Buradasınız
İş Cinayetleri: Temmuz Ayında En Az 163 İşçi Yaşamını Kaybetti
İş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve denetimlerin yapılmaması nedeniyle gerçekleşen iş cinayetleri, çok sayıda işçinin canını almaya devam ediyor. İşçi Sağlığı ve İşi Güvenliği Meclisi’nin yayımladığı iş cinayetleri raporuna göre, Temmuz ayında en az 163 işçi hayatını kaybetti. Sermaye sınıfının açgözlülüğünün sebep olduğu iş cinayetleriyle ilgili bilgiler raporda şöyle sıralandı:
- Hayatını kaybeden işçilerden 10’u kadın, 14 yaş ve altında olan 6’sı çocuk işçiydi.
- 6 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi.
- İş cinayetleri en çok tarım, inşaat, taşımacılık, belediye/genel işler, ticaret/büro, metal ve madencilik işkollarında gerçekleşti.
- Ölüm nedenleri trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme, kalp krizi, şiddet, elektrik çarpması, zehirlenme/boğulma ve intihar.
- Türkiye’nin 52 şehrinde gerçekleşen iş cinayetleri en fazla Kocaeli, Manisa, Aydın, Gaziantep, Ankara, İzmir, Mersin, Samsun, Van, Adıyaman, Konya ve Muğla’da gerçekleşti.
- Hayatını kaybeden işçilerden 1’i sendikalı, 162’si sendikasız işçiydi.
İSİG Meclisi raporunda, geçici koruma kapsamında olmayan, kimliksiz, kaydı olmayan ve valilik tarafından 20 Ağustosa kadar İstanbul’dan ayrılması istenen Suriyeli mültecilerin durumuna da yer verdi. Raporda 2013’ten bu yana iş cinayetlerinde hayatını kaybeden mülteci/göçmen işçilerin sayısının her geçen yıl arttığı dikkat çekiyor. İSİG Meclisi’nin ulaşabildiği bilgilere göre,
- 2013 yılında 22 göçmen/mülteci işçi,
- 2014 yılında 53 göçmen/mülteci işçi,
- 2015 yılında 67 göçmen/mülteci işçi,
- 2016 yılında 96 göçmen/mülteci işçi,
- 2017 yılında 88 göçmen/mülteci işçi,
- 2018 yılında 110 göçmen/mülteci işçi,
- 2019’un ilk 7 ayında 70 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti.
Patronlar sınıfı Suriyeli işçileri kayıtsız, sigortasız, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalıştırarak yüksek kârlar elde ediyorlar. Öte yandan milliyetçilik körüklenerek mülteci/göçmen işçilere yönelen saldırılara göz yumuluyor. Sermaye sınıfı azami kârı elde etmek için işçilerin ulus kimliğine, dini inançlarına, tuttukları futbol takımlarına bakmaz. Fakat bunların her birini işçileri bölmek, kutuplaştırmak, bir araya gelmelerini engellemek için kullanmaktan geri durmaz. İşçiler yapay temellerde kutuplaştırmayı aşmadıkları ve bir araya gelip örgütlenmedikleri sürece, haklarına sahip çıkamaz ve iş cinayetlerini durduramazlar.
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
- Kocaeli İSİG Meclisi: AKP’li Yıllar ve İş Cinayetleri Rejimi
- Kazakistan’da Maden Faciası
- Ermenek Katliamının 9. Yılı: İş Cinayetlerinin Hesabını Birleşen İşçiler Soracak
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...