Buradasınız
TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi

Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen toplantıya, Birleşik Metal-İş yönetici ve üyeleri ile çeşitli sendika ve emek örgütlerinden konuklar katıldı. Sendika avukatları, AYM üyeleri, ulusal ve uluslararası sendika yöneticileri, akademisyenler, uzmanlar çeşitli sunumlar yaparak sendikal hakların kullanılmasını etkisizleştiren toplu iş sözleşmesi yetki sistemini, tüm boyutları ile ele aldı.
Açılış konuşmaları Çalışma ve Toplum Dergisi Yayın Yönetmeni Murat Özveri, Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, IndustriAll Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ile ILO Türkiye Ofisi Direktörü Yasser Ahmed Hassan tarafından yapıldı. Açılış konuşmalarının ardından 1. oturumda “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sisteminin Uygulamada Yarattığı Açmazlar” üzerine Birleşik Metal-İş Sendikasından Av. Yeter Türkeş ve Petrol-İş Sendikasından Av. İrfan Taşkın söz alarak konu üzerinde çeşitli sunumlar yaptılar. 2. oturumda ilk sözü alan Prof. Dr. Murat Engin, “Toplu Sözleşme Yetki Sistemleri Nedir, Ne Olmalıdır?” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Engin, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde işletme ve işyerlerinde kurulan ve zorunlu olan işçi kurullarının işlevlerini ve yapısını anlattı. Bu işçi kurullarının sendikalar tarafından aday gösterilen işçilerden oluştuğunu ve bu kurulların işyerindeki düzeni ve disiplini sağlamanın yanı sıra o fabrikada toplu sözleşme imzalanacağı zaman hangi sendikanın yetkili olacağına da karar verdiğini aktardı. Böyle ülkelerde herhangi bir TİS kapsamında çalışan işçilerin oranının yüzde 85-90’lara kadar çıkabildiğini, Türkiye’de ise işçilerin yaklaşık yüzde 80’nin asgari ücret veya civarında bir ücretle çalıştığını, bunun esaslı sebebinin sendikalaşmanın ve toplu iş sözleşmesinin yaygınlaşmaması olduğunu belirtti. Sendikaların bu tabloyu değiştirmek üzere çalışması gerektiğini ifade etti. Oturumun devamında Prof. Dr. Alpay Hekimler, “AB Normları ve Seçilmiş Ülke Örnekleri Açısından TİS Yetki Sistemlerine Bakış” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Oturumda son sözü alan AYM üyesi Prof. Dr. Engin Yıldırım ise “Anayasa Mahkemesi Kararlarında Yetki Sistemi” başlıklı bir sunum yaptı. Ortada yapısal bir sorun olduğunu, bu sorunun sendikaların tek tek bireysel olarak AYM’ye başvurmasıyla çözülemeyeceğini, yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti. Yetki tespit davalarının uzamasının nedenini anlattı.
Toplantının 3. ve son oturumunda ise “TİS Yetki Sistemine İlişkin Çözüm Arayışları” başlığı altında konuya dair çözüm önerileri getirildi. İlk konuşmacı olan Prof. Dr. Ali Güzel Türkiye’de demokratik toplumun temellerinin sağlam bir biçimde atılmadığını, sorunların kaynağının bu gerçeklik olduğunu belirtti. “Üyeliklerin bakanlık tarafından tespit edilmesi, işkolu istatistiklerinin bakanlık tarafından yapılması vb. tamamen bakanlığın vesayetine tabi bir sözleşme düzenine tabi olunması bizi bu sorunların içine itiyor” dedi.
Oturumun devamında söz alan Can Şafak, sorunun çözümüne dair tarihsel bir birikim olduğunu ve meseleyi de bu birikim temelinde ele almak gerektiğini ifade ederek geçmişin irdelenmesinin ve geleceğe yönelik projeksiyon tutulmasının son derece önemli olduğunu ifade etti. Üyeliklerin yetkide esas alınmasının tartışma konusu olduğunu belirten Şafak, önemli olanın sendikanın temsil kabiliyeti olduğunu ve işçiler hangi sendikayı istiyorsa o sendikanın toplu pazarlık masasına oturmasının ilke kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Son sözü alan Av. Dr. Murat Özveri ise bu işin sahiplerinin işçiler ve karşılarında muhatapları olan işverenler olduğunu ve sorunu onların çözeceğini ifade ederek belgelere dayalı bir toplu sözleşme yönteminin sendikasızlaştırmanın bir aracı olduğunu söyledi. “Belgelere dayalı yetki sistemi, referandum, irade beyanı vb. hangi yöntemle toplu sözleşme imzalama yetkisini belirlemiş olursanız olun, tüm dünyada, bu süreç uzadıkça sendikasızlaştırma artıyor” diyen Özveri, bu süreci uzatan en büyük etkenin sözüm ona güvence adı altındaki yasal düzenlemeler olduğunu belirtti. Sözlerini “işi işin sahiplerine bırakalım, inanın çözeceklerdir” diyerek bitirdi. Özveri’nin konuşmasının ardından toplantı sonra erdi.
Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
İşçilerden İşçi Dayanışması’na/2
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...