Buradasınız
Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
İzmir’den emekli bir işçi

Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan nehirlere, nehirlerden ta denize-deryaya varmanın umutlu yolculuğunu anlatır özetle.
Önceden bildiğim ikinci el kitapçının bulunduğu sokağa dönüp önüne vardım. Kitabı satın aldım. Kitapçının kapısından çıkınca karşı binada birinci katta DİSK’in çark amblemini gördüm. Hemen yanında olan DİSK Emekli-Sen tabelası yerinden düşmüş. Bazen bir anlık bakış hayatımızı temelinden değiştirecek bir tesadüfe yol açabilir. Yıllar önce Serna-Seral Tekstil işçilerinin önünden geçtikleri sendikanın tabelasını görüp kapısından içeri girdikten sonra örgütlenme ve değişimin ilk adımını attıklarını dinlemiştim kendilerinden. Üstelik yıllardır önünden her sabah ve akşam geçtikleri halde başlarını kaldırıp hiç bakmamışlar tabelaya. Bu işçilerden biri su akar yatağını bulur misali sınıf mücadelesi içerisinde yerini alanlardan biri olmuştu böylece. O günden beridir de mücadele örgütümüzün çalışkan evlatlarından biri olmasının bahtiyarlığını duyarım.
DİSK’e bağlı sendikaların yerlerini bildiğimden, bu sendikanın hangisi olduğunu anlamak için binaya girip bakmaya karar verdim. Sendikanın kapı girişinde şarja takılı telefonuyla konuşan bir emekli kadın ile karşılaştım. İçeri davet etti. İçeride başka emekliler de vardı. Yetişemeyen, gelmeyen, şehir dışında olanlar olduğunu söylediler. Sendikada toplanan emekliler yıllarca çalışmışlar. Gençliklerinin en verimli yıllarını patronlara vermişler. Emekliliklerinin tek bir gününde bile patronların yaşantısının bir anını bile yaşamamışlar. ILO sözleşmelerine göre sendikalı olmak tüm işçiler gibi emeklilerin de en doğal hakları. Emekliler olarak sendikaları aracılığıyla toplu sözleşme haklarından yararlanmak istiyorlar. DİSK Emekli-Sen aynı zamanda Avrupa Emekli ve Yaşlılar Federasyonu (FERPA) üyesi bir sendika.
Konuştuğum emekli kadın, DİSK’in kurucusu ve işçi sınıfının unutulmaz namuslu sendikacısı Kemal Türkler’in sevgili eşi Sebahat ablamıza çok benziyordu. Sendika odasında DİSK’in amblemi var. Ama Kemal Türkler’in tek bir resmi bile yok. Oysa Kemal Türkler’in militan sınıf sendikacılığını rehber edinmeden sağlam bir sendikacılık anlayışını yaratmak mümkün değildir. Hele ki emekli olmuş ama mücadelesini sürdüren eski kuşak işçilerin, eski DİSK’i ve ömrünü işçi sınıfı için mücadeleye adamış Kemal Türkler’i yeni işçi kuşaklarına anlatmaması düşünülemez. İşçi sınıfının her kesimi gibi, işçi sınıfının emeklileri de birleşik bir örgütlü mücadeleyi ancak eski DİSK’in militan sınıf sendikacılığı temelinde verebilirlerse kazanımlar elde edebilirler.
İyi ki Varsın UİD-DER
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...