Buradasınız
Kemal Türkler’e Selam!
Ankara’dan genç bir işçi

Merhaba Kemal abi,
Bu mektubu sana ölümünden 39 yıl sonra genç bir işçi olarak yazıyorum. Mücadeleye atılan her insan için hayat yepyeni bir anlam kazanıyor. İnsanın doğaya, başka insanlara ve hayata bakışı değişiyor. Herhalde yüreğinde kendini ve dünyayı değiştirme tutkusu yeşermeye başladığı için böyle oluyor. Bu tutku bir anda yeşermiyor tabi. Bunun için yürünecek uzun bir yol var. Ve ozanın dediği gibi bu yol bir hız koşusuna değil engelli bir koşuya benziyor. Bu yoldan alnının akıyla çıkabilenlere ne mutlu! Ne mutlu o tarihin yiğitlerine ki akıntıya karşı ısrarla kürek çekmeye devam ederler! Mücadeleye adanan bir ömür için ölüm bir son değil. Ölenler, kendilerinden sonra gelen işçi kuşaklarının mücadelesinde yeniden canlanır ve gürül gürül akan hayata karışırlar. Kemal abi sen de ölmedin. Biz işçilerin yüreğinde, zihninde ve mücadelesinde yaşıyorsun. Seni işçi sınıfının mücadele geleneğine sahip çıkarak yaşatıyoruz.
Sana biraz da günümüzden bahsetmek istiyorum. Kapitalizm tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Dünyanın tüm egemenleri krizin faturasını bize ödetmeye çalışıyorlar. Sizin tırnaklarınızla söküp aldığınız tüm haklar elimizden bir bir alınıyor. Tüm dünyada milliyetçiliği kışkırtarak işçileri birbirlerine kırdırtmaya uğraşıyorlar. Dünyanın birçok bölgesi kan deryasına dönmüş durumda. Belki de bu satırları sana yazarken yanı başımızda savaştan kaçan küçük bir kız çocuğunun cansız bedeni karanlık sularda sallanıp duruyordur. Başka bir yerde bir çocuk ekmek bulamadığı için açlıktan ölüyordur belki. Ya da gecenin bu zifiri karanlığında madenlerde, fabrikalarda, atölyelerde sınıf kardeşlerimiz sırf patronlar daha çok para kazansın diye iş cinayetlerine kurban gidiyordur. Velhasılıkelam bu bereketli topraklar üzerinde milyarlarca insan sefaletin pençesinde kıvranıyor. Bizim buralarda da durum pek farklı değil. İnsanca çalışma koşulları için mücadele eden işçiler hapislere atılıyor. Sendikalaştıkları için işten atılan yüzlerce işçi var. Hakkını arayan işçiler coplu, gazlı saldırılara uğruyorlar. Sizlerin bir zamanlar korkudan tir tir titrettiğiniz patronların bugünkü mirasçıları işçileri horluyor, aşağılıyorlar. Hakkımızı aradığımız için bize türedi, nankör diyorlar. Hatta işin ucu vatan hainliğine kadar gidebiliyor.
Ama meydanları bu madrabaz sınıfına, sendika bürokratlarına, sömürücülere bırakmış değiliz. Bu karanlık zamanda da mücadele edenler, direnmekten vazgeçmeyenler var. Sana Sudan’lı emekçi kadınlardan bahsetmek istiyorum. “Kurşun değil sessizlik öldürür” diyerek zulme karşı en ön saflarda mücadele ediyorlar. Yüz binlerce işçi ve emekçi meydanlara akarak diktatörleri deviriyor. Avrupalı sınıf kardeşlerimiz patronların saldırılarına boyun eğmiyor, sokaklara çıkıyorlar. Latin Amerika’da, Afrika’da, Amerika’da işçiler, gençler, öğrenciler ırkçılığa, haksızlıklara karşı alanları dolduruyorlar. Türkiye’de de sendikalaşma mücadelesi veren, greve çıkan, hakkını arayan işçiler var. Sendikaların yeniden o günlerde olduğu gibi mücadeleci işçi örgütleri haline gelmesi için gece gündüz demeden ter akıtan bilinçli işçiler var. Bugün örgütsüz olduğumuz için rüzgâr patronlar sınıfından yana esiyor gibi görünebilir. Ancak yarın böyle olmayacak. Rüzgâr yeniden işçilerden yana esmeye başlayacak. Ve işte o vakit sabahın sahibi biz olacağız ve patronlardan hesap soracağız. Seni katleden sermaye sınıfından hesap soracağız Kemal abi. Sebahat ablamızın sözlerini unutmadık. Seni ölümsüzlüğe uğurlarken “Sen işçilerin kalbindesin, bütün işçiler senin arkanda, sen rahat uyu Kemalim!” demişti. Evet biz seni unutmadık ve unutturmayacağız. O gün evden çıktığında son sözlerin “işçilere benden selam söyle” olmuştu. 39 yılın ardından bugün gururla ve umutla haykırıyoruz: Biz senin selamını aldık ve bizden de sana selam olsun!
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...
- Bu yıl 1 milyondan fazla öğrenci LGS sınavına, 2,5 milyon öğrenci YKS sınavına girmek için başvuru yaptı. Her yıl milyonlarca çocuk ve genç, aileleriyle birlikte sınav stresiyle baş etmeye çalışıyor. Çocuklarının geleceğine yönelik kaygı duyan...
- Artan fiyatlar karşısında alım gücümüz düşmeye devam ediyor. Enflasyonun artış hızının azaldığı söyleniyor ama bu, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor. Yaz meyveleri tezgâhlara çıktı ama kilosu 150-200 liraya varan fiyatlar yüzünden alamıyoruz....