Buradasınız
Polis Şiddetine Karşı Fransa’da İsyan!

Dünya genelinde ırkçı söylem ve uygulamalar yaygınlaşıyor. 2 Şubatta Fransa’nın yoksul kenar mahallerinden birinde polis kontrolü sırasında çıkan tartışma sonucu bir gence yapılan insanlık dışı muamele, bu gerçeği bir kez daha ortaya koydu. Fransa’da Afrika kökenli çok sayıda göçmen yaşıyor. Bu insanlardan biri olan 22 yaşındaki bir gence, 4 polisin cinsel saldırıda bulunması binlerce kişiyi sokaklara döktü.
Kasım 2015’te Fransa’da ilan edilen OHAL hâlâ devam ediyor. OHAL kapsamında yetkileri artan polisin, uyguladığı şiddet de arttı. İşçilere, öğrencilere haklarını aradıkları için saldıran polisin, göçmenlere şiddet uygulaması için farklı etnik kökenden olmaları yeterli oluyor. Fransa’da polisin göçmen düşmanlığı yeni değil. 2005 yılında da 2 gencin polis tarafından öldürmesi sonucu 3 hafta süren büyük protestolar yaşanmıştı. Daha sonra 2007 ve 2010 yıllarında da benzer olaylar yaşandı. Gerçekleşen son polis saldırısına karşı Paris’te başlayan protestolar kısa sürede diğer şehirlere de sıçradı. Çok sayıda insanın katıldığı eylemlerde polisle eylemciler arasında ciddi çatışmalar yaşanıyor. Eylemler sırasında yaklaşık 250 kişi gözaltına alındı.
Saldırıya uğrayan göçmen gence 60 gün iş göremez raporu verildi. Fakat buna rağmen polis müfettişleri “kasıtsız ciddi bir kaza” raporu tuttu. Bu olayın ardından daha önce de çok sayıda göçmenin benzer şekillerde şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı. Polis şiddetinin ve suçunun örtbas edildiğini söyleyen eylemciler, polislerin yargılanmasını istiyor.
Bu durum elbette ki Fransa’ya özgü değil. Dünyanın farklı ülkelerinde de benzer olaylar sık sık gerçekleşiyor. Polis şiddeti yaygınlaşıyor. Giderek yoksullaşan işçilerin tepkisinden korkan egemenler, etnik köken, cinsiyet, inanç farklılıklarını kullanarak ayrımcılığı körüklüyorlar. Egemenlerin bu politikalarından güç alan ve yetkileri genişletilen polis ise, daha rahat bir şekilde şiddetin dozunu artırıyor. Ancak buna rağmen, işçiler bu duruma sessiz kalmıyor. Fransa’da eylemler hâlâ devam ediyor. Fransa ve birçok ülkede patlak veren isyanlar, kapitalizmin insanlığa bir gelecek sunamadığını ve kitlelerin huzursuzluğunu da gözler önüne seriyor.
- İsrail’de Yüz Binler Haykırdı: Savaşı Durdurun!
- ABD’li Emekçiler Filistin Halkının Yanında!
- Sırbistan’da Öğrenciler Hesap Sormaya Devam Ediyor!
- Dünya İşçi Sınıfı Filistin Halkının Yanında, Emperyalist Savaşın Karşısında!
- İşçiler Kemer Sıkma Politikalarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkı için 30. Kez Meydanlarda!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.