Buradasınız
İş Bulmuşsunuz Bir de Beğenmiyorsunuz!
Altınşehir’den bir kadın işçi

Türkiye’nin en büyük tekstil firmalarının birisinin deposunda, yemekhane bölümünde taşeron işçi olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bu firmanın Türkiye’nin hemen hemen her kentinde ve her AVM’sinde satış mağazaları var. Bu tekstil firmasının hitap ettiği yani ürünlerini pazarladığı en büyük toplumsal kesim de yoksul emekçilerdir. Bu firma üretim ve pazar ağı olarak nasıl Türkiye’nin en büyük firmasıysa aynı oranda sömürüde de önde gelen firmalarından biri.
Bu firmanın işletmesinin olduğu her yerde işçilerin yaşadığı kendine özgü sorunlar var. Ama ben size sadece benim çalıştığım işyerindeki sorunları aktaracağım. İşyerinde üç vardiya şeklinde yaklaşık dört bin kişi çalışmakta. Biz de bu firmanın içinde bir taşeron şirkette vardiyalı olarak bu dört bin kişiye hizmet veriyoruz. Taşeronun tanımını tekrar yapmaya gerek yok çünkü o kendini bize hiç de iyi tanıtmadı. Taşeronda çalışmış ya da çalışmamış olalım bugün kısaca taşeronun düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, iş cinayetleri, güvencesiz ve örgütsüz çalışma demek olduğunu biliyoruz.
Her gün hangi vardiyada olursa olsun hep aynı konu üzerine tartışıyoruz. Hangi vardiyada işbaşı yaparsak yapalım fark etmiyor, daha zil çalmadan hepimizin kafasında aynı soru “bugün işleri nasıl yetiştireceğiz?” Daha işe başlar başlamaz koşturmamız vardiya bitene kadar sürüyor ve kan ter içerisinde kalıyoruz. Bazı vardiyalarda molalarda dahi çalışmak zorunda kalıyoruz. Ama yine de yetişmiyor ve yine aynı kavga başlıyor. “Neden kendi vardiyanızın işini bitirmiyorsunuz?”, “Neden bize iş bırakıyorsunuz?” diye serzenişte bulunuyor bir sonraki vardiyanın çalışanları. Oysaki onlar da yetiştiremiyorlar, onlar da kendilerinden sonraki vardiyaya iş bırakıyorlar. Ama yine de kavga etmekten geri durmuyorlar.
Oysaki sorun bizde değil, sorun onlarda da değil. Koskocaman bir yemekhane, dört bin kişiye hizmet eden bir avuç insan, nasıl yetişsin ki? İki vardiyanın işçilerini birleştirsek ancak yetiştirebiliriz. Üzerimize yükledikleri iş yükü yetmezmiş gibi müdürler tarafından azar işitiyor ve tehdit ediliyoruz. Ne zaman işle ilgili bir derdimizi anlatsak biz işçilerin iş yaşamı içinde sıklıkla karşılaştığı şu cevapları veriyorlar: “İş bulmuşsunuz bir de beğenmiyorsunuz, beğenmiyorsanız kapı orada, dışarıda sizin gibi yüzlercesi var!”
Evet, bugün biz işçilerin örgütsüz oluşundan kendilerine fırsat çıkaran patronlar ve onların vekili olan müdürler yakaladıkları fırsatı sonuna kadar kullanıyorlar. Ama artık yeter, bu haksızlıklara dur demenin zamanı geldi ve geçiyor. Birlik olmayınca asıl düşmanı göremiyoruz. Düşmanı bırakıp birbirimizle uğraşıyoruz. Yaşadığımız sorunların tek sebebi patronlar ve onların sistemleridir. Onları başımızdan sistemlerini de dünyamızdan defetmedikçe bize dünya zindandan öte bir şey olmayacaktır. Onun için nerede olursak olalım örgütlü mücadeleyi yükseltelim.
ÖRGÜTLÜYSEK HERŞEYİZ ÖRGÜRSEK HİÇBİR ŞEY!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...