Buradasınız
10 Ekim Katliamının 7. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden 7 yıl geçti. Ankara Garı önünde “Barış” diye haykıran yüz binlerin sesi IŞİD canileri tarafından patlatılan bombalarla kesildi, kol kola halayların çekildiği meydan kana bulandı. Yapılan çifte bombalı saldırıda 104 barış karanfili yaşamını yitirmiş, yüzlercesi yaralanmıştı. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen katliamın sorumluları yargılanmadı. İktidarın tüm engelleme ve unutturma çabalarına rağmen 9 ve 10 Ekimde Türkiye’nin pek çok kentinde Ankara Garı Katliamı anmaları gerçekleştirildi, katiller ve sorumlular lanetlendi.
Katliamda hayatını kaybedenler, aileleri ve emek ve demokrasi örgütleri tarafından İstanbul, Ankara, İzmir, Maraş, Denizli, Mersin, Antalya’da 9 Ekim günü mezarları başlarında anıldı. Yapılan anmalarda onların barış için yükselttikleri mücadelenin devam edeceği, gerçek adalet sağlanana kadar bu davanın peşinin bırakılmayacağı vurgulandı, mücadele şiirleri okundu.
10 Ekim Pazartesi günü başta İstanbul ve Ankara olmak üzere İzmir, Kocaeli, Eskişehir, Mersin, Trabzon, Samsun, Urfa, Hatay gibi Türkiye’nin pek çok kentinde bu kanlı katliam bir kez daha lanetlendi. Barış karanfilleri anısına saygı duruşuyla başlayan anmalarda ortak açıklama metni okundu, yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak hep bir ağızdan “Yaşıyor” denildi.
İstanbul
İstanbul Kadıköy İskele Meydanında DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde gerçekleşen anmaya, hayatını kaybedenlerin aileleri, çeşitli sendikalardan işçiler, meslek odaları temsilcileri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri ve UİD-DER katıldı. “10 Ekim Ankara Katliamını 7 yıldır Unutmadık, Unutturmayacağız! Emek, Barış, Demokrasi Kazanacak” pankartının taşındığı anmada sık sık “10 Ekimi Unutma Unutturma”, “Katiller Halka Hesap Verecek”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Karanlığa Teslim Olmayacağız”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları atıldı.
Anmada ilk sözü 10 Ekim Barış Derneği adına katliamda yaşamını kaybeden Dicle Deli’nin babası Faik Deli aldı. Miting günü hiçbir güvenlik kontrolünün yapılmadığını belirten Deli: “Alanda güvenliği sağlamak devletin görevi. Ama ne zaman ki bombalar patladı o zaman “süpürün” talimatıyla karşılaştık. Güvenliğimizi sağlaması gerekenler kimyasal gazlarla, plastik mermilerle üzerimize saldırdılar. Birçok arkadaşımız doğrudan hayatını kaybetti. Ambulanslar alana yarım saat sonra geldi. Kan anonsu yapan arkadaşlarımız gözaltına alındı. Ne yasımızı tutmamıza ne de cenazelerimizi gömmemize izin verildi. Ailelere soruşturma açıldı, tehditler edildi” dedi. 6 Ekimde Ankara’da 17. duruşmanın görüldüğünü aktaran Deli, bütün çağrılara rağmen hâlâ sorumluların yargı önüne çıkarılmadığını belirtti.
Faik Deli’nin konuşmasının ardından ortak basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç gerçekleştirdi. Oruç: “Bu ülkenin işçileri, emekçileri kadınları gençleri emek özgürlük demokrasi ve barış talebinin ısrarlı savunucusu sendikaları, meslek odaları ve siyasi partileri olarak bizler; ülkemizde bir yönetme biçimi halini almış olan devlet destekli onaylı şiddet sarmalını on yıllardır her gün yaşıyoruz” diyerek bu zamana kadar gerçekleşen katliamlara ve cinayetlere dikkat çekti. Ülkenin yeni bir seçim sürecine siyasal ve ekonomik krizle girdiğini belirten Oruç şöyle konuştu: “Sermaye sınıfının çıkarını önceleyen partilerin, yandaş medyanın, partili polis ve yargı sisteminin, dinin siyasallaştırılmasının ve ırkçı milliyetçi söylemlerin yetmediği dönemlerde siyasi suikastlara, katliamlara başvurmayı, ülkemizin değerli aydınlarını, gazetecilerini, sendikacılarını, gençlerini katletmeyi alışkanlık haline getirenleri uyarıyoruz. Arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin, yoldaşlarımızın hayatını sizin algı yaratma provokasyonlarınıza alet etmeyecek, sadece fail olarak kullanılan IŞİD’lilerden değil, azmettiren, planlayan, koruyan ve kollayanlardan da hesap soracağız”
Ankara
10 Ekim Pazartesi günü katliamın gerçekleştiği Ankara Gar’ı önünde yapılmak istenen anma önceki senelerde olduğu gibi polis engeliyle karşılaştı. Polisin engellemesi üzerine Gar önünde yapılan anmaya sadece hayatını kaybedenlerin aileleri ve kurum temsilcileri katılabildi. Saygı duruşunun ardından ilk sözü 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun aldı. Coşgun anmayı engellemek için yapılan saldırıları kınadığını belirterek gerçek katiller yargılanana kadar adalet demekten vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Yeşil konuşmasında 7 Haziran’dan sonraki siyasi süreci hatırlatarak “O dönem konuşmayanlar, bu katliama adım adım zemin hazırlayıp o katillerin bu meydana gelmesine neden olanlar sadece bugün tutuklu veya firari olan sanıklar değildir. Bu katliamın siyasi sorumluları yargılanıncaya kadar burada olmaya devam edeceğiz" dedi.
Yeşil’in ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bugün seçime gidilen sürece dikkat çekerek şöyle konuştu: “Hiç kimse ama hiç kimse katliamlardan, bombalardan, vahşetten medet ummasın. Aklınızdan bile geçirmeyin diyoruz. Ve sonuna kadar mücadele edeceğimizi de söylüyoruz. 10 Ekimde yitirdiğimiz arkadaşlarımızın anısına sahip çıkmak ancak bu ülkede bu topraklarda bir daha böyle katliamların olmayacağı, kimsenin bunu aklından bile geçirmeyeceği, bu katliamların, bu vahşetin gerçek sorumlularının yargılanacağı bir Türkiye’yi kurmakla mümkün olacaktır. Biz biliyoruz ki bu ülkenin aydınlık geleceği emektedir, demokrasidedir, barıştadır.”
Katliamda oğlu Korkmaz Tetik’i kaybeden Zöhre Tetik anmada yapılansaldırılara karşı şunları söyledi: “10 Ekimde burada anmaya bile müsaade etmeyen, binlerin alana gelmesinden korkan bu sistem, bu düzen yıkılacaktır. Gelirken 5 yerde aranıyoruz. Korkmaz’ın annesiyiz, babasıyız diyoruz, kimlik çıkarttırıyorlar bize. Yüz binlerin bu meydana gelmemesi, hesap sormaması için alanı parça parça ediyorlar… Söz, siz 104 canıma söz; biz katillerden hesap sorana kadar bu alanlar dolacak. Kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz.”
Konuşmaların ardından katliamda hayatını kaybedenlerin anısına karanfiller bırakıldı. Anma süresince “10 Ekimi Unutma, Unutturma”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Gün Gelecek Devran Dönecek Katiller Halka Hesap Verecek”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!” sloganları atıldı.
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...