Buradasınız
Yangın Değil İhmal Can Aldı
Havaların buz kestiği bugünlerde inşaat işçileri barakalarda, konteynerlerde barınmaya zorlanıyor. Bu durum işçiler için işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda büyük sorunlar yaratıyor. İşçiler türlü tehlikeyle burun buruna yaşıyor. İstanbul Sultanbeyli’de, Tube Çelik Yapı Proje Geliştirme taşeron şirketine ait konteynerde 15 Ocak sabahı çıkan yangında yaşları 17,18 ve 21 olan 3 genç işçi yanarak hayatını kaybetti. 18 ve 27 yaşındaki iki genç işçi ise yaralandı.
Taşeron firmanın sahibi İsmet Kama, ifadesi alınıp serbest bırakıldı. Oysa o sabah konteynerde kalan işçilerden biri göçmen, diğerleri taşeron firma sahibinin Iğdır’dan getirttiği köylüleriydi. Yani işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında eğitimli ve bilinçli olmayan işçilerdi. En ilkel koşullarda barınıyor ve çalışıyorlardı. Sabahın dondurucu soğuğuyla baş edebilmek için sobayı tinerle yakmaya çalışınca yangın çıkmıştı. Tiner’in neden olduğu ani parlama bir anda konteynerin her tarafını tutuşturdu. Benzeri olayların son derece yaygın olduğu Türkiye’de işçilerin bilinçlendirilmesi, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, denetimlerin sıklaştırılması ve gözetim görevinin ihmal edilmemesi bu nedenle önem taşıyor. Fakat işçilerin örgütsüz olduğu, patronların kâr peşinde koştuğu ve devletin sorumsuzca davrandığı bir ortamda olan hep işçilere oluyor. Yanıcı ve kimyevi maddelerin iç içe olduğu, tehlikeli iş sınıfına giren işyerlerinde denetimlerin sıklaştırılması zorunludur.
İş kazalarının yüzde 98’inin önlenebilir olduğunu biliyoruz. Fakat işçilerin örgütsüz ve bilinçsiz olduğu bir ortamda iş kazaları önlenemiyor. Ölümcül kazalar “kader”, “cahillik” diyerek geçiştiriliyor. Önlem almak patronlar için maliyet demek. İSİG Meclisinin raporuna göre 2023 yılında en az 1932 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Tahmin edileceği üzere en çok iş kazasının meydana geldiği sektör sendikasızlığın en yüksek olduğu inşaat işkolu oldu. 2023 yılında, inşaat işkolunda en az 389 işçi hayatını kaybetti. Bu gidişata dur demek ve hayatımızı patronların kâr hesaplarına kurban etmemek için örgütlenmeliyiz.
Asıl Düşman Olan Kim?
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
- Beşiktaş’ta İşçi Katliamı: 29 İşçi Hayatını Kaybetti
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....