Buradasınız
EYT: Ölene Kadar Çalışmak İstemiyoruz!
İzmir’den bir işçi
Prim gün sayısını doldurduğu halde emekli olamayan 6 milyon 300 bin işçi olduğu açıklanıyor. Bu konu aylardır Meclisin de gündeminde. Muhalefet partileri konu hakkında çoğu kez önergeler vermiş, açıklamalar yapmış. Hatta Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) derneği kurulmuş bir kaç yıl önce. Ancak iktidarın işçi sınıfına dönük sürdürdüğü topyekûn saldırılardan anlaşılacağı üzere “ölene kadar çalışın” dediği ortada! Ama ister AKP’ye ister başka bir partiye oy vermiş olsun, sınıf bilincinden uzak milyonlarca işçi “umut fakirin ekmeğidir” misali iktidarın ne diyeceğini merakla bekledi.
Erdoğan, “ekonomik savaş veriyoruz, yük getiremeyiz” diyor ve ekliyor: “Erken emekliliği sosyal güvenlik sisteminde tasvip etmiyoruz ama siyasette esastır. Konu açılmışken erken emeklilikle ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Emekli olabilmek için sigorta süresi, prim gün sayısı ve yaş kriterleri var. 1999’da yapılan düzenleme ile yaş şartı getirildi. Emeklilikte yaşa takılanlar kampanyasının özünde bu vardır.” Bu sözleriyle “erken emekliliği unutun” mesajını veriyor. Erken emeklilik bekleyenlerin bütçeye yıllık 26 milyar lira ek yük getireceğini, erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında toplam maliyetin 750 milyar lira olacağını ileri sürüyor. Sarayın giderek büyüyen bütçesindense bahsetmiyor!
Egemenler, işçilerin ölene kadar çalışmasını, milyonlarca işçinin emekli olma hayallerini nice başka baharlara ötelemesini istiyor. Üstelik iktidar, erken emeklilik talebine karşı “emekli olup başka bir işte çalışacaklar” diyor, emeklilerin aldığı maaşla geçinemedikleri için çalışmak zorunda kaldıklarını itiraf etmiş oluyor. Buna rağmen emekli aylıklarını daha da düşürme planları yapılıyor. Bir yanda resmi işsiz sayısı TÜİK’in açıkladığına göre bile yüzde 10’un üzerinde. Gerçek işsiz sayısı yüzde 10’un iki katı kadar. İşsizler ordusu içinde genç işsizlerin sayısı öne çıkıyor. Patronlar çalıştırdıkları işçilerin SGK primlerinin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması için ya 30 yaşını geçmemiş işçileri ya da kendilerine daha az maliyetli olması için emeklileri işe alıyorlar. İşsizlik Sigortası Fonunda biriken milyonlar patronlara peşkeş çekiliyor. Sıra işçilere gelince “para yok, bütçe yok” oluyor!
Cumhurbaşkanı, Türkiye’de ortalama emeklilik yaşının 52 olduğunu, ortalama insan ömrünün 78 yaşı geride bıraktığını söylüyor. Ama ölene kadar çalışmak zorunda bırakılan işçilerin nasıl bir hayat sürdüğüne değinmiyor. Emeklilik yaşını yeni kuşak işçiler için 60-65’e çıkarttıklarını da gözlerden gizlemeye çalışıyor. Yaşı 40’a dayanan bütün işçiler 40 yaşını geçmiş işçileri hiçbir patronun işe almadığını biliyor. AKP döneminde 20 binden fazla işçi iş cinayetlerinde kurban edildi. 20 bin işçinin büyük bölümü 40 yaşın altındaki genç işçilerdi. Patronların aşırı kâr hırsı, iktidarın ne pahasına olursa olsun büyüme politikaları ve denetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle iş cinayetleri her gün artıyor. İktidara göre iş cinayetleri de “fıtrat” oluyor. İş cinayetlerinde canından olmayanlara reva görülen de ölene kadar çalışmak oluyor bu kahrolası sömürü düzeni altında!
Yaş konusunda düzeltme yapılmasını bekleyen işçilerden biri de kardeşimdi. Kardeşim, AKP’ye oy vermiş bir işçi. Büyük bir umutla, “Erdoğan erken emeklilik bekleyenler için müjdeyi verecek” diyordu, her konu açıldığında. Erdoğan “müjdeyi” verdikten sonraysa, “vay be, önce espri sandım ama gerçekten hayal kırıklığına uğradım” demesi, benzer durumda olan milyonlarca işçinin ortak duygularını, hayal kırıklığını yansıtıyor.
Üzüm gibi ezilen, limon gibi sıkılan, ezilip sömürülen milyonlara bu düzen altında rahat etmek yok! Oysa sermaye sınıfı %1’dir, biz ise %99’uz. Tek ihtiyacımız birlik olabilmektir!
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...