Buradasınız
Göç Yollarında Köle Ticaretinin Merkezi Libya

2011’de Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu sarsan halk isyanları yaşanmıştı. Bu durumu fırsata çeviren emperyalist güçler, Libya’da Kaddafi rejimini devirdiler. “Özgürlük” ve “demokrasi” getirme bahanesiyle Libya’yı yıllardır son bulmayan bir iç savaş cehenneminin içine sürüklediler. Emperyalist güçler adeta birer akbaba gibi, başta petrol olmak üzere Libya’nın zenginliklerinden daha fazla pay kapma yarışındalar.
Emperyalist güçlerin körüklediği savaş nedeniyle binlerce insan hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı, sakat kaldı. Binlercesi ise savaş cehenneminden kurtulmak için evlerini terk edip göç yollarına düştü. Ne yazık ki göç yolları binlercesi için yeni felaketlerin başlangıcı oldu.
Uluslararası Göç Örgütü geçtiğimiz günlerde Libya’da yaşananları gözler önüne seren bir rapor yayınladı. Raporda, ülkenin batısındaki grupların köle ticaretiyle uğraştıkları ve köle olarak satılanların genellikle Avrupa’ya geçmeye çalışan mülteciler olduğu ifade ediliyor. Libya’nın sığınmacı ve köle ticaretinin kilit noktası haline geldiği belirtiliyor. Raporu değerlendiren Libya İnsan Hakları Gözlemevi Başkanı Nasir el Havari de, sığınmacıların çoğunun yoksul Afrika ülkelerinden ve Suriyeli göçmenlerden oluştuğunu vurguluyor.
Emperyalist ve bölgesel güçler pazar, petrol ve yatırım alanlarını paylaşmak ve en büyük dilimi midelerine indirmek istiyorlar. Kendi çıkarları için Afganistan’dan Libya’ya kadar uzanan bölgeyi cehenneme çeviriyorlar. Onlar kendi çıkarları için tepişirken olan emekçilere oluyor. Savaşın alevlerinden kurtulmak isteyen emekçiler, çıktıkları umut yolculuklarında kendilerini tıpkı birer eşya gibi alınıp satılırken buluyorlar. Köle haline geliyorlar. Kölelik sistemi geride kalalı neredeyse 200 yıl olmuşken, dünyanın gözleri önünde insanlar alınıp satılıyor. Libya’ya sözde götürülen “özgürlük ve demokrasiden”, binlerce işçinin, emekçinin, yoksulun payına pazarlarda satılığa çıkarılmak düşüyor.
İnsan tüccarlarının elinden kurtulmayı başaran bazı göçmenlerin anlattıklarıysa kan donduruyor. Satın alınan göçmenlerin bir hapishaneye yerleştirildiğini, burada çok az yemek karşılığında zorla çalıştırıldıklarını ve zorla tutuldukları yerlerin sahipleri tarafından ailelerinden fidye istendiğini aktarıyor kaçmayı başaranlar. Günlük işlerde kullanmak üzere göçmenler 200 ilâ 500 dolar karşılığında satılıyor, zorla çalıştırılıyor, hapsediliyor.
Giderek daha fazla çürüyen kapitalizm; yoksullara ve işçi sınıfına acı, gözyaşı ve kahırlı bir yaşamdan başka bir şey vermiyor. Bu durumu tersine çevirmek elbette mümkündür. Ancak bunun için kapitalist sistemi alaşağı edecek işçi sınıfının uluslararası alanda örgütlenerek ayağa dikilmesi gerekiyor. Ya insanlık kapitalizmden kurtulacak ya da kapitalizm insanlığı büyük felaketlere sürüklemeye devam edecek!
- İsrail’de Yüz Binler Haykırdı: Savaşı Durdurun!
- ABD’li Emekçiler Filistin Halkının Yanında!
- Sırbistan’da Öğrenciler Hesap Sormaya Devam Ediyor!
- Dünya İşçi Sınıfı Filistin Halkının Yanında, Emperyalist Savaşın Karşısında!
- İşçiler Kemer Sıkma Politikalarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadele Ediyor
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkı için 30. Kez Meydanlarda!
- Dünya Meydanlarında “Gazze’yi Aç Bırakmaya Son Verin!” Eylemleri
- İngiltereli Emekçiler Filistin Halkıyla Dayanışmaya, Protesto Hakkına Sahip Çıkmaya Devam Ediyor
- Dünya İşçi Sınıfı “Mücadeleye Devam” Diyor
- İspanya’da Metal İşçilerinin Grevi Bitti, Mücadele Devam Ediyor
- Hindistan’da 250 Milyon İşçi ve Emekçi: Boyun Eğmiyoruz!
- ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor
- Kenya’da İşçilerin ve Emekçi Gençliğin Yükselen Mücadelesi
- İspanya’da Metal İşçileri Grevde
- Dünya Meydanlarında Emperyalist Savaşa Hayır Sesleri Yükseliyor
- İtalya’da Savaşa Karşı Genel Grev ve Protesto
- Dünya Meydanlarında Milyonların Sesi
- Filistinli İşçi ve Emekçilerle Uluslararası Dayanışma Büyüyor
- ABD’de Göçmen Karşıtlığına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İngiltere’de İşçiler Kemer Sıkma ve Savaş Politikalarına Karşı Meydanlarda
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.