Buradasınız
Pandemi Bahanesiyle Emeklilik Hakkı Gasp Ediliyor
AKP iktidarının koronavirüs bahanesiyle Nisan ayında hayata geçirdiği ücretsiz izin ve kısa çalışma uygulaması patronlar tarafından tepe tepe kullanılmaya, işçileri pek çok açıdan mağdur etmeye devam ediyor. Ücretsiz izinde ya da kısa çalışmada olan işçilerin geçim sıkıntısı başlı başına bir sorun. Ancak tek sorun bu değil. Daha önce ücretsiz izin uygulamasının patronlar tarafından bir sopa gibi kullanıldığına pek çok vesileyle değinmiştik. Kimi “uyanık” patronlar ise işçiyi kısa çalışmada ya da ücretsiz izinde gösterdiği halde bütün bir ay boyunca kayıt dışı çalıştırarak hem emeklilik primlerini ödemekten kurtuluyor, hem de işçilerin aldığı ödeneği ücretlerinden düşerek daha az ücret ödemiş oluyorlar. Kimi işverenler ise ücretsiz izne çıkardıkları işçileri uzaktan çalıştırarak hiçbir ödeme yapmıyorlar.
Nisan-Ekim arası dönemde 2 milyondan fazla işçi ücretsiz izne çıkarılırken, 3,5 milyon işçi kısa çalışmaya geçirildi. Ücretsiz izinde olan işçilerin emeklilik primleri ödenmezken, kısa çalışmada olanların ise sadece çalıştıkları gün kadar ödeniyor. AKP iktidarı ücretsiz izin ve kısa çalışma uygulamasını 30 Haziran 2021’e kadar uzatmış durumda. Bu, özellikle emeklilik için gerekli prim gününü doldurmayı bekleyen pek çok işçinin emekliliğinin ertelenmesi anlamına geliyor. Uzun vadede emekli olacaklar için de prim günü kaybı oluşuyor. Böylelikle, pandemi bahanesiyle çalışma şartlarını çok daha ağırlaştıran patronlar sınıfı ve siyasi iktidar, işçi sınıfının bugününü çalarken aynı zamanda geleceğine de ipotek koyuyor.
Emeklilik primi ödemekten kurtulan patronlar, işçiyi tekrar tam zamanlı çalışmaya başlatmaları halinde sigorta prim desteği verilerek ödüllendiriliyor. Buna karşılık işçilerin ödenmeyen prim günlerinin ne olacağı sorusuna Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, “prim yatırılmayan dönemler için borçlanma ve benzeri imkânlara önümüzdeki dönemde bakacağız” diyerek yanıt veriyor. Keyfine göre işçileri ücretsiz izne çıkararak ya da kısa çalışmaya geçirerek mağdur eden patronlar ödüllendirilirken, patronların ödemediği primleri işçilere ödetmeyi “imkân” olarak sunmak ve “önümüzdeki dönemde bakacağız” rahatlığıyla ötelemek ikiyüzlülük değil de nedir? Bu “imkân”ın verilip verilmeyeceği belli değildir. Milyonlarca işçinin emekli olma hakkı açıkça gasp edilmektedir. Yıllarca çalışıp emek verdikten sonra sağlıklı, huzurlu ve rahat bir emeklilik geçirmek zaten mümkün değildi. Pandemi bahanesiyle getirilen uygulamalar ve çıkarılan yasalar ise işçileri önceki koşulları bile arar hale getirdi.
Siyasi iktidarın bu tutumu, işçi düşmanı bir iktidar olduğunu gösteren sayısız örnekten biri daha olmuştur. Torba yasa adı altında 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin emeklilik ve kıdem tazminatı hakkını gasp etmeye dönük maddeler ile “kısmi süreli çalışmaya teşvik” adı altında esnek çalışmanın dayatıldığı madde, işçilerin basıncıyla sendikaların ülke çapında protesto eylemleri yapmaları sonucu meclisten geçemedi. Ancak kayıt dışı çalıştırılan işçilerin ödenmeyen sigorta primlerini talep etmesinin önüne geçen ve kayıt dışı işçi çalıştıran patronları ödüllendiren madde ile çeşitli bahanelerle patronlara çok sayıda destek ve teşvik içeren maddeler kabul edildi. Bu da gösteriyor ki, siyasi iktidar işçi haklarına saldırmaktan, patronlar için dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışmaktan vazgeçmeyecek. Su uyur düşman uyumaz misali işçi sınıfını takatsiz bulduğu her fırsatta saldırılarını gündeme getirecek. Ancak torba yasa örneği, işçi sınıfının hak gaspları karşısında örgütlü bir tepki ortaya koyduğu durumda siyasi iktidarın geri adım atmak zorunda kaldığını da göstermiştir. Demek ki hak gasplarına karşı durmanın tek yolu işçi sınıfının her düzeyde örgütlülüğünü arttırmak ve mücadelesini ilerletmektir.
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...