Buradasınız
OHAL Devam Ediyor, İş Cinayetleri Artıyor!
OHAL’in ilan edildiği günden bu yana, işçilerin aleyhine olan yasalar hızla KHK yoluyla yürürlüğe sokuldu. Hakları için direnen, mücadele eden, haksızlıklara itiraz eden işçiler ise, OHAL bahanesiyle baskı altına alındı. İşçilere yönelik baskılar artarken, patronların işçi çıkarmasına göz yumuldu. Buradan anlaşılan, OHAL koşullarının patronlara yaradığı, hükümetin patronların taleplerini bu fırsattan istifade ederek gerçekleştirmeye çalıştığıdır. Bunların sonucunda iş güvenliği denetimleri daha da gevşiyor, iş kazaları ve iş cinayetlerinde ciddi bir artış meydana geliyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Ağustos ayı raporuna göre, geçen ay boyunca iş cinayetlerinde en az 199 işçi hayatını kaybetti. 2016’nın ilk 8 ayında hayatını kaybeden işçilerin sayısı ise 1250’ye ulaştı. Ağustos ayında hayatını kaybeden işçilerin sayısı önceki yılların Ağustos aylarına göre de ciddi bir artış meydana geldiğini yansıtıyor.
2013 yılının Ağustos ayında en az 130 işçi,
2014 yılının Ağustos ayında en az 160 işçi,
2015 yılının Ağustos ayında en az 162 işçi,
2016 yılının Ağustos ayında ise en az 199 işçi.
İş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımında tarım-orman işkolu yüzde 22, inşaat-yol işkolu yüzde 21, taşımacılık işkolu yüzde 14 oranlarıyla başı çektiler. Nedenlerine göre dağılımındaysa trafik-servis kazalarında 55 işçinin, düşme nedeniyle 34 işçinin ezilme-göçük nedeniyle 34 işçinin, elektrik çarpması nedeniyle 19 işçinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi. Yine rapora göre iş cinayetlerinin en fazla gerçekleştiği kent İstanbul oldu.
Sermayenin çıkarı için işçi sınıfının canını hiçe sayan, işçiyi kanının son damlasına kadar sömüren patronların düzeni, kendi çıkardığı yasalarla işçilere tanıdığı hakları dahi OHAL’i bahane ederek görmezden geliyor. Yasaları askıya alıyor. Sermayenin çıkarı söz konusu olduğunda yasaların dışına çıkarak onu korumayı görev biliyor. İşçi sınıfı, ancak sermaye düzeninin yalanlarına, ayak oyunlarına kanmadan hakları için bir araya geldiğinde ve mücadele ettiğinde bu asalaklar düzenine karşı haklarını koruyabilir ve geliştirebilir. İşçi ölümlerine de son verebilir.
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...