalışma; esneme, kırılma, yerleştirildiği yerden kolaylıkla kurtulma sonucu işçilerin yüksekten düşmesiyle iş kazasına yol açacağı aşikârdır.
* Çöken viyadük ayağı ile bitişiğindeki ayak arasında kalıp seviyesinde serbest yerleştirilen iki ahşap kalas ile geçiş amaçlandığı tespit edilmiştir. Bu şekilde yapılan geçiş yolu işçilerin çalışmasının son derece güvenliksiz oluşturulduğunun kanıtıdır.
Boşta bırakılmış uçlar...
* Dikmelere üçer inşaat demiri çubuğu bağlanarak korkuluk oluşturulmuştur. Korkuluk bu haliyle güvensiz ve standartlara uymayan bir imalattır.
İsmail Saymaz
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...