Buradasınız
Yoksullukla Nasıl Mücadele Edilir?
Kapitalizmin yarattığı yoksullaşma ve toplumsal eşitsizlik tüm dünyada büyüyor. Bir yanda dolar milyarderlerinin sayısı artarken, diğer yanda emekçilerin yaşam standardı geriliyor ve yoksulluk çukurunun diplerine itilenlerin sayısı büyüyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının raporuna göre, 2022 Mart-Haziran arasında yani sadece 3 ay içinde 71 milyon insan daha yoksulluk merdiveninin alt basamaklarına itildi. Bunların 51 milyonu günde 1,90 dolar ya da daha az gelirle, 20 milyonu ise günde 3,20 dolar gelirle yaşamaya çalışıyor. 1,90 dolar ilâ 3,20 dolar arasında gelirle açlık düzeyinde yaşayanların sayısı 2 milyarı buluyor.
Yoksulluk çukuru genişleyip derinleşirken zenginlik dağının yükselmesi karşısında egemenler ne yapıyor peki? Onlar toplumsal eşitsizliğin büyümesinden değil bu büyümenin doğuracağı sarsıntıdan rahatsızlık duyuyorlar. Çünkü böylesi durumlarda emekçilerin isyan edip ayağa kalktığını ve devrimlere giriştiğini biliyorlar. Sömürücü egemen sınıf, bugün dünyanın pek çok yerinde yaşanan kitlesel protestolardan, bunların yayılıp büyümesinden de ölesiye korkuyor. Kapitalist sömürü düzenini ayakta tutmak için sürekli projeler geliştiriyor. Devletler baskı ve yasakları arttırırken, çeşitli uluslararası kurumlar da açlık ve yoksulluğun nasıl sınırlandırılacağına ve yoksul kitlelerin nasıl kontrol altında tutulacağına dair raporlar hazırlıyorlar. Yoksulların isyan etmemesi için yardım kampanyaları düzenliyorlar.
Türkiye’de devlet yardımı olmadan geçinemeyen milyonlarca insan var. “Ülkede yoksulluk yok” diyen iktidarın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 831 bin haneye 428 milyon liralık yardım dağıtmakla övünüyor. Dünyada yüzlerce yardım kuruluşu açlara yemek, salgın hastalıkların olduğu bölgelere doktor götürüyor. Dünyanın en zenginleri en yoksul ülkeler için servetlerinin yüzde bilmem kaçını bağışlayacağını söylüyor. Dünyaca ünlü sanatçılar yardım konserleri düzenliyor. Peki, bütün bunların sonucunda açlık, yoksulluk bitiyor mu? Hayır, aksine sürekli artıyor. Neden? Çünkü yoksulluk bizzat kapitalist sistemin ürettiği bir sorundur. Bu nedenle egemenlerin yoksullukla mücadele adına yaptığı her şey ikiyüzlü bir propagandadan başka bir şey değildir.
Kapitalizm öylesine akıl dışı bir sistemdir ki yoksulluk bolluğun kendisinden doğuyor. Geçmiş zamanlarda kıtlık krizleri yaşanır ve yoksullar perişan olurdu. Ancak modern dönemle yani kapitalizmle birlikte ekonomik sorunlar veya açlık krizleri kıtlıktan değil bolluktan doğuyor. Bugün dünyada 10 milyar insanın karnını doyurup temel ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojik imkân var. Bıraktık muazzam bereketli topraklarda tüm insanlığa yetecek tahıl üretmeyi, ileri teknoloji sayesinde çölde bile tarım yapmak artık mümkün! Öyleyse neden yapmıyoruz, engel ne? Engel bizzat her şeyin kâr amacıyla üretildiği kapitalizm! Herkesin karnını doyuracak kadar üretim yapmak patronlar için kârlı değil. Mesela buğday fiyatları düşmesin ve tarım şirketleri pazar fiyatlarını istedikleri gibi belirlesin diye köylülere para dağıtılıp tarım yaptırılmayan bir sistemden söz ediyoruz!
Kapitalizm denen düzen, zenginliğin bir avuç insanın elinde toplanması üzerine kurulmuştur. Akıl almaz gelebilir ama sıralayacağımız kimi veriler bu sistemin neden ve nasıl yoksulluk ürettiğini gözler önüne koyacaktır. Oxfam adlı uluslararası kuruluşun Mayıs 2022 verilerine göre, sadece 2 bin 668 süper zengin 12,7 trilyon dolara hükmediyor. Bu asalak süper zenginlerden sadece 10’unun serveti, 3,1 milyar insanın toplam zenginliğine eşittir. Geri kalanı varın siz düşünün! Milyarlarca insan açlık çekerken, milyarlarcası en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamazken bu tablonun oluşması mantıklı mı? İnsan aklına ve vicdanına sığıyor mu?
Kapitalizm insani olana, vicdana ve akla aldırmıyor. Böylesi sonuçlar yaratan bir düzende yoksulluk, ikiyüzlü egemenlerin iddia ettiği gibi “sosyal yardımlarla” nasıl çözülebilir? Yoksulluğun son bulması için zenginliğin bir avuç insanın elinde toplanmasına izin veren ve felaketler yaratan bu düzeni değiştirmek gerekir. O zaman teknolojiyi daha da geliştirerek üretimi tüm insanlığın yararına olacak şekilde yapabiliriz. Elbette egemenler buna karşı çıkıyorlar, çıkacaklar da! Sömürü düzenini ayakta tutmak için emekçi halk arasına fitne sokuyor, sahte ayrımlar yaratıyor, hedef şaşırtıyorlar. Bunlar da yeterli olmayınca devlet şiddetine, baskı ve zorbalığa başvuruyorlar. Ama bir avuç asalağın zararına olan şey insanlığın yararınadır ve eninde sonunda dünya işçi sınıfı büyük felaketler yaratan bu düzeni yıkacaktır. Yoksulluğun kökünü kazıyarak zenginliği tüm nüfusa dağıtmanın ve insanlığı felaketten kurtarmanın başka yolu yoktur!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
Son Eklenenler
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...