Buradasınız
Orman ve Meralar İnşaat Alanı Değildir
İstanbul’dan bir üniversite öğrencisi
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşanan yıkımın ardından emekçilerin sorunları katlanarak artıyor. Emekçilerin en temel hakları olan yaşama ve barınma hakkı sermayenin kâr hırsı yüzünden ellerinden alınıyor. Depremin üzerinden haftalar geçmesine rağmen hâlâ binlerce emekçi başını sokacak bir çadır dahi bulamıyor, sokaklarda yatıyor. Bir tarafta durum böyleyken diğer taraftan sermayenin talan planları tabiri caizse tıkır tıkır işletiliyor. 24 Şubatta Resmi Gazete’de yayımlanan “OHAL Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi” buna bir örnektir. Peki, bu kararname ile biz emekçileri neler bekliyor?
Kararname yayımlanmadan bir süre önce Erdoğan bir konuşmasında “Hedefimiz 1 yıl içinde diğer felaket yaşadığımız illerde nasıl toplu konut operasyonları yaptıysak 10 ilde de bunları gerçekleştirmek” ifadesine yer vermişti. Yani 1 yıl kadar kısa bir süre içinde öyle evler yapacağız ki, yine başınıza yıkılacak demek istemişti. Hemen ardından yayımlanan 126 Numaralı Kararname ise bu ifadeleri destekler niteliktedir. OHAL kapsamındaki kentlerde yıkım sonrası bilinçsiz bir şekilde yeniden yapılaşmayı kapsayan, imar planı yapılmadan ormanları ve meraları inşaata açan bu kararname biz emekçiler için yine bir yıkım demek oluyor. Kararname ile deprem sonrası yapılaşmayı gerçekleştirme yetkisi tamamen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na veriliyor.
Bu sermayenin rant alanlarını genişletmesi demek olurken orman ve meralar da inşaat alanlarını kapsıyor. Tüm bu alanlar devlete yani Hazine’ye devrediliyor. Uzmanlar ise bu durumu “kaş yaparken göz çıkarmak” olarak ifade ediyorlar. Ormanlarımızın olası diğer doğal afetlere karşı bizlerin güvencesi olduğunu ve talan edilmemesi gerektiğini de ekliyorlar. Fay hatları ve dere yatakları gibi alanların yeşil bırakılması gerektiğinin, diğer alanlarda ise bilimsel adımlar uygulanarak imar planlarıyla bilinçli bir şehirleşmeye gidilmesinin zorunlu olduğunun altını kalınca çiziyorlar. Fakat siyasi iktidar geçmişte olduğu gibi bugün de bu söylemlere kulak tıkayarak sadece sermayenin kârına odaklanıyor. Çürük binalarda can veren emekçileri umursamayarak yeni yıkımlara yol açıyor. Aynı zamanda bu kararnamede yeni yerlerin tespitinin yapılmasında yetkili olan Afet ve Acil Durum Yönetimi’nin uygulamalarının ve görevlerinin saklı kalacağı ifade ediliyor. Yani bu alanda yetkili bilimsel kuruluşlar ve meslek odaları tamamen saf dışı bırakılıyor. Herhangi bir sorgulamaya ve itiraza izin verilmiyor.
10 ili kapsayan OHAL kararının ardından yayımlanan bu kararname siyasi iktidarın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Yüz binlerce emekçi evsiz kalırken rejim kendi iktidarını korumak için çırpınıyor. Ormanları inşaata açarak kendine yeni rant alanları oluşturuyor. Yapılan her türlü uygulamanın yetkisini tamamen devlete devrediyor. Kendinden başka hiçbir kuruluşa söz hakkı tanımıyor. Toplumda büyüyen öfkeden öylesine korkuyor ki, emekçi kitlelere ve doğaya karşı daha da saldırganlaşıyor. Bu süreçte dayanışma ile yaralarımızı sararken bir yandan rejimin karakterini iyi anlamamız gerekiyor. Bu gidişe dur demek için ise örgütlü mücadelenin öneminin bir kez daha altını çizmek gerekiyor.
Emekçilerin Kader Planı!
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...