Buradasınız
İşçiler Arasında Dayanışma Olmadan Olur mu?
Kartal’dan bir gıda işçisi

Sermaye sınıfının çeşitli örgütleri arasında karşılıklı çıkara dayalı ilişkiler kuruluyor. İki farklı sermaye grubu arasında her düzeyde işbirliği ve ortaklıklar kurulabiliyor. Örneğin pastörize sıvı yumurta üreten bir patron, atığa dönüşen yumurta kabuklarını, yumurta kabuğu tozundan doğal gıda koruyucu yapan başka bir şirkete veriyor. Bir başka örnekte de standart dışı deterjan gibi ürünler halı ve araba deterjanı üreten başka bir firmaya veriliyor. Gıda fabrikası piyasada tarihi geçen ürünleri hayvan yemi olarak başka bir firmaya satıyor. Kârlar her durumda katlanmaya devam ediyor.
Peki, dayanışmaya asıl ihtiyaç duyan işçi örgütleri, sendikalar arasında gerçek bir dayanışma var mı? Örneğin bir bölgedeki sendika şubeleri ile aynı amaç doğrultusunda örgütlü faaliyet yürüten işçi örgütleri arasında dayanışma neden sağlanamıyor? İşçiler çeşitli hakları için sendikaya üye olurken toplumsal, siyasal örgütlülüklerini güçlendirmek için neden mücadele örgütlerine yönelmiyor? İşçilerin hem sendikaya hem de işçi mücadele örgütlerine üye olması bir çelişki değil zenginliktir. Her alanda örgütlülük işçi sınıfı için güç demektir. Hafta sonu işçi örgütlerinde eğitim faaliyetlerine katılan, sendikasının eylemlerini destekleyen işçiler sermaye sınıfının din, dil, ırk, milliyet temelinde gerçekleştirdiği bölünmeyi aşarak sınıfsal talepler etrafında bilinçlenir. Yapay ayrımları fark ederek, bu ayrımların aralarında çatışmaya yol açacak şekilde kışkırtılmasını engeller. Bunun için işçilerin olabildiğince çok sınıf temelli örgüt ve faaliyetlere katılması gerekiyor.
Yakın zamanda yaşadığımız EYT mücadelesi sınıf dayanışmasına güzel bir örnek oldu. EYT mücadelesinde sendika, işkolu, siyasi parti, dernek ayrımı yapılmadı. Bir talep etrafında ortaklaşan bütün örgütler mücadeleyi ileri taşıdı. Toplumun geniş kesimlerinden destek aldı. Bu talep öyle bir noktaya ulaştı ki iktidardaki partinin milletvekilleri, bakanları toplumun çoğunluğunu karşısına alamadı ve taleplerin haklı olduğunu kabul etti. Nihayetinde seçim öncesinde yasal düzenleme yapıldı.
Sendikalar kapılarını sendikasız işçilerin, emeklilerin, diğer işkollarındaki işçilerin sorunlarına kapatıyorlar. Asgari ücret belirlemelerine katılan Türk-İş düşük rakamlar açıklandığında bizim üyelerimiz asgari ücret almıyor diyerek, bizi bağlamıyor demeye getiriyor. Asgari ücretlilere önderlik edecek bir mücadeleye girmiyor. İşsizler için ortak bir eylem örgütlemiyor. Diğer konfederasyonların mücadelelerine destek olmuyor. Oysa emeklisi, asgari ücretlisi ve işsizleriyle kader birliği yapan sendikal hareket işçi sınıfı içinde umudu büyütür ve bileği bükülmez bir güce ulaşır.
Örneğin yüzbinlerce metal işçisini ilgilendiren MESS grup toplu sözleşme süreci yaklaşıyor. Metal sendikaları kendi aralarında ortak bir mücadele platformu oluştursalar patronlar karşısında çok daha güçlü olacaklar. Metal işçilerinin birliğinin üstüne bir de bölgelerdeki işçi örgütleriyle kuracakları dayanışma, işbirliği, ortak eylem ve etkinliklerle güçleri çok daha sağlam hale gelecektir. Taleplerini toplumun geniş kesimleri öğrenecek, metal işçilerinin mücadelesine verilen destek çok daha yaygın hale gelecektir. Böylece çeşitli işyerlerinden işçiler sözleşmeye destek olacak. İşçiler aileleriyle, çocuklarıyla bu sözleşmelerde taraf olarak fabrikadaki işçi kardeşlerine destek verecek.
Sendikaların kendi aralarındaki bağların kopmasının, sendikaların diğer işçi örgütleriyle olan bağlarının kopmasının zararlarını görüyoruz. Sendikalı işçi sayısı düştü, sendikalı işçilerin hakları geriledi. Ücretler geriledi, çalışma koşulları kötüleşti. Sendikalar ile işçi örgütleri arasındaki bağların zayıflayarak kopmasından kazançlı çıkan sermaye sınıfından başkası olmadı. Sınıf çıkarları temelinde gerçekleşecek her türlü birlik ve dayanışma işçi sınıfının mücadelesine büyük bir ivme kazandıracaktır. Önümüzdeki günlerde işçi örgütleri arasında sınıf çıkarları temelinde güçlü bağlar oluşturulmadan, ortak eylemler gerçekleştirilmeden ayakta durmak iyice zorlaşacaktır.
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
Son Eklenenler
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...
- Bak, ufukta görünen/ Özgürlüğün bayrağını sallayanlar/ Başı dik/ Gözleri umut umut bakanlar/
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın sefalet zammı dayatmasına karşı eylemlerine devam ediyor. 1 Temmuzda Türkiye genelinde kent meydanlarında kitlesel basın...
- İzmir Buca Belediyesi işçileri, birikmiş maaş ve alacakları ödenmediği için 18 Haziran’dan bu yana iş durdurmuş durumda. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesi gereği yasal haklarını kullanan işçiler, belediye binası önünde maaş, gıda kartı ve diğer...
- Merhaba dostlarım. Bu yıl da Haziran ayını hem UİD-DER’in kuruluş yıl dönümünü hem de sınıfımızın tarihine damgasını vurmuş 15-16 Haziran günlerini anarak ve anlamlandırarak geçirdik. UİD-DER’imizin internet sitesinde, sosyal medyasında ve İşçi...
- UİD-DER’in 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yıldönümünde gerçekleştirdiği “15-16 Haziran: Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!” etkinliğine farklı sektörlerden yüzlerce işçi katıldı. Etkinliğe katılan konuklar arasında; unutulmaz...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının 25 Haziranda başlattığı Büyük Öğretmen Yürüyüşünü gerçekleştiren ve bugün Ankara’ya ulaşan öğretmenlerin önü Ziya Gökalp Caddesi üzerinde polis barikatıyla kesildi. Talepleri için yürüyüşlerini Milli Eğitim...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimlerin ardından İzmir Çiğli Belediyesinde çalışan 147 işçi tasarruf bahanesiyle işten atılmış, yürütülen mücadele sonucu işçilerin bir kısmının işe iadesi yapılmıştı. Verilen tüm sözlere rağmen işe iadesi yapılmayan...